t~d, bud “but”, dane “tane” vb.
d~t, tiken “diken”, tikmeğ “dikmek” vb.
b~m, men “ben”, minmeğ “binmek” vb.
p~b, kebab “kebap”, baha “paha”, xarab “harap”, dib “dip”
g~k, köç “göç”
k~g, pıçag “bıçak”, döşeg “döşek”, gög “gök”
k~q, x, qız “kız”, yaxun “yakın”
h~x, xançer “hançer”, xeste “hasta” (Bayatlı 2012: 24-25).
ñ (sağır n) dönüşmesi:
Bu ses, Orta Türkçe’den itibaren kelimenin içinde ve sonunda bulunmuştur. Türkiye Türkçesi’nde nazalitesini kaybederek /n/ ünsüzüne dönüştüğü görülürken, Irak Türkmen ağzında değişik şekillere dönüştüğü görülür:
g olarak: deniz > dengiz, yeni > yéngi, yün > yüng, domuz > dongız.
y olarak: donmak > doymağ, anlamak > aynamağ, gömlek (aslı: könlek) >köynek
v olarak: gönül > gévîl.
n olarak: dinlemek > dînnemeğ.
Tamamen düşerek: tanrı > târı, sonra > sora (Hürmüzlü 2013: 37).
Sir G. Clauson, nazal /ñ/ sesinin VIII. yüzyılda kaybolmaya başladığını ve neredeyse bütün lehçelerde /y/ sesine, bazılarında /yn/'ye, çok sınırlı sayıdaki lehçede de /ny/'ye dönüştüğünü ifade eder: bañaq > baynaq, bäñi > bäyni ~ beyin gibi. Clauson, tek heceli bazı kelimelerde kelime sonu nazal /ñ/ sesi için ise b-n > b-ñ>b-y şeklinde bir gelişme çizgisi gösterir.
Saadet Çağatay ise, nazal / ñ / sesinin meydana geliş açısından /y, g, q, k/ seslerine çok yakın olduğundan eski lehçelerden itibaren ñ~g değişiminin gerçekleştiğine değinir. Çağatay, bugün yazı dilinde ve edebî konuşma dilinde /ñ/ sesinin ancak /n-g, n-k/ seslerinin yan yana geldiği durumlarda ve /ng/ sesini içine alan ses taklidi kelimelerde duyulduğunu da belirtmiştir.
Bugün Güneybatı Oğuz grubu Türk lehçelerinden sadece Hazar ötesi Türkmenlerin'de /ñ/ sesi korunmaktadır. Zeynep Korkmaz, Kaşgarlı Mahmut'un Divân'ını göz önünde bulundurarak, ñ > n değişiminin Oğuz lehçelerinde XI. yüzyıldan sonra gerçekleştiğini ifade etmektedir (Sağlık 2001: 188).
1.3.2.2. Şekil Bilgisi Özellikleri
Burada şekil bilgisi özellikleri olarak IrkTrkmTü.’de sadece fiil çekimi üzerinde öz/hatırlatıcı bilgi verilecektir. Çalışmanın üçüncü bölümünde ise fiil kiplerine ve isim-çekim ve fiil-çekim eklerine değinilmiştir. Buradaki amaç yapı bakımından kalıp sözler incelenirken gramerin de anlaşılabilmesidir.
IrkTrkmTü.’de Fiil Zaman Ekleri:
Geniş zaman ekleri (-ar, -er, -ır, -ir, -ur, -ür, -r)’dir.
Ancak geniş zaman ekinin –r ünsüzü çekim sırasında ikinci teklik ve ikinci çokluk şahıslarda düştüğünü görmekteyiz. Örneğin: diyesen “söylersin”, diyesiz “söylersiniz”.
Bilinen geçmiş zaman ekleri (-dı, -di, du, dü, -tı, -ti, -tu, -tü)’dür.
Öğrenilen geçmiş zaman ekleri (-mış, -miş, -muş, -müş, -ıp -ip,- up, -üp)’dür.
Irak Türkmen ağızlarında öğrenilen geçmiş zaman eki (-mış, -miş, -muş, -müş) şeklindedir. Ayrıca ikinci teklik ve ikinci çokluk şahıslarda (-ıp -ip,- up, -üp) şeklindedir. Ancak üçüncü teklik ve çokluk şahıslarda her iki şekil de karşımıza çıkmaktadır.
Teklik 1. şahıs: durmuşam
Teklik 2. şahıs: durupsan
Teklik 3. şahıs: durup, durmuş
Çokluk 1. şahıs: durmuşuğ
Çokluk 2. şahıs: durupsuz
Çokluk 3. şahıs: duruplar, durmuşlar
Bilinen şimdiki zaman ekleri (-r, -ır, -ir, -ur, -ür, -ırı, -iri, -uru, -ürü)’dür.
5. Gelecek zaman ekleri (-acağ, -eceğ)’dir (Bayatlı 1996: 391-392-393).
Do'stlaringiz bilan baham: |