2.1. ANLAM BAKIMINDAN IRAK TÜRKMEN TÜRKÇESİNDE KALIP SÖZLER
Genel olarak kalıp sözlerin anlamlarına bakıldığında bunların, aktarılmak istenilen belirli kavramsal gruplarda toplandıkları görülmektedir. Bu grupları dualar (alkışlar), beddualar (kargışlar), antlar/yeminler ve günlük hayatta kullanılan kalıp sözler anlam başlıkları altında ele almak mümkündür. Irak Türkmen Türkçesinde de anlamları veya türleri bakımından kalıp sözlere bakıldığında bunlar içerisinde alkış/ kargış yani dua ve bedduaların, yeminlerin ağırlıklı olarak yer aldıkları görülmektedir.
2.1.1. Dualar (Alkışlar)
Irak Türkmenlerinde dua “Dö’e”, beddua ise “Beddö’e” biçiminde telaffuz edilmektedir. Irak Türkmenleri arasında kalıp sözler, günlük konuşma dilinin vazgeçilmez unsurları olarak yaygın kullanılmaktadırlar. Türkmenler tatlı bir dille aralarında konuşuyorlarken bazen güzel içerikli kalıp sözlere yani alkışa, bazen de kızgınlıkların, kırgınlıklarını ve nefretlerini dile getirmek için kötü içerikli sözlere yani kargışa başvurmaktadırlar (Kalafat-Bayatlı 2011: 138).
Duaların en belirgin özellikleri teslimiyet, inanmışlık ve bir ümidi içermeleridir. Doğan Kaya’ya göre dua:
“… iyi dilekleri ihtiva eden kalıplaşmış sözdür. Duaların en belirgin özelliği, teslimiyeti, inanmışlığı ve bir ümidi içermeleridir. Genellikle görülen bir iyilik karşısında söylenir. Karşıdaki bir kişi güzel ve hayırlı sözlerle kutlanır ve hakkında iyi dileklerde bulunulur. Bugün yaygın kullanımıyla dua olarak bilinen bu söz, Eski Türkçede alkış kelimesiyle karşılanmıştır. Alkış, alkamak ‘hayır duada bulunmak, beğenmek, övmek’ fiilinden elde edilmiş bir isimdir. Türkçede bu kelimeye bağlı olarak; alkış alkamak, alkış almak, alkış çavuşu, alkış etmek, alkış tufanı, alkış tutmak, alkış vermek, alkışçı, alkışçılık gibi sözler türetilmiştir (Kaya 2007: 261).
Şükrü Elçin dua (alkış) için şunları söylemektedir:
“Dua, insanın bizzat kendisi ile içinde yaşadığı toplumun maddi refah ve manevî saadetinde yardım ve merhametini istemek üzere Tanrı'ya yaptığı bir hitap, bir sesleniştir. Bu niteliği ile ferdi karakter taşıyan ve sessizce edilen dua, Müslümanlar arasında ve Türklerde camilerdeki ibadetlerde, mevlitlerde, harbe girdiği sırada vb. dinî ve millî heyecana kapılan insanlar tarafından hoca ile beraber, yüksek sesle de bir ağızdan tekrarlanır.” (2004: 662-663).
Dualar, insanlar arasındaki samimiyetin ve sevgi bağlarının güçlenmesinde çok büyük bir görev yapmakta, insanları kötü yola değil, iyi yola özendirmektedir. Beddua ise insanların arasındaki bağların kopmasına, kırılmasına ve yok olmasına yol açmaktadır (Kalafat-Bayatlı 2011: 138).
Y. Kalafat ve Y. Bayatlı’ya göre, “Irak Türkmen Türkçesinde alkış ve kargışlar kullanılırken dinleyicinin kulağına büyüleyici ve fevkalade güzel bir ses tonu gelir. Sanki bu dua ve beddualar bu güzel Türkmen Türkçesi için çıkmıştır” (2011: 138).
Irak Türkmen Türkçesindeki alkışlar/dualar şöyle sıralanabilirler (Bazı örneklerin yanında yer alan “x” işareti o alkışın karşıtının yani kargışının/ beddua biçiminin de bulunduğunun göstergesidir):
ꜥAbret olmıyasan “İbret olmayasın” (×) (KK: SK)
ꜥAclıq görmiyesen “Acı/ Kötü gün görmeyesin” (KK: SG)
Afiyet olsun (KK: Kİ)
Ağ güne çıkasan inşallah “Ak güne çıkasın; işlerin düzler, sıkıntın giderilir inşallah” (KK: Kİ)
Ağ südüm siye qalxan olsun “Ak sütüm size kalkan olsun” (Çolakoğlu 2017: 115)
Ağzın şirin olsun “Ağzın tatlı olsun/ güzel bir haber versin”(KK: SG)
Ağziva qurban “Ağzına kurban” (ITFHİ: 515)
Ağziva sağlığ “Ağzına sağlık” (ITFHİ: 515)
Allah qeder verrmesin “Allah üzüntü vermesin” (KK: SK)
Allah af etsin (ITDA: 31)
Allah afattan saxlasın3 “Allah afetten korusun” (Neftçi 2003: 32)
Do'stlaringiz bilan baham: |