3.1.3.6. Diyalog Yapısındaki Kalıp Sözler
Hürriyet Gökdayı, Türkçede Kalıp Sözler adlı çalışmasında insanlar arasında diyalog şeklinde gerçekleşen konuşma kalıplarını “bitişken sözce yapısında olanlar” ifadesiyle ele almış ve bunlara Hoş geldiniz - Hoş bulduk, Çok yaşa - Sen de gör örneklerini vermiştir (2020: 104). Melek Erdem ise Modern Oğuz Türkçesi Söz Varlığı adlı eserinde kalıp sözlerin içine dua ve bedduaların yanı sıra günlük hayatta yapılan telefon konuşmaları, saatin soruluşu ve cevaplanışındaki ifadelerin de dâhil edilmesi gerektiğini söyler ve Azerbaycan Türkçesi ile Hazar ötesi Türkmenlerinin lehçesinden örnekler verir (2009: 102). Biz de bu çalışmada karşılıklı konuşmalarda görülen kalıpları “diyalog yapısındaki kalıp sözler” olarak adlandırdık ve telefonda gerçekleşen konuşma kalıplarını da diyalog yapısındaki kalıp sözlere dâhil ettik. IrkTrkmTü.’de, diyaloglarda geçen kalıp sözlerin kullanımları aşağıdaki gibidir:
Salamün aleyküm
Ve aleyküm salam
Necesen?
Eyiyem, sen necesen?
A. Mende eyiyim, hamdolsun
B. Çox şükür
Merhaba
Merhaba
Fimallah
Fimallah, Allah senivden
Alo
Alo, salam aleyküm, merhaba, kimdi, buyrun
Xoş geldiviz
Xoş bulduğ
Quvatıv olsın
Sağ ol, senivde quvatıv olsın
Elive sağlığ
Afiyet olsun, afiyet bal şeker olsın
Başıvız sağ olsın
Dostlar sağ olsın
Sebeh xer
Xer sebeh
Axşam xer
Xer axşam
Xerli ramazanlar
Sağ ol sende xerli ramazanlar
Xerlixten olsun
Sağ ol, xer başıvda ossun
Başaçimin ossun
Sağ olın
Çox yaşa (Biri hapşırınça)
Sende gör, hep beraber
Saꜥat neccedi?
Saꜥat onbir buçuğ vb.
Bayramıv mübarak olsın/ Xerli bayramlar
Senivde bayramıv mübarak olsın, daim bayramda olasan, Nece/ çox (çok) daha bele bayramlar göresen; gelin olasan, hacci olasan, küreken (damat) olasan, yüz bele bayramlar göresen (KK: Kİ).
3.1.3.7. Hoyrat yapısındaki Kalıp Sözler
Irak Türkmen sözlü halk edebiyatının en önemli dalını teşkil eden hoyrat, halkın felsefesini ve hayata bakış tarzını yansıtan; bir duygu ya da düşünceyi özlü yönleriyle dile getiren; dilden dile, nesilden nesile aktarılan ve dörtlükler şeklinde yazılan bir çeşit nazım türüdür (Tuzlu 2014: 223). Irak Türkmenleri son yüzyılda mâniyi, bilhassa hoyratı, kendi iç dünyalarında, günlük ve sosyal yaşamlarında, dünya görüşlerini edebî biçimde ifade etmekte önemli bir araç haline getirmişlerdir (Saatçi 2020: 93).
Abdulhakim M. Rejioğlu bir yazısında, hoyrat için şu sözleri söyler: “Kerkük’ün sesi bu. Bu ses ruhlarımızın amentüsü. Bu ses dertlerimizin dermanı. Bu ses yüreklerimizin şifasıdır” (Saatçi 2020: 93).
Nefi Demirci’de “Kerküklü için her hoyrat bir anıyı, bir olayı, sevinçli veya kederli bir günü anlatır. Hoyrat söylenince Kerkük’le Türklük akla gelir” demektedir (Saatçi 2020: 93). Bu sözler hoyratın Türkmenler için ne kadar önemli olduğunu göstermektedirler.
Hoyrat, Irak Türkmenlerinde zamanla şiirin omurgasını oluşturmuştur. Irak Türkmenlerinden birçok şair, şiir yazmaya hoyratla başlamıştır. Bunlardan Hicri Dede, Osman Mazlum, Mustafa Gökkaya, İzzettin Abdi Bayatlı, Nazım Refik Koçak, Nasih Bezirgân, Mehmet İzzet Hattat, Ekrem Tuzlu gibi şairler şiirin, hatta bazıları nesrin, çeşitli dallarında eserler verseler de hoyratı icra etmeyi de hiçbir zaman ihmal etmemişlerdir. Ali Marufoğlu, Cumhur Kerküklü, Hacı Abidin Erol, Debbağ Samet Bayraktar, Taha Sakı Hamzalı ve birçokları da şairliklerini büyük miktarda hoyratlarla devam ettirmişlerdir. Bu yüzden hoyrat nazım şekli Kerkük ve bölgelerinde zamanla çok gelişmiş ve temaları da zenginleşmiştir (Saatçi 2020: 93-94).
Irak Türkmenleri tarafından hoyratlarla ilgili olarak bugüne kadar ciltlerce yayın yapılmıştır. Bunlar arasında Molla Sabir’in 1951, 1953, 1954 yıllarında yayınladığı Kerkük’ün Müntehab Hoyratları (3 Cilt), Ata Terzibaşı’nın 1955-1957 yılları arasında yayınladığı Kerkük Hoyratları ve Manileri (3 Cilt), F. Kanber Kâhyaoğlu’nun, Hoyratlarımdan Işıklı Gece (1971), Osman Mazlum’un 1975 yılında Bağdat’ta yayınladığı Hoylatlar kitabı sayılabilir. Ayrıca Irak Türkmekmenlerinin en önemli ve en uzun yayın kaynaklarından biri de Türkiye’de yayımlanan Kardaşlık Dergisi’dir. Derginin 1961-1976 yılları arasında, içerisinde gerek kimliği belli olan şahıslar tarafından gerek anonim şahıslar tarafından yazılmış verimli, zengin, arşiv niteliğinde hoyratlar bulunmaktadır (Saatçi 2020: 94).
Hoyratlar üzerine Türkiye’da yapılmış çalışmalar da mevcuttur:
SEVİMLİ, M. (1950) Kerkük Hoyrat ve Manileri, İstanbul.
AŞKUN, Vehbi Cem (1952) “Yurt Dışı Folklor Hareketleri: Kerkük Horyatları [Büyük Hafız Molla Mehmetoğlu Sabir]”, (Kitaplar-Tenkit), Türk Dili, Aralık 1952, C. II, S. 15, s. 177-178.
AKKOYUNLU, Canan (1986) Kerkük Türklerinde Hoyrat Geleneği, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara.
BULUÇ, Sadettin (2007) “Kerkük Hoyrat ve Manilerinde Başlıca Ağız Özellikleri”, Makaleler (Hazl.: Zeynep Korkmaz), Ankara: TDK Yayınları, s. 271-279.
TUZLU, Sermet (2010) “Horyat Sözcüğünün Etimolojisi”, Kardaşlık, S. 46 (Nisan-Haziran), s. 42-45.
ŞUATAMAN, Özlem (2012) “Kerkük Hoyrat ve Manilerinde Kerkük”, Irak Coğrafyasında Türk Varlığı ve Kültürü Sempozyumu Bildirileri, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, Bilecik, 18-19 Mayıs 2012.
GÜÇ, Kadir (2019) Kerkük Hoyratları ve Melodik Kalıpları Üzerine Bir İnceleme, Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Müzik Bilimleri Anasanat Dalı, Yayınlanmış Yüksek Lisans Tezi, Erzurum.
Önder Saatçi, hoyratın Irak Türkmenlerinin diline katkısını şu sözlerle değerlendirmektedir:
“Irak Türkmenleri mâni ve hoyratı diğer edebi ifade vasıtalarına göre daha çok kullanmış, bu yüzden de dilinin sürdürülmesi için hoyrat ve mânilere âdeta bir can simidi gibi sarılmışlardır. Irak Türkmenleri karşılaşmış oldukları bütün asimilasyon yöntemlerine rağmen bugün asimile olmamışlarsa bunu büyük ölçüde hoyratlarına borçlulardır” (2020: 103).
Irak Türkmenlerinin kalıp sözlerinin büyük bir çoğunluğunu oluşturan dua ve bedduaları mensur olduğu gibi manzum da olabilmektedir. İşte hoyratlar, bu manzum dua ve bedduaların dikkat çekici ve özgün örneklerini içlerinde barındırırlar. Önder Saatçi bu durumu da şöyle açıklamaktadır:
“Bu gibi ürünlerin Türk dünyasının başka bölgelerinde bulunup bulunmadığı, varsa Irak Türkmenlerinkiyle ilişkileri araştırılmaya değerdir. Ancak incelediğimiz kaynaklarda bu gibi örneklerin kayda geçirilmesinde bazı karışıklıklar bulunduğu gözlemlenmektedir. Herhangi bir mısrada duayı veya bedduayı ifade eden hoyratların ayırt edilmesinde yarar vardır” (2020: 249).
IrkTrkm. folklorunda kimi hoyratlarda dua veya beddua sadece bir dizede geçerken kimi hoyratların tamamı başlı başına bir dua ya da beddua niteliğindedir. Aşağıdaki iki örnek bu hususu somutlaştırmak için verilmiştir:
(1) Bir deneler
Ötırıp nar deneler
Çoxları hak saxlasın
Ölmesin bir deneler (Saatçi 2020: 250).
(2) Qurbanam başıva yar
Do'stlaringiz bilan baham: |