S h a n t a r a m



Download 7,58 Mb.
Pdf ko'rish
bet43/190
Sana22.07.2022
Hajmi7,58 Mb.
#838043
1   ...   39   40   41   42   43   44   45   46   ...   190
Bog'liq
Dağ gölgesi

Açgözlülük
insanların kriptonitidir,
demişti Karla bir keresinde. Birlikte yaptığımız bir an­
laşmanın bütün komisyonunu cebe indirdiğinde söylemişti bunu.
Biraz egzersiz yapmam gerekiyordu. Trafikte Ballard Rıhtımı’ndaki boks 
salonuna yöneldim.
Salonun müdürü Hussein bir çete savaşında bir pala darbesiyle kolunu kay­
bedip emekli olmuştu. Uzun ve yaralı yüzünün devamında sizi heybetli göğ­
süne kadar inen bir keşiş sakalı karşılardı. İyi kalpli, cesur ve komikti. Salona


eğitime gelen bütün genç gangsterlerle âşık atabilecek kadar da kuvvetliydi. 
İçlerinde hem muzip bir gülüşü, hem de tehlikeli bir pırıltıyı barındıran gözle­
rine her bakışımda Khaderbai’yle ikisinin nasıl bir takım olduklarını düşünür­
düm. Sonradan bir mafya şirketine dönüşen çeteyi o ikisi kurmuştu.
Bırak düşmanın ölmeden önce kaplanı görsün
, derlerdi.
Hussein’le Khaderbhai yıllar önce bu şehrin sokaklarında genç ve pervasızca 
fırtına gibi eserken o kaplanı birçok düşmanlarına gösterdiklerine şüphe yoktu. 
Ve salon sahibinin pişmiş kil rengi gözlerinde hâlâ o günlerin tehlikeli pırıltıları 
oynaşırdı.
“Wah, wah, Linbaba,
” dedi salona girdiğimde. 
“Selamünaleyküm. ”
“Ve aleykümselam,
Hussein Bir.”
O ilk yıllarda Khaderbhai’ye başka bir Hussein daha katıldığı ve konseyde 
yer alacak kadar yükseldiği için bazen sahip oldukları kollara göre Hussein Bir 
ve Hussein İki olarak adlandırırlardı.
“Kya hal hain?”Nasılsın?
“Bir bar kavgasına karışan tek kollu bir adamdan daha meşgul,” dedim 
Hintçe.
Bu, aramızda eski bir şakaydı ve onu her seferinde güldürürdü.
“Sen nasılsın, Hussein Bir?”
“Hâlâ yumruk sallıyorum, Linbaba. İşleyen demir ışıldar hesabı.”
“Öyle.”
“Tüm vücut mu çalışacaksın?”
“Hayır. Sadece silahları dolduracağım.”
Silahları doldurmak bizde biseps ve triseps çalışmak demekti.
Güldü. “Aferin. Bilirsin kavganın iki kuralı var. Rakibin dayak yediğini his­
sedecek ve...”
“Hissetmeye devam edecek,” diye bitirdim.
“Jarur!”
Salona geçerken elime bir havlu tutuşturdu. Burası önceleri genç gangster­
lere sokak dövüşünü öğreten küçük, pis bir salonken Sanjay Şirketi’nin adam­
ları arasında o kadar popülerleşmişti ki, bitişik depoyu da almışlardı.
Girişte klasik bir spor salonunda olması gereken bütün aletler mevcuttu. 
Ağırlık çalışmak için sıralar, kürek makineleri, barlar ve ağırlıklar. Arkada ise 
etrafı aynalarla çevrili ve kan lekeli boks ringi vardı.
Daha da ileride, yeni açılan bölümde, güreş ve judo matları duruyordu. 
Arka duvarın önüne kum torbalarını dizmişlerdi. Girişin yanındaki duvarları 
vinil ve süngerle kaplı koridorda ise bıçaklı dövüş eğitimi veriliyordu.


İçerisi sıcaktı. Ağır bir adrenalin ve testosteron kokusu sinen havaya inle­
meler, homurtular ve acı dolu haykırışlar karışıyordu.
Hayatımın büyük bir kısmını erkeklerle geçirmiştim. On yıl hapiste, yedi 
yıl mafyada ve yirmi yıl spor salonlarında, karate okullarında, boks kulüplerin­
de, ragbi takımlarında, motosiklet gruplarında ve erkek lisesinde. Yarı ömrüm 
erkeklerin arasındaydı. Ve onlarla kendimi hep rahat hissetmiştim. Erkeklerin 
dünyası basitti. Bütün kalplerin tek bir anahtarı vardı; güven.
Ağırlık çalışan gençlere selam verip belimdeki bıçakları çıkardım. Param, 
anahtarlarım, saatim ve gömleğimle birlikte onları da büyük tahta bir tabureye 
bıraktım.
Beli destekleyen kalın bir kemer takıp havlumu boş banklardan birine ser­
dim ve elime bir ağırlık aldım. Yarım saat sonra pazularım şişmiş, damarlarım 
belirginleşmişti. Eşyalarımı toplayıp bıçaklı dövüş taliminin yapıldığı koridora 
doğru yürüdüm.
O zamanlar bugünkü gibi kapkaççılar bile silah taşımıyordu. Dolayısıyla 
bıçak dövüşü önemliydi. Bıçak kullanmanın inceliklerini bu işin ustaların­
dan öğrenirdiniz. Genç gangsterler bu adamlara derin bir saygı besler, Sanjay 
Meclisi’nde büyük itibar görürlerdi.
Bana bıçak kullanmayı öğreten Hathoda, Katil Motorların lideri Ishmeet’in 
de hocasıydı. O da becerilerini kendi adamlarına aktarmıştı. Hathoda yanında 
Tricky adında genç bir sokak dövüşçüsüyle odadan çıktı.
İkisi de içtenlikle elimi sıktı. Yorgun ama mutlu genç gangster bizden izin 
isteyip duşa gitti.
“İyi çocuk,” dedi Hathoda Hintçe. “Yetenekli de. Tanrı bıçağını onursuzca 
kullanmayı nasip etmesin.”
Bu Hathoda’nın sloganıydı. Bütün öğrencilerine öğretirdi.
Hiç düşünmeden, “Tanrı bıçağımızı onursuzca kullanmayı nasip etmesin,” 
diye mırıldandım.
Hathoda Sih’ti. Kutsal şehir Amritsar’dandı. Gençliğinde amansız bir 
çevrenin içine düşmüştü. Sonunda eğitimini yarıda bırakıp vaktinin çoğu­
nu mahalledeki çeteyle geçirmeye başlamıştı. Kanlı bir soygun onları top­
luluğun ileri gelenleriyle karşı karşıya getirince ailesi Hathoda’yı evlatlıktan 
reddetmişti. Sonradan yapılan barış anlaşması sonucu Hathoda çeteden de 
atılmıştı.
Yapayalnız ve beş parasız kalan Hathoda, Bombay’a gelmiş ve Khaderbhai 
onu işe almıştı. Genç Sih’i büyük bıçak ustalarının sonuncusu ve 1960’ların 
başında bu yola birlikte çıktıkları, Ganeshbhai’nin yanına çırak vermişti.


Hathoda ustasının dizinin dibinden bir an olsun ayrılmamış ve yıllar 
süren bir eğitimden sonra kendi de usta olmuştu. Aslına bakılırsa, Güney 
Bombay’daki son bıçak ustası oydu. Ama o yıllarda henüz silahların ışıltısı göz­
lerimizi kör etmemişken bundan habersizdik tabii.
Hathoda bir bıçak ustası için dezavantaj sayılabilecek kadar uzun boyluydu. 
Gür saçlarını iyice yağlayıp tepeden topuz yapardı. Yıllardır Hindistan’a seya­
hat eden hemen herkesi büyüleyen, Pencaplılara özgü badem biçimli gözleri 
vardı. Bakışlarındaki korkusuzluk herkeste saygı uyandırırdı.
Güney Bombay’daki herkesin onu tanıdığı ismi Hathoda, Hintçe çekiç de­
mekti.
“Talim yapmaya mı geldin?” diye sordu. “Ben de çıkıyordum ama istersen 
biraz daha kalırım.”
“Seni işinden alıkoymayayım, üstad,” dedim saygıyla.
“Dert değil. Su içip geliyorum.”
“Onunla ben talim yaparım,” dedi bir ses arkamdan Hintçe. 

Download 7,58 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   39   40   41   42   43   44   45   46   ...   190




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©hozir.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling

kiriting | ro'yxatdan o'tish
    Bosh sahifa
юртда тантана
Боғда битган
Бугун юртда
Эшитганлар жилманглар
Эшитмадим деманглар
битган бодомлар
Yangiariq tumani
qitish marakazi
Raqamli texnologiyalar
ilishida muhokamadan
tasdiqqa tavsiya
tavsiya etilgan
iqtisodiyot kafedrasi
steiermarkischen landesregierung
asarlaringizni yuboring
o'zingizning asarlaringizni
Iltimos faqat
faqat o'zingizning
steierm rkischen
landesregierung fachabteilung
rkischen landesregierung
hamshira loyihasi
loyihasi mavsum
faolyatining oqibatlari
asosiy adabiyotlar
fakulteti ahborot
ahborot havfsizligi
havfsizligi kafedrasi
fanidan bo’yicha
fakulteti iqtisodiyot
boshqaruv fakulteti
chiqarishda boshqaruv
ishlab chiqarishda
iqtisodiyot fakultet
multiservis tarmoqlari
fanidan asosiy
Uzbek fanidan
mavzulari potok
asosidagi multiservis
'aliyyil a'ziym
billahil 'aliyyil
illaa billahil
quvvata illaa
falah' deganida
Kompyuter savodxonligi
bo’yicha mustaqil
'alal falah'
Hayya 'alal
'alas soloh
Hayya 'alas
mavsum boyicha


yuklab olish