Lev Nikolayeviç
Tolstoy
30
-Hanginiz ayakkabı ustası?
-Benim, efendim.
dedi Semyon, öne çıkarak.
Bey uşağına seslendi:
-Hey, Fedka! Malı getir.
Uşak elinde bir bohçayla içeri koştu. Bey bohça
-
yı alıp masaya koydu.
-Aç.
Uşak bohçayı açınca bey elini sokup ayakkabılık
deriyi çıkardı ve Semyon’a göstererek:
-Buraya bak, ayakkabıcı. Şu malı görüyor mu
-
sun?
-Evet, efendim.
-Peki, bunun nasıl bir mal olduğunu biliyor mu
-
sun?
-Kaliteli bir mal, dedi Semyon, deriyi yokladık
-
tan sonra.
-Kaliteli elbette! Seni aptal, böyle bir malı haya
-
tında görmemişsindir. Alman malı, yirmi ruble ver
-
dim.
Semyon ürkmüştü:
-Biz böylesini nerede görelim!
-Aynen öyle. Bundan benim ayağıma göre çizme
dikebilir misin?
-Dikebilirim, efendim.
-“Dikebilirsin” demek. Ama çizmeleri kime dike
-
ceğini ve derinin ne kadar kaliteli olduğunu aklın
-
İnsan Neyle Yaşar?
31
dan çıkarma. Bana öyle bir çizme dik ki bir yıl da
-
yansın, ne şekli bozulsun ne de dikişleri sökülsün.
Yapabileceksen deriyi al, kes,
yok ama yapamaya
-
caksan ne al ne de kes. Peşin peşin söylüyorum:
Eğer çizmelerin dikişleri bir yıldan evvel sökülürse
ve şekilleri bozulursa seni hapse attırırım; sökül
-
mezler ve şekilleri de bozulmazsa sana işinin karşı
-
lığı olarak on ruble öderim.
Semyon korktu, ne diyeceğini bilemedi. Dönüp
Mihayla’ya baktı ve dirseğiyle dürterek fısıldadı: “Ne
dersin, dostum?”
Mihayla, “Al.” dercesine başını salladı.
Semyon, Mihayla’nın dediğine uyarak bir yıl bo
-
yunca şekli bozulmayacak ve dikişleri sökülmeye
-
cek çizme dikmeyi kabul etti.
Bey uşağını çağırdı ve uzattığı sol ayağındaki
çizmeyi çıkarmasını emretti.
-Al bakalım ölçüsünü!
Semyon on verşokluk
4
bir kağıt parçası kesti, dü
-
zeltti ve diz çöktü, beyin çorabını kirletmemek için
elini önlüğüne silerek ölçü almaya başladı. Semyon
önce ayak tabanının, sonra ayağın üstünün ölçüsü
-
nü aldı; baldırın ölçüsünü almaya başlamıştı ki kağıt
kısa geldi. Adamın baldırı bir tomruk gibi kalındı.
-Koncunu çok dar yapma sakın.
4
Eski Rus uzunluk ölçüsü birimi, 1/16 arşına, yani 4,44 cm’ye eşit
-
tir.
Lev Nikolayeviç Tolstoy
32
Semyon bir kağıt parçası daha kesmeye koyul
-
du. Bey oturmuş çorabının içindeki parmaklarını
çıtlatırken kulübedekilere göz gezdiriyordu. Mihayla
gözüne çarptı.
-Bu kim?
-Benim ustam olur. Çizmeleri o dikecek.
-Unutma bak, dedi adam Mihayla’ya, çizmeleri
bir yıl dayanacak şekilde dik.
Semyon da dönüp Mihayla’ya baktığında onun
beye değil, sanki biri varmış gibi dikkatle onun arka
-
sındaki köşeye baktığını gördü. Mihayla baktı, baktı
ve birden gülümsedi, yüzü aydınlanmıştı.
-Ne sırıtıyorsun, aptal? Sen iyisi mi çizmeleri
zamanında hazır etmeye bak.
-Tam zamanında hazır olacaklar.
-Öyle olsun.
Bey çizmesini, kürkünü giydi, önünü kavuşturdu
ve kapıya yöneldi. Ama eğilmeyi unuttuğu için kafa
-
sını kapının üstüne vurdu.
Küfürler savurarak başını ovdu, arabasına bindi
ve gitti.
Bey uzaklaşınca Semyon:
-Ne iri yarı adam ama! Böylesini
balyozla bile
öldüremezin. Kafasıyla kapının sövesini söküyordu
ama bana mısın demedi.
-O yaşantının içinde nasıl böyle besili olmasın
ki. Böylesine ölüm bile uğramaz, dedi Matryona.