21
Sözcük bilimi;
“bir dilin söz varlığını oluşturan birimleri ve bu birimlerin yapılarını
ve anlamlarını, birbirleriyle ilişkilerini, zaman içinde yaşadığı değişim ve
gelişmeleri araştıran dil bilimi dalı, leksikoloji.” anlamına gelir (TDKGTS). Sözlük
bilimi ise;
“sözlükçülük, sözlük bilgisi” olarak ifade edilir ve sözlük faaliyetlerini
içeren daha sonra ayrıntılı olarak bahsedeceğimiz alandır. Biçimbilim;
“kelimelerin yapısını, türeme yollarını ve çekim biçimlerini içeren bilgi, şekil
bilgisi, yapı bilimi, yapı bilgisi, morfoloji.” demektir. Bunun
gibi dil bilgisinin alt
dallarının hepsi aracılığıyla neolojizm ile ilişki kurabilir.
Retronimler
; “dildeki yeniden adlandırma ihtiyacı” olarak açıklanmaktadır. Bir
kavramın ya da ürünün çeşitlenmesiyle beraber; ilgili kavramın ilk ve özgün
biçiminin
, daha sonraki biçimlerinden ayırt edilmesi ihtiyacı sonucunda türetilmiş
sözcük
ya da sözcük gruplarıdır (Sarı, 2013, s. 22). Sarı, “dizüstü bilgisayar”
kavramının ortaya çıkmasının ardından ilk tip bilgisayarları tanımlamak üzere
türetilen “masaüstü bilgisayar” kavramını yahut “hızlı tren”lerden sonra o zaman
kadar mevcut olan trenler için artık “eski tren” denmesi durumunu buna örnek
olarak gösterir.
Retronimlerin oluşması belli bir alan yahut konudaki yeni
ögelerin artması ile gerçekleşir. Eskiye dönük olarak yapılan, daha açıklayıcı ve
ayırt edici yeniden adlandırmalardır.
Moda sözcükler,
belirli
bir dönem aralığında sıklıkla kullanılan sözcüklerdir. Bu
sözcüklerin
sözlüğe alınıp alınmama konusu sözlükbilimcilerin karşılaştığı
önemli sorunlardandır. Bu noktada bireysel karar vermeyi riskli bulan Svensén,
moda
sözcüklerin
sözlüklerin bir sonraki baskısına alınmak üzere
kaydedilmesinin daha doğru bir yöntem olduğunu belirtir (Akt. Akalın, 2016,
s.25). Y
eni birimlerin kaydını ayrı bir biçimde tutmak, yapılacak başka
ça
lışmalar için de fayda sağlayabilir. Sık yayımlanan sözlüklerde içinse daha
esnek davranmak mümkündür.
“Buton sözcük” kavramı; dilde komut biçiminde
kullanılan, daha çok bilgisayar terimleri içerisinde görebileceğimiz sözcük
biçimleri
dir. Gelişen teknoloji ile yeni ögelerin oluşmasına müsait bir alandır.
22
Çeviriler,
yeni ögelerin en çok karşılaşıldığı yerdir. Çeviri yoluyla Türkçeye
kazandırılan metinlerde hedef dilde tam karşılığı bulunmayan ifadelere rastlanır
ve bu
karşılaşma “anlık oluşumlar” yaratılarak metni çeviren kişinin inisiyatifinde
sürd
ürülür. Edebiyat bağlamında ise yazar neolojizmleri çok sık
rastlanan bir
konu olup yazarı da aşarak o eserin okurları arasındaki yeni bir dil dahi
oluşturabilir. Hemen her dönemde rastlanan
yazar neolojizmlerine Tolkien,
Dante ve Pasternak
’ın eserleri üzerine yapılmış çalışmalar örnek
olarak
gösterilebilir (Luzzi, 2010; Üçer, 2019). Filmler de
tıpkı
edebiyat eserleri gibi
toplum üzerinde
benzer ekiler uyandırmaktadır. Bu alanlardan özellikle yazar
neolojizmlerine yönelik pek çok
makale ve tez
çalışmasına isabet edilmiştir.
Do'stlaringiz bilan baham: