1.1.4. Yeni Ögenin Tespiti Üzerine
Dile ait yeni birimler arasından yeni ögelerin belirlenebilmesi için bir yönteme
ihtiyaç olduğu açıktır. Bu konuda çeşitli görüşler ortaya atılmıştır. Bunlardan
Cabré
’ın ileri sürdüklerine baktığımızda nispeten göreceli olduğunu fark ederiz.
Zaten Cabré da bunları “parametre” olarak ifade ederek maddelerin
değişkenliğini kabul eder. Bir birimin yeni öge olup olmadığını anlamak için var
olduğunu söylediği parametreleri şöyle açıklar:
a.
Art zamanlılık (diachrony): Eğer bir birim son zamanlarda ortaya çıkmışsa
yeni ögedir.
b.
Sözlük bilimi (lexicography): Eğer bir birim sözlükte yer almıyorsa yeni
ögedir.
c.
Sistematik istikrarsızlık (systematic instability): Eğer bir birim biçimsel
(biçim bilgisel, yazımsal, ses bilgisel) veya anlamsal istikrarsızlık
sergiliyorsa yeni ögedir.
d.
Psikoloji (psychology): Eğer bir birim konuşucu tarafından yeni bir birim
olarak algılanıyorsa yeni ögedir.
19
Ancak C
abré bu ölçütlerin her bağlamda aynı sonuçları vermeyeceğini, yeni öge
alanında çalışan kimselerin bir birimin yeni öge olup olmadığı konusunda sözlük
bilimsel parametreye eğilim gösterdiğini söyler (Akt. Bozkurt, s.29). Oysa dile ait
yeni birimler arasından yeni ögelerin belirlenebilmesi için göreceli
yaklaşımlardan ziyade alanın uzmanlarınca üzerinde ortaklaşa karara varılmış
sistemli ve
kurallı bir yaklaşım oluşturulması gerekmektedir.
D
ildeki yeni bir birimin belirli süreçleri geçirdiği halde genel dil sözlüklerinde
bulunmuyor oluşu, dikkate alınması gereken bir husustur. Bunun için öncelikle
bahsi geçen yeni sözcük biriminin sözlüğe alınıp alınmaması konusunda
geçirmesi gereken süreçleri bilmek gerekir. A
nlık oluşumların yeni ögeye, yeni
ögenin de sözlük birimin
e dönüşebilmesi; onun dilde yerleşikleşmesi ile
mümkündür.
Kelimenin sözlükselleşme sürecinden “sözlükçülük” bölümünde
daha detaylı bahsedilecek olmakla birlikte yeni bir kelimenin yerleşikleşmesi için
gereken ölçütleri genel manada
sıklık, yaygınlık, farklı biçimler oluşturma, uyum
sağlama ve dayanıklılık olarak ifade edebiliriz (Akt. Bozkurt, s.42).
Ayrıca neolojizmlerin tespitinde dilbiliminde mevcut olan çeşitli yaklaşımlar da
dikkat çekicidir. Yeni ögelerin birtakım özelliklerini vurguladığı için bu
yaklaşımları şu şekilde sıralayabiliriz: kültür değişimlerini temel alan “kültürel
dilbilimsel yaklaşım”, kelimenin ortaya çıktığı zaman dilimine odaklanan “belirgin
tarihsel ya
klaşım”, kelimenin yalnızca kullanıldığı an içerisinde yeni olduğunu
savunan
“ruh dilbilimsel yaklaşım”, kelimenin sözlükte mevcut olup olmamasını
esas alan “sözlükbilimsel yaklaşım”, söyleyişteki yeniliği merkeze alan
“deyişbilimsel yaklaşım”, inovasyonları temel alan “özdeşlik/göndergesel
yakla
şım”, yazar kaynaklı üretimleri esas alan “yapısal yaklaşım” vb.(Şafak,
2018, s. 11-16).
20
Do'stlaringiz bilan baham: |