248
Ben onun rol seçtiğinden rejisörlere küstüğünü hatırlamıyorum. Bu yiğit “büyük
küçük rol yok, iyi kötü aktör var” denilen hikmetli sözü iyi anlamışa benziyor. Rejisörler
de sahnede onun kim olduğunu iyi bilirler, onun tiyatral “maske”si belli. Bunun için roller
çoğunlukla kendine uygundur. Şayet uygun olmadığında da o kendi çalışıp üstesinden
geliyordu. “Muştumzar
247
” piyesinde çok küçük
bir rol verdiler, yazar o rolü dikkate
almamış yani ona hiçbir şey vermemişti. Nihayet bir köy muallimi yanına girip bir dilekçe
yazdırdı, hepsi bu. Söz çok az. Gulom Isamov rolüne çalıştı, usta bir sanatkâr gibi ona en
güzel renklerini verdi. Bir iki fırça vurmasıyla bir köy ihtiyarı oluşturuldu ki, o görenin
aklından çıkmıyordu. İhtiyar çok yaşlandığından aklı gidip geliyor, saçmalıyordu. Onun
bu özelliğini Isomov taklit edilemez derecede eksiksiz, güzel ve doğru canlandırdı.
Alt rütbeli Buhara memurlarından aksakal tipini bizim sahnemiz tam anlamıyla
Isamov vasıtasıyla görmüş olsa gerek. (“Arslan” piyesinde.) Isomov’un o aksakalını
inkılaptan önceki bütün aksakalların tipik bir numunesi kabul ettiğimizde de hiç bir şey
kaybetmeyiz. Gerçekte biz “Arslan” da tam bir aksakal tipini görüyoruz.
“Nerengni Tort, Hitoy” da kayıkçı ihtiyarı oynuyordu. Ben o eseri üstat Meyerhold
Tiyatrosunda da görmüştüm. Bu kadar büyük kütleli sahnelerde Isamov’un kayıkçısı
kendini oldukça belli etti.
Böylece sahnemizde küçük ve karakterlerli roller yeterli derecede çok.
Gulom
Isamov karakterine uygun gelen rollerde usta (Usta Marayim, “Rustam
248
” da; asabi
Marayim, “Yondiremiz
249
” de;
Markiz de Furlen Popoli, “Misafirhane Bekesi
250
” de;
Posta müdürü, “Tergavçi” de;
Kazimbek, “Tarix
251
” de, Mister Gavker, “Şodlik
Köçesi
252
”nde).
Güzel tiyatrolar sadece “büyük” rollerde oynayan aktörler ile yaşamaz,
bilhassa
bizim büyük halkımızda!.. Batıda sanatkârın takdir edilmesi için mutlaka “yıldız” olması
gerek ya da güzel kadın… Bizde ise herhangi birinin kuvveti ve kudreti, kabiliyet ve
247
“Muştumzar” – Çolpan piyesi. 1928 yılında sahne yüzü görmüştür.
248
“Rustam” – U. Ismoilon eseri. 1936 yılında sahne yüzü görmüştür. Kesin olmayan bilgilere bakıldığında,
Çolpan “Rustam” dramasının ortaya çıkışına aktif olarak katılmış.
249
“Yondiremiz” – K. Yashin eseri. 1932 yılında sahne yüzü görmüştür.
250
“Misafirhane Bekesi” – K. Goldini eseri. 1934 yılında sahne yüzü görmüştür.
251
“Tarix” – Ziyo Said ve Nazir Safarov’un “Tarih Dile Girdi” draması göz önünde tutulmuştur.
252
“Şodlik Köçesi” – N. Zarxi eseri. 1933 yılında sahne yüzü görmüştür.
249
hünerine uygun konum ve saygı tesis edilmektedir. O saygıya layık olanlar arasında
Isomov ve ona benzer sanatkârlarda iyi ve kalıcı olarak yer almışlardır.
Küçük diye adlandırılan rollerde, sahnede bir an çıkıp görünerek tekrar dönüş ile
bütün piyese can veren ustaları biz takdim edeceğiz.
Do'stlaringiz bilan baham: