3.1.62.
Mei Lanfang
253
(1935)
Bu Çin sanatkârının SSCB’yi
Ziyareti ile alakalı
Qança adem şirin küyli sözlerin tingleb,
Oyinini köz olmesden takib etedi.
Telveseden dengiz kebi kayneb-kimirleb
Elvon rengli serpolerge közni tikedi.
Mei Lanfang
254
, Çin halkı arasındaki itibarını göstermek için bir şairi yukarıdaki
dört dizelik şiirini hatırlatmak yeterlidir. Bu dört tane, fakat çok samimi yazılmış
dizelerde, Çin izleyicilerinin sevilen sanatkârlarının oyunlarını nasılda kendilerini
vererek izlediklerini gösteri etmektedir. Çin’de Mei Lanfang’in “Parlık Yıldız” diye
adlandırılışı boşuna değil. Mei Lanfang henüz meşhur olmaya başladığı dönemlerde onun
oyunları hakkında şöyle bir söz dolaşırdı: “Onun bir gülümsemesi, bin yıllık tutsaklar;
onun bir “ah”ı, bin yıllık hazan”.
Çin’de kadın rollerini oynayan aktörlere genellikle “tan” diyorlar. Mei Lanfang bu
“tan” lardan. O sadece kadın rolünü oynuyor. Geçen Mart ayının 27’sinde, Moskova’nın
büyük gösteri salonlarından “Muzik-holl” salonunda, onun bir gecelik gösterisini
görmeyi başardım. Mei Lanfang’in turneleri zamanında sergilenen oyunları için Rus
dilinde özel bir libretto kitapçığı çıkartılmış. O kitapçıkta elimde. Onda 6 piyes, 6 raks
253
Makale “Kızıl Özbekistan” gazetesinin 1935 yılı 24 Nisan sayısında “Çolpan” imzası ile yayımlanmıştır.
Sonra “Edebiyat Nedir?” makaleler toplamında tekrar neşredilmiştir.
“Kızıl Özbekistan” gazetesi esasında neşre hazırlanmıştır.
254
Mei Lanfang (1894-1961) – Çin aktörü, tiyatro ve halk erbabı. 1935 yılı Rusya’sında turnede olmuş.
Sonra da yine iki kez Rusya’ya gelmiş.
250
gösterilmiş: bu 6 piyesin hepsinde de kadın rollerini Mei Lanfang oynuyor: 1. “Şüpheli
Kevuş” da Suy’un hanımı In Chun. 2. “Fey Chen O” ve “Yolbars General” da cariye. 3.
“Mazlumlernig Öç Alişi” adlı piyeste balıkçı ihtiyarın kızı. 4. “Yolğondekem Cinnilik”
de baş vezirin kızı. 6. “Ney Kemelek Dovoni”nında ise General Sin’in hanımı.
Çin’de kadın rolü oynayan çok erkek var. Orada kadınların bulunmadığı sadece
erkeklerin bulunduğu tiyatro grupları, ya da bununla birlikte hiçbir erkeğin bulunmadığı
kadın tiyatro grupları var. İşte bu son zamanlarda orada hem erkek hem de kadınlardan
oluşan tiyatro grupları da meydana geldi. Lakin bütün bu gruplar arasında kadın rolünü
oynayanların en ilki ve en iyisi Mei Lanfang’dir. Onun sahnedeki yerini kendi topluluğu
dağın zirvesine benzetmektedir. Bunda hiç abartı yok. Bugün tiyatrove sahne sanatında
bütün dünyaya örnek olmuş, Moskova’da sanat meraklıları ile hıncahınç dolan salon,
oyun sonunda Mei Lanfang’i yoracak derecede çok defa alkışladılar. Sanat âlimleri onun
sanatına âşık olduklarını söylediler ve yazdılar.
Genellikle ÇinKlasik Tiyatrosu, Japonların “Kabuk”ları
255
gibi Avrupa için, aynı
zamanda bizim içinde hayran olunacak bir sanattır. Bugünkü Çinlerin kendilerinin de
anlamadıkları bir dilde (VII-VIII asırlar dilinde) yazılmış ve feodalizmin gelişmesini
gösteren eserleri, her bir esere mutlak uygun olan beş tonlu (Tatar, Moğol karışımı) çalgısı
ve ezgisi, sahne süslemesi, oyunun kuralları, aktörlerin teknikleri, işte bunların hepsi
Çinlerin kendilerine has ve biz hayrete salan şeyleridir. Çalgının ilkel oluşu onun Tatar,
Moğollarda kullanılan ve bize yakın olan oyun kurallarındaki “geleneksellik”ler, kadın
rolünü erkeğin oynaması, özellikle Buhara zenginlerinin süslü ve saygın
misafirhanelerinin aynısı gibi olan ev dekoru, elbette bize tanıdık ve bizim yakın tarihteki
halk oyunlarımızla ilgili. Fakat bununla birlikte aktör tekniği, repertuar zenginliği,
çalgıların mükemmel uyumu henüz bize nasip olmayan bir üstünlüktür.
Moskova’da bir Özbek sahne işçisi benden Mei Lanfang’in oyunu hakkında fikir
sordu. Ben o zaman “modaya uygun” sözünü kullanıp kısaca cevap verdim. “Hiç moda
bazı kadın rollerindeki Mei Lanfang kadar moda olamamıştır…” …Bu moda benim
fikrim değil. Bu tiyatro âlimlerinin ortak fikridir.
255
Japonların “Kabuk”ları – Kabuki Tiyatrosu Japonya’da XVII asırda ortaya çıkmış. Japon tiyatrosunun
bu tarzı müzik, raks ve dramanın tür özelliklerini kendine uyarlamıştır.
251
Bir âlim Mei Lanfang’in el oyunlarından bahsedip: “Bu on tane parmak olduğu
sürece, diğer azaları ile hiçbir şey göstermese de olurdu”, dedi. Gerçekten onun on
parmağı, on tane marifetli aktörün vazifesini görüyordu, özellikle elini kâh yeninin içine
alıyor kâh çıkartıyor, yeni ile öyle oyunlar yapıyor ki gözünüzü alamıyorsunuz! Ben onun
parmaklarına gözümü diktim ve kendi Akademik dramamızın oyun tekniğini düşündüm,
ne kadar acı olsa da söylemek gerek ki biz bu konuda hala çok gerideyiz. Ebrar,
sahnemizin övünç kaynağı olan Ebrar “Zakmuk”
256
da Jar Sivon rolünü oynarken, on
parmağını birden oynatmıştı, ben onu asla aklımdan çıkaramıyorum. Ama Ebrar’ın
kendisi bile aklından çıkarmışa benziyor.
Mei Lanfang’in tiyatroda oynadığı eserlerin çoğunun dilini bu günkü Çin halkı
anlamıyor. O eserleri anlayarak izleyenler çok az, izleyicilerin çoğu ya çalgı işitmek için
ya da oyun görmek için geliyorlar. Sonra yüzyıllardan beri oynanıp gelmiş ve aslında
içeriği çok basit olan bu eserler izleyiciye çokta yabancıdır. İzleyici kendine tanıdık
eserlerin kendine uygun olan bir yerini görmek içinde gelir. Japon tiyatrosunda bazı
eserlerin sadece bir perdesine bilet satılmaktadır, onda insanlar hıncahınç dolu diğer
perdelerinde de oyun salonu bütünüyle boş neredeyse… Japon tiyatrosunun bu özelliği
Çin tiyatrosunda da yok değil. Bu yüzden Mei Lanfang tiyatrosu, kendinin feodalizm
cemiyetini tasvir etmiş ve bunun üstüne feodalizm dünya görüşünü yansıtan piyesleri ile
bizden, bizim sosyalist tiyatromuzdan çok uzakta durmaktadır. Bu yönünü ele
aldığımızda, bizim Çin tiyatrosundan değil Çin tiyatrosunun bizim tiyatrodan öğrenmesi
gereken şeyler var. Fakat şekil yönünden ele aldığımızda (sadece şekil yönünden!) bizim
o tiyatroyu öğrenmemiz gerek. Onu öğrendiğimiz zamanda onun neyi bize uygun, neyi
bize yabancı ve faydasızmış kendi kendiliğinden anlaşılacaktır. Şark âleminde kendine
has bir yer tutan Japon ve Çin tiyatrolarını öğrenelim. Rus dilinde var olan eserler bize
bu konuda yardım edecektir.
Her ne olursa olsun Mei Lanfang’in tiyatrosu çok eğitici bir tiyatro. Onun direktörü
ile direktör yardımcısı profesör derecesine sahip olan sanat âlimleri, Mei Lanfang’i
kendisini de “doktor” diye kabul ediyorlar. Bu, yüzyılların tiyatrosu, bu geleneksel
256
“Zakmuk” – Rus drama yazarı A. G. Glebov’un piyesi göz önünde tutulmakta. Bu eser 1925 yılında
Moskova’daki Maliy tiyatrosunda sonra 1928 yılında Özbek tiyatrosunda sahneye koyulmuştur.
252
tiyatro, bu yüksek sanat tiyatrosu. Biz ise hala şekil tarafından genciz, 15. yılımızı daha
yeni doldurduk. Lakin…
Lakin biz öyle bir ülkenin tiyatrosuyuz ki, diğer alanlarda ülkemiz yüz yıllık yolları
beş yılda, hatta bir yılda ilerlemeye çabaladı ve başarılı oldu. Bizim 15-20 yaşında
sahnemiz sahne sanatı ve medeniyetin bin yıllık yollarını beş on yılda geçmesi gerek veya
biz de onun hünerlerini görürken, Çinliler gibi diyelim: “Bunun bir adımı, yüz yıllık yol;
bunun bir hamlesi, tarih boyu devam eden ataklar”.
Do'stlaringiz bilan baham: |