A zeki veliDÎ togan bugünkü TÜRKİLİ (TÜRKİstan) ve yakın



Download 2,51 Mb.
bet293/447
Sana27.12.2022
Hajmi2,51 Mb.
#896392
1   ...   289   290   291   292   293   294   295   296   ...   447
Bog'liq
2020-Bugunku Turkeli (Turkustan) Ve Yakin Tarixi-1-Bati Ve Quzey Turkustan-Zeki Velidi Doghan-1981-926s

12). u bahis ilk basımda s. 62(5-632 dc münderiçtir.
U) Bu bahis le s. 632-638 de bulunuyor.

ranye) sinin müftüleri, «ukazlı» fyani çardan ferman alan) imamlar. Taşkent tüccarları Kazak ve Kırgınları «Ak Padişah» a tâbi etmek için çalıştılar. Şimdi ise vaziyet tamamiyle değişti; 1918-1923 yıllarında Türkistan müslümanlan hiçbir kimse tarafından yardım görmedikleri k^lde, bütün Ortaasyada büyük Rusyaya karşı tek başlarına şu kadar kurban vererek ilk mücadele; devrini yaşattılar. Yukarıda (s. 439, 467) _PaS*$t'anDanyal Bek, Türkistanm işgali yolunda Ruslarla çalışmış olduğunu' şimdi söylediğimiz general Alikhan Avarski’nin akra- basından idi; bu adam Ruslarla harb ede ede canını bu ülkenin kurtu­luşu yolunda kurban etti. Bu kadar Türkiyeli ve AzerbaycanlI türk za­bitleri ve erleri, nihayet Enver Paşa, bu memleketin hürriyet ve istiklâli uğrunda şehit düştüler. Bütün bu hâdiselerden, Ortatürklerin kalbinde yerleşip kalan derin intiba, sonraki yıllarda için için yaşadı ve derinleşti Diğer taraftan ancak başka milletlerin kültürlerine tapan Doğu fürkü, kendi millî kıymetlerini öğrenmek ve ondan kendi millî türk kül­türünü yaratmak yoluna girdi. Daha bundan 30-40 yıl önce «millî mu­harrir» sıfatiyle yeni millî kabile edebiyatları vücuda getirmek işine baş* hyan zevat, istikbal için müstakil bir millî kültür yolu gösteremeden Avrupa ve Rus medeniyeti ağuşuna atılmak için ancak eski millî hayatı tenkit etmek ve onu çürütmekle uğraşırlardı. Onlar bize. Yunan ve Rus destanlarından bahseder, kendi destanlarımıza «tandırbaşı kıssaları», «ekiyet» diyerek alay eder idiler. Eski türk dilinde yazılan eserleri, millî mekteplerden nümayişle dışarı attırdılar. Şimdi ise millet bu türk dili­nin eski âbidelerini, türk sanatı, halk edebiyatı eserlerini, «tandır bas­larında» söylenip gelen millî destanları öğrenerek, milletin kalbinin hüc- ra köşelerinde dağınık halde yaşayıp gelen bu cevherleri bir arayı top­layıp, onlardan bir küt, bir millî bazine vücuda getirmek, onları millî medeniyetimiz, mânevi servetimiz sıfatiyle cihana tanıtmak yoluna gir­miştir. Bununla o, şimdi başkalarının medeniyetleri karşısında «hayran­lık», «satın alma» ve «taklit» yolundan ayrılıp «yaratma» yoluna gir­miş bulunuyor. O artık top da yapar, uçak da.
Bütün belâların, milletin bütün tereddütlerinin, sallanmaların asıl sebebi, kendimizi öğrenemeyiş ve öğrenmek yollarını bilmçyişimizdır. Doğu .Türkleri istiklâllerini,, hürriyetlerini kaybederken, bünyesinde po­tansiyel kuvveti kalmamış, harcanmış bir vücut teşkil etmiyordu. Bütün vakayii. eski hanların, devlet adamlarının terakki düşmanı olmalariylc izah etmek de yanlış olur. Emir Nasrullah, Hekim Kuşbeği, Abdussamed Bek, Mehmet Rahim Kongırat, Khudayar Han, Avrupanm medenî üs­tünlüğünü az çok anlamış ve muasır ilmi ve tekniği kendi ülkelerine sokmak zaruretini idrak etmiş zevattılar ve bu yolda biraz çalıştılar
öâir>
bile^h.Fakat onları, o muasır ilme ve tekniğe kavuşturacak yollar bu­lunmuyordu. Rus yeldiğinde bu muasır hayat tarzının, ve tekniğin ken­disi Türk iline geldi, amma Ortatürkler yine onu benimsemenin yolunu bilmiyorlardı. Her işi bir başlar bir bırakırlardı. Muasır medeniyet .ve tekniği benimsemenin bir yolu bulunduğunun farkında olmamak, bun­dan doğan bocalama ve sarsıntılar yeni medeniyet karşısında âciz, öte­kine hayranlık., neticede maddî ve cismanî esaretin yanında bir de mâ­nevi esaret, işte Türkistanda Rus hâkimiyeti çağının Umumî Harbe ka­dar geçen elli yıllık devrinin neticesi bu idi. Bunu o sıralarda müsteşrik Nalivkin de böyle hulâsa etmişti. Türk milleti; daha doğrusu büyük kütleleri, tarihte muhtelif milletlere iltihak etmiş ise, onu zorla hiç kim­se bu yola sokmamıştır. O, talihin yürütmeleriyle yanlış yollara gir­mişse, kendiliğinden girmişti. Zaten tarih boyunca Türk milletini hiç kimse bir din ve mezhebin kabulüne icbar edebilmiş değildir. Türk mil­letinin bazı kolları muhtelif yabancı milletlerin yoluna intisap etti ve hattâ .kendi milleti aleyhine bile çalıştı; birçok düşman milletlere te- messiil ederek onları büyüttü ve hattâ onları yoktan var etti. O, bunu, başkalarının kafasiyle sevk ve idare olunan hayata ancak intibak etmek yolunu tuttuğundan kendisinin bu husustaki yolsuzluğu yüzünden yaptı; o, kendi cevherlerine kıymet vermedi, onu inkâr bile ederek, ondan Bir kül vücuda getirmenin usulünü bilmedi, bütün milletleri buna erdiren- imkânı elde edemedi. Şimdi ise Türk milleti, bunun acısını tadarak ne derecede yanılmış olduğunu, Önasvada olduğu gibi, Ortaasyada da anla- mış bulunuyor. O, şimdi, bu yüzden uğradığı zararların telâfisi uğrunda çalışmaktadır. Böylece, onun yolunda duran büyük iç engel, kalbimizde yerleşen büyük benlik ve şuur belirirnizin düşmanı bulunmuş, hastalık teşhis edilmiş ve artık bütün bunlar bertaraf ediliyor, demektir. Harici engeller de bertaraf edilirse Türk milleti artık mucizeler yaratır.
Türkistan Türklüğünün dinamik kuvvetinin, materyalizm, kozirno- politizm gibi zayıf milletleri içinden çürüten görüş ve ideler tarafından mahvedilmiş olduğu hakkmdaki düşünceler yersizdir Filhakika zama-
[13) Türkistanda yakınlarda -bulunan bir harita kolleksiyonu, hanlarımızın, daha 18. inci asırda Avrupa ilmi keşfiyatım takdir ederek, ondan istifade eylemek* yoluna girmiş olduklarını göstermektedir, özbeklerin Ulûm Akademisi tarafın­dan elde edilen bu haritalar 12 tane olup, bunlar meyamnda 16. ncı asrın bir lû- tince haritası ile beraber 17. nci asrın sonlarında neşredilen bir Rusya haritası. 18, nici asrın başlarında basılan bir fransızca Asya haritası ve. 1730 da Nürnberg’de basılmış «Rusya imparatorluğu ve Tatarlar ülkesinin haritası» vardır; bk. Pravda, 27.4.941). ‘
ı
nımızın mütefekkirlerinden Graf K e i s e r l i n g, biz Türkİeri de Çin­liler kadar materyalist buluyor. Mr., Le C o q, Almanyaya gelen Tür­kistanlı talebelerin hiçbirisi lisaniyat, tarih, arkeoloji ve felsefe gibi ilim­lere maneviyat sahasına yanaşmayıp münhasıran İktisadî ilimler tahsil ettiklerini Kent Türklerinin fazla materyalistliği ile izah ediyor. Mühen­dis W i 1 1 f o r t «Rus idaresi altında servet toplamış, Rusun sermaye­sine bağlı Kent Türkîerin, millî istiklâl gibi entuzyazm, idealizm ve feda­kârlık (Opferbereitschaft) istiyen işleri devamlı olarak müdafaa ede­mezlerdi» demiştir. Radloff’un da Tacikler hakkında söylediği (bk. yukarıda s. 538) bu sözler, ancak İran kültürü tesirine fazla maruz kal­mış olan şehirli tüccar sınıfı için varittir. Biz yukarıda (s. 522-25) millî musiki mptiflerini toplamakta Özbek ve Kazak münevverlerinin, ve (s.

  1. 4 3-18, 544) İlmî edebiyata, halk edebiyatına hasredilen bir mecmu­ayı yaşatmak için çalışan Kazak münevverlerinin listesini dercettik. İlk bakışta fazla bir teferruat gibi görünen bu liste musikişinas, muharrir ve ediplerden başka, mühendisler, siyasîler, hukukçu, tabip ve iktisatçıla­rın bu işe candan iştirak ettiğini göstermek itibariyle mühimdir; bu isim­lerin herbiri. Doğu Türklerinin bugün millî kültürü geliştirme işini bü­yük bir entuzyazmla yaşattığını gösteren birer canlı vesikadır.

Sovyetler Ortaasya Türklüğü içinde on binlerce komünist fcrka âzası toplamıştır. O,, yüz binlerce çocuğu bu ruhta terbiye ediyor, on­lara internasyonalizm, kozmopolitik aşılamağa çalışıyor, fakat bütün bu yerli komünistlerin müttefikan bilmedikleri, anlıyamadıkları ve sevme­dikleri bir şey varsa, o da kozmopolitiktir. Bunlar komünist ve nn/ark- sistirler, fakat asla kozmopolit değillerdir. Rus komünizmi' hudutsuz, bir imperyalizmin ve müthiş Rus faşizminin tezahüründen ibaret ise, bu­nu Rus olmıyan herkes, her gün ve her saat görüp, duyuyor. Milletlerin medenî gelişme tarihlerinde hakikî muharrik kuvvet, idealizm ve ro­mantizm olmuşsa, Türkistanlıları toptan heyecana getiren de ancak bu- dur. Bunun en bariz tezahürü, 1918-1923 yıllarında yaşatılan mücahe- de günleri olduğu, bu eserde oldukça tebarüz ettirilmiştir (bk. s. 471
474).
Diğer taraftan menfi düşünen bazı adamlar, Rus mahkûmu olan Türkîerin, bilhassa Türkistanlıların, millî' hareketinin daha pek başlan­gıçta olduğunu, İngiliz, Alman ve Rus gibi milletlerin, tekmil yeni de­vir tarihini evirip çeViren kudretli millî şuurları, onların millî medeni­yetlerinin azameti karşısında Ortaasyaklarm artık fırsatı kaçırmış ol­duklarına hükmetmek icap ettiğini, bir gün bir imkân hâsıl olduğu tak­dirde bile, ‘ Türkistanlıların bundan istifade edemiyeceklerini söylerler. Fakat Türk milletinin öyle mümtaz kavmî hususiyetleri vardır ki, o,

Download 2,51 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   289   290   291   292   293   294   295   296   ...   447




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©hozir.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling

kiriting | ro'yxatdan o'tish
    Bosh sahifa
юртда тантана
Боғда битган
Бугун юртда
Эшитганлар жилманглар
Эшитмадим деманглар
битган бодомлар
Yangiariq tumani
qitish marakazi
Raqamli texnologiyalar
ilishida muhokamadan
tasdiqqa tavsiya
tavsiya etilgan
iqtisodiyot kafedrasi
steiermarkischen landesregierung
asarlaringizni yuboring
o'zingizning asarlaringizni
Iltimos faqat
faqat o'zingizning
steierm rkischen
landesregierung fachabteilung
rkischen landesregierung
hamshira loyihasi
loyihasi mavsum
faolyatining oqibatlari
asosiy adabiyotlar
fakulteti ahborot
ahborot havfsizligi
havfsizligi kafedrasi
fanidan bo’yicha
fakulteti iqtisodiyot
boshqaruv fakulteti
chiqarishda boshqaruv
ishlab chiqarishda
iqtisodiyot fakultet
multiservis tarmoqlari
fanidan asosiy
Uzbek fanidan
mavzulari potok
asosidagi multiservis
'aliyyil a'ziym
billahil 'aliyyil
illaa billahil
quvvata illaa
falah' deganida
Kompyuter savodxonligi
bo’yicha mustaqil
'alal falah'
Hayya 'alal
'alas soloh
Hayya 'alas
mavsum boyicha


yuklab olish