A. ZEKİ VELİDÎ TOGAN
Bugünkü
TÜRKİLİ (TÜRKİSTAN)
ve yakın
TARİHİ
Cilt I
BATI ve KUZEY TÜRKİSTAN
2. Baskı
İstanbul - 1981
ENDERUN YAYINLARI 8
ENDERUN KİTABEYİ
Beyazsaray, Kitapçılar Çarşısı
No. 46 Beyazıt - İstanbul
Tel. : 22 40 51
Basıldığı Yer : AKSİSEDA MATBAASI Çff : 27 21 99 İstanbul
Hazar Denizi doğusunda Rus ve Çin idaresinde yaşıyan T'ürkîerin tarihine ait olarak kaleme alman bu eserin ı928 - 1939 yıllan arasında Mısırda eski hurilerle basılan bu ilk cildinin önsözünde kitabın yazılış tarihi anlatılmıştı. O, 1918 - 1921 senelerinde, daha Türkistanda iken, Rusya dışında neşredilmek üzere, kaleme alınmıştı. Eser 1924 - 28 de ( “sonsöz„ kısmı 1929 da ) son şeklini bulmuştur. Eserin her iki tasnif şeklinde gaye : Türk aydınlarına Hazar Denizi ötesindeki Doğutürklerinin bugünkü hayatları ile doğrudan doğruya ilgili olan yakın mazisi hakkında toplu malûmat vermek, bunların tarihte milletler arasında işgal ettiği mevkilerini belirtmek olmuştur. Bu Türklerin ülkeleri nasıl oldu da Rus'a ve Çin e maloldu?. Bu mesele ancak 16 ncı asırda başlıyan umumî ve tedricî inhitat prosesi ile ilgili bir şekilde izah edilebilir. Batı ve Doğu Türkistana ait muhtelif dillerde yapılan neşriyat şimdi bir kütüphane teşkil edecek kadar zengindir. Bu neşriyattan ve sayısı pek çok olan yazma menbalardan öğrendiğimiz bu mevzuu, son yarım asır zarfında hadiselere bizzat iştirak ederek, daha yakından öğrendim. Bu eser, ülkenin 16 ııcı asırdan sonraki tarihine ait elde mevcut malzemenin bir sentezinden ibarettir. Doğutürkistanm, Çağatay hanları merkezlerini 16. asır başında o zaman “Moğolistan„ tesmiye olunan Yedisu'dan Aksu ve Kaş- gar taraflarına aldıktan sonraki siyasî hayatı Çin ve Moğolistan ile bağlı olduğundan ülkenin doğu yansından ayrı bir ciltte bahsetmek icabetti. O da bu eserin ikinci cildini teşkil edecektir ve taba hazırdır. Biz bazılarının “ Şimal Türkleri diye adlandırdıkları Kazan Türkleri ile Başkurtları da “ Doğu Türkleri ,, nden saydığımızdan onların hayatına bu eserin üçüncü bir cildini tahsil etmek fikrinde idik. Fakat değerli arkadaşım Abdullah Taymas (Battal) bu mevzua ait “Kazan Türkleri,, unvaniyle özel bir eser neşrettiğinden buna lüzum kalmadı. Başkurt istiklâl luırekeileri tarihi ise “Tür kili (Türkistan) Biîik,, serisinin 7. sayısını teşkil etmek üzere ayrı bir ci!d olarak yazılmıştır ve taba hazır bulunmaktadır.
Bütün Türkiîi (Türkistan) Bitik,, serisi gibi bu eserde de dâvaları mehazlar göstererek aydınlatmak yolu takip edilmişse de, bizim, “Tarih araştırmaları,, serimizde tetkik mevzuu eniğimiz ağır İlmî meselelere girmeyip eserin popüler mahiyetini muhafaza etmek esasına sadık kalmak istedik. Böyle olduğu halde eserin her iki tabında tarihimize ait bazı mudil meselelere temas etmek ye onları mehazlar göstererek incelemek icabeimiştir. Meselâ ülkenin eski tarihine ve ahalisinden bazılarının menşeine ait zihinlerde yerleşmiş yanlış fikirler vardır. Bunlar V. Griğoryev, Fr. v. Sehiv arz, Sir Denison Ross, V. Barthold, Masalski, Ma- chatchek gibi zevatın Türkistana ait maruf eserlerine geçmiştir. O cümleden ülkenin Huni ar, hattâ Göktürkler devrinden önce münhasıran Ary anîlerle meskûn kaldığı; Türkistan'ın şehirli Türk, bizim tabirimizle “ Kent tür k„ ahalisinin türk- leşmiş Iranîler olduğu; Türkmenlerin şimdiki vatanlarına ancak miladî 8. inci asırdan başlayıp Moğolistan'dan kalkıp gelerek yerleşmiş oldukları gibi hususlar tarihî hakikatlermiş gibi yazılır durur. Bu hataları tashih etmeden adı geçen müelliflerin yanlışlarını tekrarlamak, yahut sükûtla geçmek yersiz olurdu. Kitabın bu ikinci tabı geçen yıl intişar eden “Umumî Türk Tarihine Giriş,, kitabımdan. sonra basılmış olsaydı, s. 86 - 99 dahi haşiyeler İayedilmiş olurdu. Nasıl ki “ Giriş „ in ikinci cildi çılanca bu kitabın s. 123 - 135 de münderec uzun haşiyeler de ona geçirilmiş ve üçüncü basımı bu ağır yüklerden kurtarılmış olacaktır
Kitabın ilk tabından sonra Tiırkilinde zuhur eden hâdiseler "1929-1940 sene* icrı :iraüind'r Türkistanm vaziyeti,, adıyla neşrettiğim bir ek risalede anlatılmış it. .S'imdi de bu risaleyi, 1947 yılma kadar ki hâdiseleri ihtiva etmek üzere tevsi ı-derek yeniden neşretmek zarureti vardır. Bilhassa, ki bu son yedi sene zarfında gvrek Doğutiirk illerinde, ğerekse Ortaasya ile ilgili beynelmilel siyasî hayatta, büyük inkişaflar vaki olmuştur. Eserin ilk tertibinde Asya'da Rusya ya rakip devletler sıfatiyle İngiltere, Fransa ve Japonya'dan bahsedilmişti; son harp ise bütün bu devletleri ikinci dereceye atarak muazzam bir cihan kuvveti sıfatiyle Anıcrikayı ortaya çıkarmıştır. Dünyanın küçülmesi bir daha ilerledi. Bugün A - ineri kn He Rusya Ortaavrupa'da ve Uzakdoğu'da sınırdaş bulunmaktadırlar. E- serde s. 602 - 603 madde a de anlattığım “Avrupa faşizmi,,, Bolşeviklerle uğraşacağı yerde diğer milletlere saldırdığından, iflas etti; ayni yerde madde 3 te anîat- iğneniz “Rus faşizmi,, harpten muzaffer çıktı, şimdi Fanslavizmi gerçekleştiriyor; daıhlen de bilhassa Türkistanda “İndüstri esasında kaynaşarak tek Rusya milleti vücuda getirmek,, işini bütün kuvvetiyle gerçekleştiriyor; Türk cumhuriyetlerinden Başkurd ilini Rus yanın petrol, çelik ve makine sanayii, Kazakili ile Oy- rat (Altay) Ülkesini bakır, demir, kurşun ve kömür, Tannutuva Cumhuriyetini atom sanayii merkezlerine çevirerek bu ülkelere Rusyanm muhtelif ırklarına mensup, fakat anı dilleri rusça olan kavimlerini tehcir ederek yerleştirmek, yerli Tür!: ahaliyi Rusyanm başka taraflarına dağıtmak ve Rusya mikyasında “ahali harmanlaması,, işini bilhassa Ortaasyada ve Sibiryada tahakkuk ettirmek uğurunda. çalışıyor. Ruslar bu son harpta kendi saflarında Sovyet Rusyanm azameti için savaşan Asycdı kavimlerin büyük Rusya idesini, imparator Vespasyan zamanında asıl İtalyanları geride bırakırcasına. büyük Roma patriyotu kesilen Gaflardan. İspanyollardan vc Afrikalılardan daha çok benimsemiş olduklarım gördüklerini söylüyorlar. Bununla beraber bu eserde, s. 388, st. 8 v. d., s. 602, st. 15-18 de Rus büyümesinde esas âmilin Ruslara komşu Asyafı kavimlerin bünye gevrekliği ve AvrupalIların da bunu kendileri için, Asyada hâkimiyet bakımından, müsait saymaları olduğuna, fakat bunun yanlış olduğu ve bu kavimlerin bünye sağlığının lüzumu büyük devletlerce pek yakında anlaşılacağına dair rnüialeala- rımrzm yerinde olduğu görülmüştür. Türkiye'ye, İran'a ve Çin'e bu yolda radikal yardımlar yapılmakta olduğu gibi, Hindistan'da da, bundan üç hafta önce (ra. 8. 947), merkezi Dehli olmak üzere, bir mecusi “Hindistan„ ve, merkezi Karacı olmak üzere de, bir rnüslüman “Pakistan„ devleti kuruldu. Pakistana tekmil Sind havzası ve Kaşmir dahil olduğundan Tiirhili (Türkistan) güneyde Afganistan'ın yanında yeni bir İslâm devletine komşu olmuş bulunuyor. Bunun gibi Afganistan m, Tibet'in Doğutürkistan'ın ve Moğolistan'm da Rus yayılmasına karşı “bünye sağlama,, ameli yedine tâbi tutulabilmesi pek mümkündür.
Kitabın ille tabında teknik miişkilat yüzünden birçok eksiklikler vaki olduğu önsözünde anlatılmıştı. 1942 - 43 senelerinde basılan, fakat hazı sebeplerden dolayı satışa çıkanlamıyan bu ikinci tabında o eksikliklerin mühim kısımları, bilhassa ilk basımda tay etmek mecburiyetinde kaldığımız haşiyeler, haritalar, sülale şecereleri ve endeks ilâve edilmesiyle tamamlandı. Bununla beraber bu yeni basımda bazı değişiklikler de yapılmıştır : Kitabın eski harflerle basılan ilk tabı bilhassa Türkistanlı okuyuculara tahsis edilmişti; yeî]\ harflerle pasuan bu ikinci tabı ise Türkiyeli okuyucuların mütalaasına arzedilirken ilk tabında 130 sşy- fa tutan altıncı bap (Türkistanm komşu devletler ve milletler arasında^ rpeVkifne ait mütalaalar) ve “sonsöz,, bu yeni basımda 33 sahifeye indırılerek kıs^Jpltnış yani ilk tabından 103 sahile t ay edilmiş bulunmaktadır. B ununla * rtşty1*
Do'stlaringiz bilan baham: |