o- i- r~.. ... Türkistanm şimal bölümünde ehemmiyetleri ikinci Şimali Türkistan , . , , „ . . .. . . ■ ı Dağlan derecede olan, doğudan batıya yönelmiş « I arha- gatay»* «Ulu Tav» sıradağları vardır. .100.0 kilometreden fazla süren bu dağlar doğuda epeyce yüksek olmakla beraber batıya doğru gittikçe alçalıyor ve Batı Türkistanm şimal bölümlerinin umumî düz görünüşüne çok bir değişiklik vermiyor. Sıradağların doğu bölümü olan «Tarbagatay», Tiyanşanm şimal bölümü olan «Cu- nar Alatav» ile «Altay» arasında bir zincir halkası işini görür. Cungar Alatav’ın şimalinde umumiyetle türk ve moğollarm doğudan batıya ve yahut batıdan doğuya seferlerinde «kapı» hizmetini gören ve ona gÖTs «Cungar Kapısı» adını alan düz bir açıklık vardır. Bu açıklık«Tarbagatay» dağının cenup yamaçlarına ulaşır. Tarbagatay, İrtiş havzasında «Ulun- gur» gölü batısında «Kara Adır» dağlarıyla başlıyarak yükselir ve daimî karlarla örtülü «Savur» adındaki tepelere çıkar ve bir tarafı ile şii- male İrtiş havzasına ve Altayın «Katun» tepelerine bakar. Savur dağlarının en yüksek noktası da 3630 metre yükseklikteki «Muz Tağ» tepesidir. Bundan sonra «Tarbagatay» dağı şimal-batı istikametinde devam eder. Şimal tarafı İrtiş havzasında Kazakların «Kirey» ve «Nay- rnan» uruklarının bulunduğu yayla ve boV.kırlara; cenuptan Ala Göl ye Balkaş havzasına bakar. ve gittikçe alçalarak Çingiz Hanın adıyla «Çmgız Tav» denilen dağlara gelir. En yüksek noktaları Ural dağlarının yüksekliklerinden fazla olmıyan bu dağın şimal-batı bölümü «Kan Çmgız» adını alır; sonra Türk destanlarında ve Temür seferlerinde «Or Tağ»^ «Kür Tağ» ve «Kiçik Tağ» adlarıyla tanınmış olan ve yalnız 700 metre yüksekliğinde olan sırtlara gelir. «Uluğ Tag» m en yüksek yerine (ki bugün «Ediğe Tepesi» diye tanınmıştır ve 631 metredir) Temür Beğ ve daha sonra Şıbanlı Abdullah Han, Kıpçak seferinde bir heykel dikmişlerdi; şimdi yoktur 1011)). Buraları umumiyetle, bugün olduğu gibi Ebülgazi Han zamanında da «Arka» diye adlandırılmıştır. Biraz daha batıya uzanarak alçalıp bozkır içinde kaybolup gider.
Türkistanırı Çölleri ve İrmakları Dağlar üzerinde çok malûmat verdiğimizden dolayı Türkistan ülkesinin dağlık araziden ibaret olduğu sanılmasın. Bilâkis Ortaasya (Hi- mâlaya) irtifalarının birer kolu sıfatıyla uzanan «Tiyanşan-Pamir» silsileleri çöl denizleri içinde bir yarımada şeklini gösterir. Batı Türkista- nm bütün mesahasına (3.800.000 kilometre murabbama) nisbetle «T»- -yanşan-Pamir» in batı bölümlerinin mesahası (380.000 kilometre mu- rabbaı) ancak onda biri teşkil eder. Kalan dokuzu hep çöller ve bozkırlardan ibarettir. Batı Türkistanın bozkırlarını Tiyanşan dağlarının Şır-Derya şimalinden batıya uzanan «Kara Tav» (Karaçuk) dağlarıyla Aral Gölü ve Hazar Denizi arasındaki «Üst Yurt» irtifakının şimal sınırları «Cil Tav» ,5) istikametinde uzanan bir çizgi ile «cenup bozkırları» ve «şimar bozkırları» diye ikiye ayırabiliriz.