Türkistan Türkleri etnoloji ve tarih bakımından üç gurup teşkil
ederler: i
İ ) «Kıpçak Grupu» ; bunlar Kazak, Uruğlu Özbek, Mangıt-Nogay, Başkurt ve Kazan Türk (Tatar) lerinden ibarettir. 2) «Tüvk-Çiğil Grupu»; buna şehir ve kasabalarda yaşıyan Kenttürkleri, Tarançılaıv Kaşgarlılar ve Kırgızlar dahildir. 3) «Türkmen-Oğuz Grupu». Bunlardan 1. ve 2. grupları, Önasya 7 ürkleri ile birlikte «Güney-Bat» Türkleri» zümresine dahil olan Türkmen-Oğuzlara, Yakutların, Sayan ve Altay Türklerinin teşkil ettiği «Kuzey-Doğu Türkleri» ne mukabil «Ortatürkler» ismi altında birleştirilmektedir.
Bunlar arasında en mühimi olan «Türk-Çigil» gurupu, Kırgızlar müstesna olmak üzere, medenîdir. Kıpçak gurupunun büyük kalabalığı ise daha yarı göçebe hayat sürmekte olan uruk ve oymak hayatını daha unutmamıştır. ; «Mangıt-Nogay» 1ar Astarkhan, Şimalî Kafkasya, Kırım, Ronrçanya (Köstence civarı) ve Türkiyede (Eskişehir, Ankara ve Adana civarında) «Nogay», Türkistanda, bilhassa Bukhara ve Khıyva- da «Mangıt» adlarıyla tandır.
Kjpçak Gurapunun Kazak’ Uruglu öibek> No8ay ve Başkurtlarm
Müşterek Unsurları ekse"y®‘* her yerde hemen aynı uruklardan te- şekkül etmiştir ki şunlardır: Kıpçak, Kanglı. Kırgız, Katay (Khıtay). Nayman, Min, Kir ey (Kirayıt), Argın, Tabın, Barın (Bahrin), Mangıt, Gagalbaylı, Alçın, Salcıyut, Calayır, Konrat. Bunlardan bilhassa Kıpçak, Kanglı, Nayman, Konrat, Argın, Kirey (Kirayıt) ve Uyşun urukları Kazak, Özbek, Nogay heyetlerinde tamamen hâkim bir ekseriyet teşkil ederler. Çokluk teşkil eden bu uruklarla beraber Kazak, Özbek, Nogay ve Başkurtların her birine ayrı hususiyet veren unsurlar da vardır. Kazaklarda «Aday», «Kerderi», «Elim- olı» ; özbeklerde «Arlat», «Saray», «Katagan», «Kineges», «Yâbı» (eski «Yabgi—Yabaqu») ; Nogayiarda «As» ve «Şirin» ; Başkurtlarda kadîm «Başkurt» larm esas kütlelerini teşkil etmiş oldukları muhtemel olan «Geyne», «Bürcen» ve «Yurmatı» urukları gibi. Fakat bu hususi unsurlar müşterek unsurlara göre azlıktırlar. Bu müşterek unsurlardan Kirey, Nayman, Argın, Barın, Mangıt, Salcıyut, Calayır, Konrat urukları, moğollar çağında Moğolistan ve Cungaryadan gelmişlerdir. Çin- giz fütuhatından önce Ortaasyada hâkim olan m.öğol boyu «Karakhıtay» ların döküntülerinden ibaret olan «Katay» (Kıtay, Khıtay)lar ise, daha 12 nci asırda Karakhıtay ordusunun batıdaki öncüleri olarak Kıp- çaklarla bideşmîşlerdir^, ki moğollar çağındaki yeni uruk birlikleri te- 15 şekkül ettiği zaman, bunlara artık Kıpçaklarm bir parçası diye bakılmıştır. Yine o zaman Kıtaylarla birlikte Uzakdoğudan «Kıpçak Bozkırı» na gelmiş olan urukların biri de müellifin mensup olduğu «Kay» (bizimki «Soklı Kay» yani «püskül damgalı kay») uruğudur. Kay’lar 12 nci. asır ortalarında Karakhıtay ordusuna dahildiler. Fakat bu müşterek unsurların esası ve temeli de eskiden burada yaşamış olan Kıpçak ve Kanglılardır. DaHa doğrusu eski Kimâk, Yemek, Kıpçak, Kanglı unsuru Moğollar çağında kendisine doğudan gelip eklenen boy ve urukları temsil etmiş ve «Coçı Ulusu» nu teşkil eden arazide yaşıyaıı bütün diğer kavimleri de yutmuştur. Moğol hükümeti kendilerini dağıttığı zaman Kıpçak-Kanglılar eskiden Kıpçak Bozkırında yaşıyaıı ka- vimlerle, meselâ Orta Edildeki Bulgarlarla, Aşağı Edil ve Kırımdaki «Tat» ( «Khazar» lar, türkleşmiş «As» ve diğer kavimler) lar la birleşmişler ve yahut fatih kavmin uruklarına dehalet edivermişlerdiı*. Bunlardan meselâ Orta Edil havzasındaki Bulgarlar, Aşağı* Edildeki «As» ve Kırımdaki «Tat» gibi medenî kavimlere iltihak edenler onlara kendi dillerini vermekle beraber, kıpçaklıklarını kaybetmişler, göçebe fatih kavmin uruklarına ve yahut meselâ Karakalpak, Başkurt gibi daha önce Kıpçak boyu sayılan boyların içerisine girenler ise onları büyüterek her yerde kıpçak lehçesinin yayılmasına sebebiyet verdikleri gibi, bütün bu muhtelif göçebe kavimlerin isimleri altında kendi kıpçaklık ananelerini tamamile muhafaza etmişlerdir. Kıpçaklarm «Karakalpak» (arap kaynaklarındaki «Qaıa Börkli»; rus kaynaklarındaki «Çerniye Klobukhi») adı altında yaşıyanları' pek dağınık olduğundan, sayılarını tâyin miimkürı olmuyor. Bugün bunlar KKorezm ve Mâverâünııehirde
kişi olarak gösteriliyorlar. Başkurt heyetindeki Kıpçaklar pek kalabalık sayılmıştır. Ebülgazi Bahadur Han, kendi zamanındaki Baş- kurt-lştek çokluğunun Kıpçak boyundan teşekkül etmiş olduğun^ kaydetmiştir^)- Hakikaten bugün Başkurtlarda Kıpçak-Kanglı zümreleri Cenubî Başkurdistanm hemen hemen yarısından fazlasını işgal ediyorlar («Kıpçak» 13 ulus16 17) yani nahiye, «Kaüglı» (Üsergen) 1 2 ulus, Kıpçakla daima beraber görülen «Katay» lar 5 ulus). Kazak ve Özbeklerde yine öyledir. Bunlar Turgay vilâyetinde «Orta Yüz» Kazak heyetinde «Kıpçak» adıyla (70.000 kadar nüfus), Fergane ve Semerkand Vilâyetlerin
de ( 191 7 yılı hesabına göre 42.114 nüfus) «Kıpçak» ve «Kangb» isimleriyle ay ji uruk olarak yaşıyorlar. Şimdiki Mangıt-Nogayîar zümresine dahil ICıpçaklar: Türkistandaki kadar değilse bile, yme epey nüfus teşkil ec,erler. Bu itibarla müsteşrik «Radloff» Özbek, kazak ve Mangıt-Nogay zümrelerini pek haklı olarak «Kıpçak gurupu» diye adlandırmıştır.
^ Tarbagatay Dağlarıyla Sır Derya havzasından ve
Tatar, !P£a 1 Khorezmden Edil havzasına ve Kırıma kadar bü- 1 Z ~ tün «Deşt-i Kıpçak» göçebe ahalisi mogollar çağında islâmiyetin daha pek yayılmadıgı zamanlarda «Toğmak» diye adlandırılmıştır. Khıyva Özbeklerinde (Ebıil- gazi) de «Toğma», Başkurtlarda «Tuvma», Nogaylarda (Cevdet Paşa Tarihine göre) «Tokmâ» kelimesi aslî, nesebi belli olmıyanîara, suç işlediği için esir olarak satılacaklara deniliyordu. Kıpçaklara ve Altın Orda Tatarlarına umumî bir ad olan bu kelimeye böyle kötü mâna verilmesi, islâmiyetin yayılmasından sonra olsa gerek. Coçı Ulusu ahalisinin bu adı kullandıkları malûm değildir. Her halde evvelce «Boğmak» denilen bu kavim, «Özbek Han» (1312-1340) dan sonra «Özbek» umumî adı ile adlandırılmıştır. «Özbek» yahut «Özbek Ulusları» tâbirleri, Barthold’un tâyinine göre, Ortaasyada kavim adı olmak itibarıyla «Çağatay» kelimesine karşı tutulmuş; Ö?:bek Ulusunun bütün askerî halkı,, on beşinci asırda Altın OrdaTıın yıkılmasına ve urukların da Özbek, Kazak ve Nogay Uluslarına ayrılışına kadar tek bir kavim sayılmıştır. Savaşta hepsinin kullandıkları «uran» (parola) bir olup «alaç» sözünden ibaretti. Özbeklerin menşei olan Coçı Ulusunda kullanılan bazı etnik tâbirler izah edilmek ister; Bugün Mâverâünnehirde ve Khorezmde bulunan uruglu Özbekler, Coçı Ulusunda «tatar» umumî adı altında tanınmış olan hâkim unsurdan ibarettir. Fakat «tatar» tâbiri daha geniş bir surette kullanılıp, yalnız hâkim değil, belki mahkûm olan kavimlere de itlâk olunmuştur. Kıpçak tâbirinin de bir taraftan bu adı taşıyan boya ad olmak sıfatıyla dar, diğer taraftan bütün Kıpçak Bozkırı ahalisine ve o cümleden Özbeklere itlâk olunmak bakımından geniş mefhumları vardır. Öğrenebildiğimize göre Coçı Ulusunda «tatar» tâbiri, başlangıçta yalnız doğudan gelen türk ve moğol unsuruna yani hâkim, unsura, «kıpçak» tâbiri de Kıpçak Bozkırında onlara tabi olan göçebe kavimlere itlâk olunmuştur. «Toğmak» ise bunların 'hepsine birden umumî bir ad olmuştur. Özbek Handan sonra «Özbek» kelimesi de «Tatar» ve «Kıpçak» ların hepsine birden verilmiş bir ad olup, «Toğmak» tâbirinin yerini tutmuştur. Fakat Kıpçaklar ve doğudan gelen «Tatar» lar moğollair çağında memleketin eski me-
Do'stlaringiz bilan baham: |