E
Türkistan Dağ ve
Bozkırlarının
Geleceği
ski zamanlarda medenî ve yarı medenî unsurları besliyen dağlar ve civarlarıyla, hâlis göçebe kavimler yetiştiren bozkırların arasındaki tezat, bugünkü demiryolu, elektrik ve sanayi çağında ortadan kalkmış ve büyük bir gövdenin ayrılmaz azalan şeklini almıştır, ileride Tenri Dağı ve kolları ağır endüstrinin, demir, kömür ve ağaç istihsalinin merkezi olacak; dağ aralarından yaman bir kuvvetle atılarak akan büyük ırmaklar ve çağlıyanlar bütün ülkeye kuvvet ve elektrik verecektir. Bugünkü mühendisler Tenri Dağının yalnız Fergane ovasına bitişik yerlerindeki ırmak ve çağlıyanlardan en sâde vasıtalarla 1.250.000 beygir kuvveti kadar elektrik almak projelerini yazıyorlar. Bu ise, otuz altı milyon insan kuvveti demektir. «İle», «Çu», «Zerefşan» ırmakları jie Amıı Deryayı teşkil eden Pamir ırmak ve çağliyanlarmdan neler, ne kuvvetler elde edileceği bundan ölçülebilir.
Türkistan bozkırlarının, bilhassa cenup bölümü ile Çu-Balkaş boz- Kirlarmm durumu da bu ülkenin medenî istikbali için çok şeyler söylemektedir. Cenup bozkırlarının ancak dağlara bitişik yerleri biraz yüksek (Kunduz 335, Karşı 45 7, Marghilân 450, Endicân 460, Nemengân -♦02, Taşkent 45 7 metre) olup bozkırların kendi kenarları ise deniz seviyesinden ancak 250-300 metre yüksektir (Merv 226, Çarcuy 257, Bukhara 244, Cızak 265, Khocend 260 metre).
Bu bölgelerin ve Çu-Balkaş bölgesinin bütün ırmakları Hazar Denizine doğru mütemayildir. Fakat bu temayül görüldüğü -üzere gayet zayıftır. FeTgane ağzındaki Hocend şehrinden (Sır Derya havzası ve KKorezm üzerinden) Hazar Denizinin Kızıl Su ( Krasnovodsk ) körfezine kadar olan mesafe 2000 kilometre kadardır. Hazar Denizi deniz se\'iyesinden 2 5 metre aşağı olduğu için Khocend, Hazar Denizinden ancak 285 metre, merkezî bölüm olan Aral ise 75 metre yükseklikte bulunuyor. Demek, ki ırmak yüzlerce kilometreyi olsa olsa yüz metrelik inişten (sath-ı mailden) akıyor. Aynı zamanda bozkır gayet düz ve ırmakların aktığı mecraların sağ ve solu da aşağı yukarı aynı yükseklikte olduğundan, ırmaklar yataklarını çabuk değiştiriyor ve türlü yerlerde geniş, fakat gayet siğ göller ve batakıklar teşkil edebiliyorlar. -Son-
ıa oralara da toprak getirip sathını yükselttikten sonra başka tarafa dönüyorlar. Amu Deryanın esas yatağı milâttan önceki devirlerde yunan ve arap kaynaklarının (el-Bîrûnî ve Muqaddesî)- rivayetlerine göre önce Çarcuy yukarısından («Kelif özboyu» ve «Onguz» yatağından) Kara Kum içi ile Hazar Denizine dökülmüş ve Murghâb ırmağı da, aynı yunan kaynaklarının zikrettiği gibi, bu yatağa («Obruçef» ve «Machatscek» e göre «Üç Hacı» istasyonunun yanında) dökülmüştür. Biraz sonra Amu Deryanın evvelce de Khorezm tarafına akan kısmı kuvvet alarak bütün ırmak «Aral» a dönmüş, 10-12 nci asırlarda Aral Gölü, zamanımızdaki gibi büyük göl hâlinde bulunmuştur. Fakat 13-16 ncı asırlarda Amu Derya, Khorezm bölgesinden batıya dönüp Sarı Kamış çukurlarını doldurup 800 kilometre kadar mesafe giderek Balkhan (Kızıl Su) körfezinde «Ogurca» da Hâzar Denizine dökülmüş ve yaK mz 1 6 ncı asrın son dörtte birinde yatağını tekrar değiştirip yine Arala dökülmüştür. Sır Derya ırmağının mühim bölümü de 14-15 inci asırlarda Aral Golüne değil (galiba «Yeni Derya» mecrasından) Amu Deryaya ve onunla beraber Hazar Denizine dökülmüştü. 16 ncı asır başlangıcında Sır Derya «Aral» a döküldüğü hâlde bu daha bir «büyük göl» değil, bir «geniş kamışlı bataklık» teşkil ediyordu. Fakat her iki ırmak «Aral» a dökülmeğe başladıktan sonra bu göl yavaş yavaş eski halini aldı. Aralın seviyesi vakit vakit yükselir ve alçalır! 1885 yılında Aral, Hazar Denizinden 71 metre yüksekti. Kendisini Amu-Deryanm Kara Kum daki eski yatağından ( «Özboy» dan) ayıran eski «Ay Bo- gir» bataklıklarından 7 metre alçaktı. Fakat 1901 yılma kadar Amu Derya ve Sır Derya’nm getirdikleri su ve topraklardan dolayı 3 metre yükselip Hazar Denizinden 74 metre yüksek oldu. Ozaman «Aral» m oenup-batısındaki «Urga» burnu yanındaki eski mezarlıklar ve kervan yolları su altında kaldı. 1906-1907 yılları arasında durum, bazı değişiklikler olmakla beraber, çok değişmedi. 19 l 7 kuraklığında 1,3 metre kadar alçaldı. 1924 te yine biraz yükseldi -w). İşte bu gibi değişikliklerle beraber Aral Gölünün sathı zamanımızda gittikçe yavaş yavaş yükselmektedir. Eğer daha 4 metre yükselerek «Ay Bogır» ı atlarsa Amu Derya ve Sır Derya ırmakları aşağı Khorezmi tekrar bataklığa çevirip yine Sarı. Kamış ve Hazar Denizi tarafına dönebileceklerdir. «Çu» ırmağının herhangi bir zamanda Sır Deryaya döküldüğü malûm değilse de, muasır mühendislerin tetkikatma göre, bunun, hattâ Balkaş Gölünün bile, insan çalışırsa, şimdiki «Ak Mescid» (Perovski) yanında Sır Deryaya akıtılmâları mümkündür. Eğer bu olursa «Aral» m yükselmesi
Do'stlaringiz bilan baham: |