Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Ders Notları Öğr. Gör. Ali YAYLA
Sayfa 4 / 174
Osmanlı’da gerilemenin Kanuni Sultan Süleyman’la başladığını
söylemek mümkündür. I. Süleyman’ın 46 yıl iktidarda kaldığı bu
dönem her ne kadar sonu zaferlerle neticelenen seferler dönemi
olsa da, bu seferler hazinenin kayıplarını karşılayacak ganimet ge-
liri getiren seferler olamamıştır. Zigetvar Seferi sırasında Kanuni
Sultan Süleyman’ın ölümü (6 Eylül 1566) ve sonrasında devletin
yönetiminde 14 yıl 3 ay 17 günlük sadaretiyle büyük
pay sahibi
Sokullu Mehmet Paşa’nın kaybı (1579) gerilemeyi hızlandırmıştır.
Deneyimsiz kişilerin tahta geçmesi sonucu merkezi yönetim bo-
zulmuş, devlet yönetiminde otoritenin sarsılması, halkın devlete
olan güveninin azalmasına ve iç isyânların çıkmasına
neden ol-
muştur. Yeniçeriler padişaha karşı gelerek, beğenmedikleri padi-
şahları tahttan indirerek, beğendikleri veliaht şehzadeleri tahta ge-
çirmiştir. “İstemezükçü” yeniçeri tavrı adeta devletin yönetim şekli-
ni belirlemiştir. Yeniçeriler’de “ocak, devlet içindir” anlayışı yerine
“devlet, ocak içindir” anlayışı gelişmiştir.
Osmanlı’nın gerilemesi iki ayrı başlık halinde ele alınabilir: Birinci-
si batıdaki yani Avrupa’daki sınırlarının doğuya doğru gerilemesi,
diğeri ise sosyal, ekonomik ve siyasal gerilemedir. Osmanlı Devleti-
nin sosyal, ekonomik ve siyasal açılardan gerilemesi toprak kayıp-
larının gölgesinde kaldığı için sorunun bu boyutu çok geç fark
edilmiştir. Osmanlı Devleti gerilemeyi ve toprak bakımından da-
ralmayı önlemenin yolunun, askeri alanda güçlü olmaktan geçtiği-
ni düşünmüş ve bu nedenle 17. yy.’ın başlarından itibaren yapıl-
maya başlanan ıslahat çalışmaları hep askerî alanda olmuştur.
Avusturya ve İran seferleri sonucu oluşan
ekonomik sorunlar, tı-
mar sisteminin bozulması, nüfus artışının yarattığı sosyal hayatta-
ki sıkıntılar ve çağın gerisinde kalınması ile eğitim alanındaki bo-
zulmalar sonucu devlet sistemi iyiden iyiye çöküş dönemine gir-
miştir. Coğrafî keşifler sonucu ticaret yollarının önem kaybetmesi,
sık padişah değişmeleri sonucu çokça verilmeye başlanan cülûs
bahşişleri ve yeniçerilerin kayıt dışı artışıyla verilen ulûfe
4
miktarı-
nın da artması Osmanlı ekonomisini yıpratmıştır. Osmanlı Devleti
bu dönemlerde para yokluğunu gidermek için “züyûf akçe” ya da
“kırpık akçe” adı verilen değeri düşük paralar basmaya başlamıştır.
4
Yeniçerilere 3 ayda bir verilen aylık. Ulûfe dönemleri Masar (Muharrem, Safer,
Rebiü’l-evvel, Recec (Rebiü’l-ahır, Cemadü’l-evvel, Cemadü’l-ahır), Reşen (Recep,
Şaban, Ramazan) ve Lezez (Şevval, Zilkade, Zilhicce) olarak verildikleri ayların
sembolleriyle ifade edilmiştir.