Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Ders Notları Öğr. Gör. Ali YAYLA
Sayfa 1 / 174
İnkılâp (
)
Arapça
=klb=kalb kökünden türetilmiş bir kelimedir. Bir halden
başka bir hale dönüşme, biçim değiştirme anlamına gelir. İn-
kılâplar, sanayi, bilim, kültür, sosyal, v.b. alanlarda olabilir. Eti-
molojik anlam olarak değiştirmeyi ifade eder. İnkılâp,
evrim veya
tekâmül (évolution) ve ıslahattan farklıdır. İnkılâp, hükümet dar-
besinden de farklı anlamlar ifade eder.
İnkılâp üç aşamada gerçekleşir: Birinci aşamayı oluşturan fikrî
cephe, cemiyette değişiklik fikrinin, yeni fikir tohumlarının atıldığı
ve geliştirildiği evredir. İkinci aşama, hazırlık aşamasının tamam-
lanmasından sonra gelir ve aksiyon dönemidir. Basit şekilde bir
ihtilâli ifade eder. Üçüncü aşama da yıkılan, bozulan düzenin yeri-
ne bir yenisini kurma aşamasıdır. İşte
bu yeniden kurma ile in-
kılâp başarılmış olur.
Devrim
Devrimin “devirmek”ten geldiğini iddia edenler vardır. Halk hareke-
ti şeklinde mevcut düzeni zor kullanarak yıkmayı ve sonra da yıkı-
lan düzen yerine yeni kurulan düzeni de ifade eder. Devrim, bir
halden, başka bir hale gelişi değil bu geçişin sadece ilk ve başlan-
gıç safhasını, yıkıcı olan yanını da karşılamaktadır. Devrim, mev-
cut olan kavram, kurum ve teşkilâtları kaldırıp bunların yerine ye-
nilerini getirmek olarak da ifade edilebilir. Bu anlamda ele alınırsa
Türkiye’de, Cumhuriyet rejimine geçiş bir devrimdir.
Devrim, sadece siyasal anlamda düşünüldüğü zaman “ihtilal”; top-
lumsal, ekonomik ve siyasal bağlamda düşünüldüğünde ise “in-
kılâp” karşılığıdır. Demek ki devrim terimi hem ihtiâl, hem de in-
kılâp anlamında kullanılabilir.
Siyasal anlamda devrim, iktidarın kökeninde değişme
yaratan bir
olaydır. Örneğin Fransız devrimi, siyasal iktidarın kökenini tanrı-
dan ve gelenekten alıp, o dönemin ilerici sınıfı olan burjuvaziye ve
kentli halka vermiştir. Aynı biçimde Türk devriminde de, Atatürk,
dinsel-geleneksel kökenli iktidarı, millete ya da halka dayalı, laik
bir niteliğe dayandırmıştır. İktidarın kökeninde, yani dayandığı
güçlerde değişiklik yapmayan siyasal olaylar, bu anlamda devrim
sayılamaz. Hükümet değişikliği, hükümet darbesi, isyan, iç savaş,
Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Ders Notları Öğr. Gör. Ali YAYLA
Sayfa 2 / 174
vs. gibi farklı nitelikte olan olayların devrim ile karıştırılmaması
gerekir.
Demokratik yolla yapılan bütün değişiklikler de, aynı kökene, halk
kökenine dayandığı için devrim diye nitelenemez. Fakat –Türkiye
için düşünecek olursak- demokratik dönemin başlaması
bir dev-
rimdir. Örneğin, bizde 1950 seçimleriyle, Demokrat Parti'nin ikti-
dara gelmesi millet egemenliğini ve demokrasiyi kuramdan uygu-
lamaya aktardığı için, uygulama açısından bir devrim olarak düşü-
nülebilir. Öte yandan, bir grubu siyasal iktidardan uzaklaştırıp,
başka bir grubu iktidara getiren hükümet darbesi, siyasal iktidarın
kökeninde değişiklik yapmadığı takdirde,
devrim olarak nitelene-
mez. Ancak, siyasal iktidarın dayandığı güçlerde değişiklik sonu-
cunu doğuran hükümet darbeleri, devrim diye nitelenebilirler.
Ekonomik
ve toplumsal anlamda devrim; siyasal, toplumsal, eko-
nomik ilişkiler düzeninde hızlı değişmeye yol açan olaydır. Sonuç
olarak, Türk Devrimi, Türkiye'nin siyasal,
toplumsal ve ekonomik
yapısında (yani, ilişkilerinde) hızlı ve kapsamlı bir değişme yaratma
olayıdır
1
.