m
TU
MUç
ek yolunda uğraşıyorlardı. Meselenin bu şekilde halledilmesini «yerli şehirlerin muhtariyeti» diye göstererek müslüman' vekillerini kandırmışlar, hattâ bazı münevverlere Çokayev, Taşbuîatbek Narbutabekov, Pa« şabek Pulatkhanov, Şahiahmedov) kabul ettirmeğe muvaffak olmuşlardı. Fakat diğer bir celsede bu projenin, Hindistanda belediyeleri İngiliz akalliyetîeri elinde bulundurmayı temin maksadıyla tertip olunan kanunların kopyesi olduğunu, madde bemadde göstererek açığa vurduk, müslümanları tam olarak Malletski ve kadetler müthiş bir heyecan gösterdiler; bu sayede müslüman mebusların fikirleri projenin aleyhine döndü. Bunu gören «Es-Er»ler muhalifleri olan «Kadet» ve < sosval-demokrat»lar aleyhine bizi kazanmak fikriyle bizim dâvamızı kolladılar ve umumî intihap kanunu müslümanîara bütün belediye ve /ernstvo’larda ekseriyet kazandırıyorsa, bundan hiç de korkmadıklarını ve beraber çalışacaklarını ilân ettiler. Buna göre müstakbel Türkistan «Ülke Meclisi» (parlâmenti) de bu esasta toplanacaktı. Türkistan müs- 1 limanlarının Es-Er’lerle birlikte sağ cenah Ruslara indirdikleri ilk darbe ıbıı oldu. Sosyal demokratlar bir umumî «Ülke Meclisi» kurduktan ve orada karşılaşacakları yerli ekseriyetinden son derece korktukları için, kadetîerin öteki marifetlerini benimsediler ve bizim münevverlerimizden kendilerine yakın olanları vâsıtasıyla araya sokulmak istediler; lukat proje reddedildi. Türkistan Müslüman kongresinde^ise, münevverlerin bir takımı (bilhassa Çokayev ve Şahiahmedov) Kazanlıîarm (O- ıcııburgda çıkan «Vakit» gazetesi muharriri Kebir Bekirin ve o günlerde hükümet komisyonu âzası olarak Taşkende gelen Sadri Maksudî’nin) tesiriyle idare usulü meselesinde federasyona muhalif oldular; Münevver Kari ve bazı arkadaşları da tereddüt gösterdiler; fakat Mahjnud- khoca Behbûdî ile ben, otonomi ve fedjerasyon hususunda ısrar ederek müstakil kaldık, ve bütün bu muhalefet ve tereddütler karşısında kongre, hazır bulunanların tezahürat şeklini alan büyük şevkiyle geçti (kongrenin programını-tedvin,' oıju «Tıırkestanski Videmsti» gazetesinde yayınlamak, idare usulü ve teşkilât meselelerinde kongrenin maruzacısı sıfatıyla federasyon, muhtariyet ve millî gayelerimizi ilk olarak izah etmek şerefi bana düşmüş ve en güzel nutku da Mahmudkhoca Behbûdî i ra d etmişti). Keza Kazanlı münevverlerin (bilhassa Sadri Mak- sudînin) kongreyi, yalnız din ve maarif meselelerine hasretmek tecrübeleri de reddolunup, erzak, pamuk ve idare teşkilâtı meseleleri etraflıca müzakere edilip, kararlar verildi ve ahalinin bu inkılâba sanıldığı kadar hazırlıksız olmayıp rusça tahsil gören münevverlerin birçoğunu (meselâ Çokayoğlu ile Şahiahmedovu) geride bile bırakacağı tahakkuk <* t ti. Daha bir ay önce, Kuropatkinin iş başında kalmasını ısrarla istiyen
bu kısım münevverler, general kovulduğu halde, aıhalinin akil, başında olduğunu görerek şaşırdılar.
1-11 mayısta, Moskovada «Umumî Rusya Müslüman Kongresi» dâvet edildi. «Müslüman Fraksiyası» nezdindeki «Büro» tarafından da bu kongreye hazırlık komisyonu teşkil edilmişti. Bunun başkanı olan v ■ osetin müslümanlarmdan Ahmed Salikhov, Kazanlı Ayaz İshakı, Şakir Muhammedyarov ve arkadaşları federasyon ve otonomi aleyhtarı olduklarından Ibu fikri ileri sürecekleri anlaşılan Kafkasya ve Türkistan İslâm'larının bu kongrede tam olarak temsil edilmelerine mâni olmak ve kendilerince «daha müterakki» tanınan vilâyetlerin (bilhassa iç Rusya- dan) gelecek islâmların (kendi taraflarında, yani federasyon aleyhtarı olacakları zanmyla) kalabalık olarak-gelmelerini temin etmeye çalıştılar. Buna karşı federasyon taraf darları Rusya Müslümanlarının bütün vilâyetlerine ve bütün’ Türk uruklarına, sayılarıyla uygun yer verilmesini ıtalep ettiler. O cümleden ıben, bütün vilâyetlerdeki Müslümanların sayısuıa ait istatistik malûmatını da, «Büro»ya arzettim. Buna göre, kongreye 400 âza çağırılacaksa, bundan ancak 35 kadarı İç Rusya Türk- leri, yani Kazanlılar olup, kalanları Kafkasya ve Türkistan, Kırım ve sair vilâyetlerden gelmesi icabediyordu. Halbuki, «Büro» yanındaki hazırlık komisyonuna iştirak eden zevatın ekseriyeti Kazanlı idi.
14 martta Petersburg Cemiyeti Hayriyesi binasında vâki olan toplantıda, Ahmed Salikhov ve Ayaz İshakî, bu içtimada bulunan Kazanlı ekseriyete dayanarak, kendi fikirlerini geçirdiler; bu vaziyet karşısında Türkistandan ve Kazak ve Başkurtlardan bunların sayılarıyla mütenasip mümessil gönderilmesini mahallinden temin eylemek maksadıyla Orenburga gelerek, oradaki bazı Başkurt ve Kazak münevverleriyle görüştüm ve oradan da Taşkende geldim (24 mart). Taşkentte 4-8 nisanda toplanan ve yukarıda zikri geçen «Türkistan Müslümanlarının birinci kongresi», bu meseleye cidden ehemmiyet verdi. Türkistandan da, Kazakistandan da kâfi miktarda mümessil gönderildi. Bu Moskova kongresinde Kazanlı murahhasların çoğu, Salikhov ve Ayaz İshakînin istedikleri gibi, Rusyanıri «yekpare cumhuriyet» (üniter republik) idare usulünün yerleştirilmesi fikrini büyük ibir asabiyetle geçirmeğe çalıştı- larsa da, muvaffak .olamadılar; akalliyet olan diğer bir kısımları ise, «toprakçı», yani territoryal otonomi fikrine iltihak ettiler. Kongrede, Taşkentli Ubeydullah Khocayev, Kazaklardan avukat Dostmuhamme- doğlu Cihanşah, Uraz Hacı ve bu kitabın müellifi, Azerbaycanlılar (Ali Merdan Topçubaşı, Resuîzade Emin Beğ) ve Kırımlılar (Cafer Seydah- med) ile beraber federasyon lehine nutuklar verdiler. Azerbaycanlılar, Türkistanlılar, Kırımlılar, Başkurtlar ye Kazanlı «toprakçı»ların istekleri üzere federasyon esasları 271 e karşı, 446 reyle karar altına alındı. Kongrede seçilen «Umumî Rusya Müslüman Merkez Şûrası»na (uzun rusça adının kısaltıîrnasıyla «Ikomus») Türkistandan Ubeydullah Khoca, Ahmet Zeki Velidî, Togusoğlu Külbay, Caynaqoğîu İbrahim (Aîmatı), Abdülhâlikoğlu Kokanbay (Semerkand), Rahmanberdi-Oğlu Molla Ke- maleddin (Khokand), Orınbayoğlu Molla Sultan; Kazakistandan Kuş- çıguloğlu Kuıbanali (Akmola), Urazbayoğlu Kulmehmet (Semi), Dost- muhammedoğlu Cihanşah (Uraî), Tanaçoğlu Veîitkhan (Bükey), Dos- can kızı Akkağız (Turgay) seçildiler. Bu sonki münevver Türkistan kızı, aynı zamanda gazete yazıcısı olup bu kongrede idare heyeti içinde bu- Iunup, Cihanşah ve Uraz Hacı bununla övünüp geçtiler. Kongredeki Başkurt vekilleri Başkurdüstanm toprak meselesine ait maruza verdiler. Türkistanlılar ve Kazaklarla birlikte Başkurdüstanm da muhtariyetli olmasını karar altına alıp; Orenburgda . kongre toplamak ve neşriyatta bulunmak için, Ahmet Zeki Velidî, Said Miras ve Aîlahberdı Caferden ibaret bir komisyon seçtiler. Bununla, tarihte olduğu gibi, bu inkılâp çağında da Başkurtlar kendilerinin mukadderatını Türkistan istiklâl hareketleriyle başlamış oldular104). Kongreye giden vekillerin dönüşün- cien sonra, Orenburgda «Başkurt Merkez Şûrası». Taşkentte «Müslü- nıan Deputatlarmm Merkez Şûrası» teşkil edilip, muhtariyet gayelerini propaganda için, Orenburgda «Başkurt», Taşkentte «Kingeş» gazeteleri kuruldu ve mili! şûralarla vilâyetlerdeki şubelerinin, tarafımdan tertip edilen program ve nizamnameleri neşredildi. Bununla millî_ siyasî teşkilât her iki ülkede aynı şekilde kurulmuş oldu. Taşkentteki «Şûra »nm reisi Mustafa Çokayev, temmuz sonuna kadar serkâtibi Ve dahilî teşkilât işleri şubesi müdürü, mezkûr tarihten sonra aynı zaman- ela Orenburgdaki Başkurdüstan Şûrasının sekreteri ve teşkilât işleri müdürü Ahmet Zeki Velidî idi. Kazakların siyasî merkezi de Orenburgda idi; teşkilât hususunda Taşkentte «Kingeş» gazetesinde neşrolunan nizamname, Orenburgdaki Başkurt ve Kazak teşkilâtı için de esas oldu. Yani Türkistan, Kazak ve Başkurt si'^asî merkezleri aynı gaye uğrunda çalışmak üzere, aynı şekilde kurulmuş oldu, Bunları tek bir resmî merkeze tâbi etmek için yegâne mâni de, Rusların «pan-turkizm» ithamlarından sakınmak mecburiyeti idi.
Orenburgda 21-26 temmuzda, Başkurt ve Kazak umumî kongreleri oldu. Kazakların birtakımı muhtariyet meselelerinde tereddüt gösteriyorlar idiyse de, bu kongrede mu-htariyetçiler (Dostmuhammedoğul lan Cihansan, Halil ve arkadaşları) galip geldi.
Aynı .günlerde Kazanda Kazan Türklerinin kongresi kurulup, orada Rusyanm birliği esasında, «İç. Rusya ve Sibirya Müslümanları»nm bir harsı ve dinî idaresinin teşkiline karar verildi. «Kurultay» (çıkaranlar: Fuad Toktar, Abdullah Battal [Taymas], Cemal Velidî) ve «İrik» (çıkaranlar: Aiimcan İbrahim ve Fatih Seyfi) gazeteleri etrafında toplanan «toprakçılar», yani harsı ve dinî idare ile kanmayıp, Kazan Türk- nn "hiçbirine iltihak etmeden beklemek» siyasetini tavsiye etmiştir. Bu Edil - Ural- eılar. hazan Avrupai i müsteşrikleri bile yanlışlığa sevkediyorlar. Meselâ G, von Mende, bu nevi Kazanlîlardan aldığı «şifahî malûmat» a (Aussprache) dayanarak, sayıları elli kadar olan Başkurt murahhaslarının, Moskova Kongresinde toplanan Rusya İslâmları tarafından protesto edilerek, bu kongreyi terketmiş olduklarını kaydetmiştir (D er National e Kamp/ der Russlandtiirken, Berlin 1936, .s 135). Halbuki Başkurtların bu kongreyi terkeylemeleri, yahut protesto edilmiş olmaları şöyle dursun, bunlar, AzerbaycanlI, Türkistanlı, Kazak ve Kırmı murahhasları ile birlikte otonomi kararını vermekle, tarihî vazifelerini yaptıklarını, mezkûr kongrenin matbu zabıt ceridelerinde musarrahtır (bk. Protokollar, s. 154, 159, 198. 214. 248, 250. 412. Resulzade Emin’in, benim, Übeydullah Khocanm, Cihanşa Dostmuhammedin söylevleri), ]
36 î
Do'stlaringiz bilan baham: |