İ
Yeıli Türklerde Siyasî Teşkilât
nkılâp hareketleri yatıştırıldıktan sonra, y.erli Türklere siyasî teşkilât işleriyle uğraşmak güçleşti. 1 9 î 0 yılında Ural Vilâyetindeki kazak münevverlerinden Sertenoğlunun evinde yapılan araştırma sırasında polisin eline geçen ve yakında neşredilen mühim bir mektupta, Kazakistanda siyasî teşkilâtın olmadığı, kazak münevverlerinin birbiriyle birleşeme- Gİği, birbirini çekemediği, hepsi hükümet müesseselerinde, memur olduklarından dolayı -bir işe teşebbüs edemedikleri^ umumî teşkilât işie-
l
rini idare edecek olan biri varsa onun da,, yalnız «sen» olduğu, halbuki Ural Vilâyetinde ekime elverişli toprağın 1906-1909 yıllarında göç fırkaları tarafından tamamen işgal edilmekte olduğu, bu durumu görüp eve oturmak kadar büyük günah olmıyacagı,... gibi şeylerden bahsolun- maktadır. Bununla beraber 1913 yılında (2 şubatta) Orenburgda Bü- keykhanoglu Alikhan, Baytursunoğlu Ahmet, Dolatoğlu Mir Caqıp ta-
afmdan «Kazak» gazetesinin neşrine başlaması dolayısıyla rus okullarında tahsilde bulunan kazak münevverleri tarafından «Omsk»ta teşkilâta benziyen zümreler teşekkül etmeğe yüz tutmuştu.
"T Özbekistanda da böyle hareketler o!du.f2 ilkkânun 1910da Bukharada müderris Hacı Râfi, Mirza Abdülvâhid, Hâmidkhoca Mihrî, Ahmed Can Makhdum, Osman Khoca Mükemmeleddin Makhdum gizli bir \ «Terbiye-i Etfâl» cemiyeti kurdular. Bu cemiyet İstanbulda bir şube \ açarak, 1911 yılında 15, 1912 yılında da 30 talebe gönderebildi. Bu \ ?ube «Bukhâradla Ta‘mîm-i Ma'ârif Cemiyeti» adıyla resmî bir cemiyet ıj şeklini aldı. 1910 yılında İran yoluyla İstanbula gelen şâir Fıtrat ile t Mukîmeddin ve Rusya yoluyla gelen Osman Khoca, Gulcalı Abdülâziz, | Sadık Âşuroğlu, bu cemiyetin kurucuları idiler. Fıtrat, İstanbulda farsça
«Münazara» ve «Seyyah-; Hindi» adlı tenkidi ve hicvi eserlerini bas- tirdi. Bu eserlerden birincisi, Taşkentte hükümet gazetesinde türkçeye, İkincisi Semerkandda rıısçaya çevrilerek neşredildi. Taşkentte rusça tah- . sil edip, hususî avukatlık yapan ilk münevver cemaat hadimi Ubeydul- ; lah Khoca ve evvelce de gazeteler neşreden muallim ve imam Münev- ; v^.r Kari ve Semerkandda müftü Mahmud Khoca Beh'bûdî, Khokandda muallim Âşur Ali Zahirî ve tüccardan Âbid Can Mahmudoğlu, Türkistan millî hareketine muayyen bir şekil vermeğe başladılar.j1 9 1 3 yı-" lında Semerkandda Mahmud Behbûdî ve Şakir Mukhtârî, 19 1 3 yıh seyyahatim dolayısıyla Ferganede ben ve bazı arkadaşlarım, Türkistan- daki millî hareketleri bir gizli siyasî cemiyetin idaresi altına almağa çalıştık. F akat tecrübesizlik .ve yazıların hükümet eline geçmesinden doğan fazla korku, program ve nizamnamelerin muayyen bir surette tes- bitine engel oldu. Bununla beraber, 1914 yılında Khokandda bir dergi kurmak dolayısıyla yapılan mektuplaşmalarda tesbit olunan şu üç madde, ozaman bazı Ferganeli yoldaşlarımız için program ve neşriyatta esasi umde işini görmüştür:
— Sibirya demiryolları hattıyla Afganistan ve Iran sınırı arasında yaşıyan bütün yerli ahalinin, hukuk ve vergilerde Ruslarla mü - savatı;
— Göçebe Müslümanlar yerleştirilmeden ve oturak Müslüman- lara toprak verilmeden önce, Rus göçüne yol verilmemesi;
Do'stlaringiz bilan baham: |