S h a n t a r a m



Download 7,58 Mb.
Pdf ko'rish
bet128/190
Sana22.07.2022
Hajmi7,58 Mb.
#838043
1   ...   124   125   126   127   128   129   130   131   ...   190
Bog'liq
Dağ gölgesi

Bir insanın gülüşü ve yürüyüşü sana onunla ilgili her şeyi anlatır
, demişti 
Didier bir keresinde.
“Keşke en azından bir kere daha sohbet edebilseydik,” dedi. “Haklısın. 
Ufak bir deney yapıyordum. Bağışla beni.”
“Daha fazla uzatma ama.”
“Tabii, tabii.” Yine güldü. “Bu ara evden hemen hiç çıkmıyorum. Gelen 
giden de olmuyor. Sahadaki deneylerimi nasıl özledim bilemezsin. İrlandalı’yı 
anlatmaya devam edeyim mi?”
“Lütfen.”
“Abdullah’la bir adam öldürmüşler.”
“Ne?”
“Aslında birden fazla kişi ölmüş.”
Yok canım. İmkânsızdı.
“Sen nereden biliyorsun?”
Kaşlarını çattı ve yine gülmeden önce kısa bir kararsızlık anı yaşadı. 
“İnsanlar bana hep bir şey anlatır.”
“Tamam, yeter. Gerisini Abdullah’tan dinleyeceğim.”
“Dur hele. Bu kadar sabırsız olma. Bu bilgiyi bana isteyerek verdiler. Zorla 
değil. Abdullah’la ilgili bilmen gerekenler var.”
“Abdullah yokken daha fazla konuşmak istemiyorum.”
“Harika,” diye mırıldandı. “Yalnızca küçük bir test daha yapmak istedim. 
Beni bağışlarsın umarım. Malum, bugünlerde kimseyi sorguya çekemiyorum.” 
“Neler oluyor, Tuareg? Beni evine davet ediyorsun ama güvenmiyorsun? 
Oldu olacak parolayı da sor bari.”
“Yapma, Shantaram. İzin ver, devam edeyim. Bir iş adamının Şirket’e haraç 
borcu varmış ve ödemeyi reddediyormuş. Hatta onları mahkemeye vermek­
le tehdit etmiş. Sanjay’ın canı sıkılmış hâliyle. Abdullah bu sorunu halletme­
ye İrlandalı’yla birlikte gitmiş. Sana detayları o anlatır elbette. Çok tatsız bir 
konu.”
“Kızla ne ilgisi var?”
Lisa. Lisa. Tuareg’in kovanında adını anmaya gönlüm elvermemişti.


“Bunu yalnızca onlar biliyor.”
“Sen bilmiyorsun yani?”
“Şimdilik hayır.”
Yine ısrarla yüzüme baktı. Arkadaşlığımdan hoşlandığını görebiliyordum. 
Gerçi bu benim hakkımda nasıl bir fikir veriyordu, ondan emin değildim doğ­
rusu.
“Sır nedir biliyor musun, Shantaram?” Gülümsediğinde uzun, kır sakalı 
dalgalandı.
“Bana söylemediklerin mi?” diye karşılık verdim umutla.
“Sırlar, söylenmeyen gerçeklerdir. Abdullah da senden bir sır saklıyor. Bunu 
biliyorum çünkü ona bizzat ben sordum. Hem de daha dün.”
“Neden?”
“Güzel soru. Bunu neden sordun?”
“Tuareg, lütfen. Abdullah’a bunu neden sordun? Kız arkadaşımla ilgisi ol­
duğu için mi?”
“Şu îrlandalı, Concannon, Abdullah’ın sana ne kadar değer verdiğini bi­
liyor. Abdullah’ın sana birlikte işledikleri cinayeti anlattığını sanıyor. Bu, ona 
seni öldürmek için iki sebep veriyor. Başına koyduğu yirmi dört saatlik ödül 
şaka değildi. Concannon canına ciddi şekilde kastetti. Abdullah’a acı çektirmek 
için seni öldürmeyi planladı. Günü geldiğinde Abdullah’ı da öldürmek istiyor 
tabii.”
“Anladım. Concannon’ı nerede bulabilirim?”
Tekrar güldü. Neyi komik bulduğunu açıklamasını bekledim. Sayısız ke­
merin olduğu bir arı kovanında bir kemerin altında oturuyordum ve kafam o 
kadar iyiydi ki bacaklarım jöle kıvamına gelmişti.
“Bu dünyada iki çeşit insan var,” dedi ilk kez içtenlikle gülümseyerek. 
“Kullananlar ve kullanılanlar.”
Bana kalsa, dünyada birçok insan çeşidi olduğunu söylerdim ama neyi kas­
tettiğini anlayabiliyordum. Beni evine bundan çağırmıştı.
“Vereceğin bilginin bir bedeli olduğunu tahmin ediyorum. Doğru mu?”
“Evet. Karşılığında senden bir iyilik istiyorum ve inanıyorum ki buna sen 
de gönüllü olacaksın.”
“Ne kadar gönüllü?”
“Ranjit Choudhry hakkında bütün bildiklerini anlatmak seni rahatsız eder 
miydi?”
“Neden yapacağım bunu?”
“Bunu bir başkası yapmadan onu himayeme almak istiyorum.”
“Himayene mi?”
“Evet. Buradan çok da uzak olmayan bir tesiste.”
Bazen kader size bir avuç kum verir ve onu yeterince sıkarsanız altına dö­
nüşeceğini söyler.
Jöle bacaklarımın üzerinde doğrulmaya hazırlandım. “Teklifin için teşek­
kürler ama Concannon’ı kendim bulacağım. Ranjit’i de öyle.”
“Bekle. Kusuruma bakma, ne olur. Bu da son testimdi. Söz, bir daha yok. 
Bugün senin hakkında vardığım sonuçları duymak ister misin?”
“Sana söyledim, Tuareg. Buraya kurbanlarından biri olmaya gelmedim.” 
“Elbette,” dedi gülerek ve beni yeniden yanına oturttu. “Lütfen, kal. Sana 
bir çay daha ikram edeyim.”
Kuzenlerle yeğenler bir semaver daha getirdi.
“Beni affetmek zorundasın,” dedi Tuareg. “Yoksa bir sene boyunca bunu 
analiz etmek zorunda kalırım.”
Güldüm.
“Çok ciddiyim,” dedi beni dürüst bakışlarla süzerek. “Beni affetmelisin.” 
“Tamam. Affettim.”
“Ben kendimi bağışlanmış hissetmiyorum ama. Gerçekten affettin mi?” 
“Yapma, Tuareg. Ben kimim ki birini affedeyim?”
“Eh, biraz öyle tabii. Şimdi... Senden bir isteğim var. Hatırı sayılır bir miktar 
karşılığında, bana Ranjit Choudhry’le özel bir görüşme ayarlamanı istiyorum.” 
“Kulağa hoş geliyor ama...”
Sözümü kesti. “İki aile var. Ranjit, kızlarını bir hayli üzmüş. Onun benim 
elime düşmesi için dolgun bir ücret ödemeye hazırlar.”
“Olmaz.”
“Anlıyorum,” dedi usulca. “Bu da planlamadan yaptığım bir test oldu. 
Teşekkür ederim. Sohbetimizin her dakikasından büyük keyif aldım. Buyur, 
bu da İrlandalı’nın adresi.”
Kolundan küçük bir kâğıt parçası çıkarıp bana uzattı.
“Bu gece yanında sadece bir ya da iki kişi olacak. Bir daha onu bu kadar 
savunmasız yakalayamazsın. Sana tavsiyem, gece yarısı saldırman.”
“Teşekkür ederim. Ama Ranjit’i bulsam bile sana teslim etmeyeceğim.”
“O kadarını anladım. îrlandalı’yı kaçırmak için yardım ister misin?”
“Ben onu kaçırmayacağım ki. Sadece seçeneklerini yeniden gözden geçir­
mesini sağlayacağım.”
“Ah, güzel. Allah yardımcın olsun, Shantaram. Gel, son bir nargile daha 
içelim.”


“Yok. Ben...”
“Lütfen. Israr ediyorum.”
Kuzenlerle yeğenler eski marpuçu ve ağızlığı yenileriyle değiştirdi. Nargilenin 
ser denen gövdesini saf Himalaya suyuyla, hortumu da saf Himalaya otlarıyla 
doldurdular.
Tuareg çay ve hurma tepsisini aramıza koyup ipek yastıklara yaslandı. “Ben 
insan zihnini hem eğittim, hem de ona işkence ettim. Ve biliyor musun? Bu 
ikisi arasında hiç fark yok aslında. Komik değil mi?”
“Hastaların öyle bulmuyordur eminim.”
Yine mekânik bir kahkaha attı.
“Psikiyatrinin asıl sorunu ne sence?”
“Başarı oranları mı?”
“Hayır. Başarı oranları yalnızca bundan kimlerin faydalanabileceğini ve fay­
dalanamayacağını gösterir. Asıl sorun bir davranışı şekillendirmenin onu anla­
maktan daha kolay olmasıdır. İnsanlara her istediğini yaptırabileceğini keşfetti­
ğinde, bizim gerçekte ne olduğumuzu sorgulamaya başlarsın.”
“Sen bile herkese her istediğini yaptıramazsın, Tuareg. Bazılarımızın aklı 
başka türlü çalışır. Bir sonraki hamlelerini kestiremezsin. Dolayısıyla onları 
kontrol edemezsin. Ben de öylelerini daha çok severim zaten.”
“Sen de tecrübe ettin. Nasıl bir şey olduğunu biliyorsun.”
“Neden bahsediyorsun?”
“İşkence,” dedi gözleri parlayarak.
“Son nargilenin konusu da bu desene.”
“Söyle ne olur. İşkenceden ne öğrendin? Açıl bana.”
“Zayıf sandıklarının aslında ne kadar güçlü olabildiğini. Ya da tam tersi.” 
“Sana bu konuda bazı sorularım var. İzin verirsen sormak isterim.” 
“Aslında... Ben artık kalksam daha iyi olur,” dedim jöle bacaklarımı oynat­
maya çalışarak.
“Ama aramızda kuvvetli bir bağ kurulacak.”
“Sağ ol ama kalsın,” dedim ve nihayet güç bela doğrulabildim.
“Oyuncak işini sevdiğim için yapıyorum,” dedi. “Piyango kısmı onların ba­
his işiyle benzerlikler taşıdığı ve Şirket’e hâlâ sadık olduğumu göstermek için. 
Aslında yalnızca oyuncaklarla ilgileniyorum.”
“Ben...”
“Asıl adım Mustapha. Bana Tuareg adını Khaderbhai taktı. 
Allah’ın Terk
Ettiği
anlamına geliyormuş. Bir de, Mavi İnsanların adı. Ama gerçek ismim, 
Mustapha.”
“Ben...”
“Al, sana iki tane itiraf. Artık kardeşiz.”
“Öyle diyorsan...”
“Ve bugünkü görüşmemizden elde edindiğim izlenimler sayesinde, eğer 
evimde konuştuklarımızı bir başkasına tekrarlarsan sana neler yapacağımı ga­
yet iyi biliyorum.”
Saatine baktı.
“Tüh! Vaktimiz doldu.”



Download 7,58 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   124   125   126   127   128   129   130   131   ...   190




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©hozir.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling

kiriting | ro'yxatdan o'tish
    Bosh sahifa
юртда тантана
Боғда битган
Бугун юртда
Эшитганлар жилманглар
Эшитмадим деманглар
битган бодомлар
Yangiariq tumani
qitish marakazi
Raqamli texnologiyalar
ilishida muhokamadan
tasdiqqa tavsiya
tavsiya etilgan
iqtisodiyot kafedrasi
steiermarkischen landesregierung
asarlaringizni yuboring
o'zingizning asarlaringizni
Iltimos faqat
faqat o'zingizning
steierm rkischen
landesregierung fachabteilung
rkischen landesregierung
hamshira loyihasi
loyihasi mavsum
faolyatining oqibatlari
asosiy adabiyotlar
fakulteti ahborot
ahborot havfsizligi
havfsizligi kafedrasi
fanidan bo’yicha
fakulteti iqtisodiyot
boshqaruv fakulteti
chiqarishda boshqaruv
ishlab chiqarishda
iqtisodiyot fakultet
multiservis tarmoqlari
fanidan asosiy
Uzbek fanidan
mavzulari potok
asosidagi multiservis
'aliyyil a'ziym
billahil 'aliyyil
illaa billahil
quvvata illaa
falah' deganida
Kompyuter savodxonligi
bo’yicha mustaqil
'alal falah'
Hayya 'alal
'alas soloh
Hayya 'alas
mavsum boyicha


yuklab olish