S h a n t a r a m


Partilerde daha çok ilgi çekeceğine şüphe yoktu



Download 7,58 Mb.
Pdf ko'rish
bet130/190
Sana22.07.2022
Hajmi7,58 Mb.
#838043
1   ...   126   127   128   129   130   131   132   133   ...   190
Bog'liq
Dağ gölgesi


Partilerde daha çok ilgi çekeceğine şüphe yoktu.
“Affedildim mi?”
“Sen daima affedilirsin, Didier. Bir sonraki kabahatinden önce.”
Ellerini bacaklarına vurdu. “İyi ki geldin yahu. Havada bir gerginlik var. 
Fırtına yakın. Kalacak mısın, yoksa her zamanki gibi kaçıyor musun?”
“Gece yarısına kadar buradayım.”
“Harika!”
Sweetie kaba bir tavırla önüme bir bira koydu.
“Aur kuch?"
diye homurdandı. 
Başka bir şey?
“Defol,” dedi Didier.
“Ah, siz nasıl emrederseniz, sahip,” dedi Sweetie. “Sweetie kulunuzdan bir 
dileğiniz var mı?”
“Şimdi anladım,” dedim Didier’ye. “Durum vahim. Sana yeniden saygı 
duymalarım sağlamak için acilen bir şeyler yapmalısın.”
“Biliyorum,” diye sızlandı. “Ama ne?”
O sırada masaya bir adam yaklaştı. Uzun boylu ve yapılıydı. Sarı saçlarını 
kısacık kestirmişti ve burnu o kadar küçüktü ki, suratı, olduğundan da yassı 
duruyordu.
Işığın altında durduğunda burnunun kırık olduğunu fark ettim. Hatta o 
kadar çok kırılmıştı ki, kıkırdağı çökmüştü. Ya kötü bir dövüşçüydü. Ya da o 
kadar çok kavgaya karışmıştı ki, her ortalama dövüşçü gibi suratında bunun 
izlerini taşıyordu.
Her iki şekilde de pek hoş bir manzara değildi doğrusu. Üstelik şimdi adam 
tam tepemde dikiliyordu.
“Bu pis ibnenin yanında nasıl oturabiliyorsun?” diye sordu.
“Yer çekimi sayesinde. Boş bir vaktinde ansiklopediden anlamına bakarsın.”
Didier’ye döndü.
“Beni hasta ediyorsun.”
“Henüz değil ama bazen elimin ayarı kaçıyor.”


“Acaba tipini kaydırsam da kimse yüzüne bakmasa mı?”
“Dikkat et,” diye uyardım. “Erkek arkadaşım hafiften asabidir.”
“Sikeyim asabiyetini.”
İleride başka bir adam vardı. Göz ucuyla onu takip ederek masamızın üze­
rine eğilen tabak suratlıya döndüm.
“Leningrad’da senin gibilere ne yaparız biliyor musun?” diye sordu 
Didier’ye.
“Dünyanın her yerinde benim gibilere yaptıklarından,” dedi Didier soğuk­
kanlılığını koruyarak. “Ta ki biz sizi durdurana dek.” Bir yandan da elini ceke­
tinin cebine sokup öne eğilmişti.
Leningrad. Ruslar. Tehlikeyi göze alıp ikinci adama baktım. Arkadaşı gibi, 
ince, siyah bir gömlek giymişti. Kısa, kumral saçları biraz dağılmıştı. Açık yeşil 
gözleri pırıl pırıl parlıyordu ve dudaklarına alaycı bir gülümseme yayılmıştı. 
Başparmaklarını soluk kotunun ceplerine takmıştı.
Arkadaşından daha çevik ve sakin bir tipe benziyordu. Bu da onu, Didier 
hariç odadaki herkesten daha tehlikeli yapıyordu. Zira ben dâhil, diğer herkes 
fazlasıyla gergindi. Göz göze geldiğimizde gülümsedi.
Tabak suratıyla görüş alanımı daraltan adama döndüm.
İri yarı Rus, elini bir goril gibi göğsüne vurdu. “Götün yiyorsa çık karşıma!” 
Leopold’ün çalışanları çabucak etrafımızdaki masaların üzerlerini boşalttı. 
Uzun boylu Rus boş iskemlelerle masaları itti ve açılan boşluğun tam ortasın­
dan Didier’yi tehditkâr bakışlarla süzdü.
“Hadi, ufaklık. Ne duruyorsun?”
Didier bir sigara yaktı.
“Kuyruklu bela!” diye bağırdı çam yarması. “Hem ibne, hem Yahudi. 
Yahudi takımının ibnesi de hiç çekilmez.”
Garsonlar iki Rus’un arkasına dizildi. Karşılıklı horozlanmalar kavgaya 
dönüşürse, duruma el koyacaklardı. Gelgeldim, kimse şu iri yarı ve fazlasıyla 
öfkeli Rus’tan ilk yumruğu yemeye yanaşmıyordu.
“Hadi ufaklık. Ne marifetlerin varmış, görelim bakalım.”
“Seni mi kıracağım?” dedi Didier. “Ama önce şu sigaramı içeyim.”
Ha siktir,
diye düşündüm ve Leopold’de içinden bu sözcükleri geçiren tek 
kişi olmadığımı biliyordum. Didier keyifle sigarasını tüttürüyor, arada bir de 
cam küllüğe silkeliyordu.
O sırada çam yarmasının arkadaşı yanıma geldi. Ellerini öne uzatmıştı. 
Yanımdaki sandalyeyi işaret ediyordu. Adam yürürken arkama yaslanıp sağ eli­
mi belime attım ve bıçaklarımdan birinin sapını kavradım.


“Burası dolu mu?” 
diye
sordu dostane bir tavırla. “Hazır arkadaşın sigara^ 
nı içerken biraz oturayım. Dert etmezsen tabii.”
“Burası özgür bir ülke, Oleg,” dedim. “Onun için burada yaşıyorum. 
“Teşekkürler.” Rahatça yanıma kuruldu. “Alınma ama biraz klişe olmad 
mı? Rusum diye illa adımın Oleg mi olması lazım?”
Haklıydı. Yiğidi öldür, hakkını ver, demişler. Onu bacağından bıçaklamayı 
düşünseniz bile.
“Ben, Lin,” dedim. “Ama tanıştığımıza memnun oldum mu emin değilim.’ 
“Al benden de o kadar. Bu arada adım Oleg.”
“Sen benimle kafa mı buluyorsun?”
Elim hâlâ bıçaktaydı.
Güldü. “Hayır. Adım Oleg gerçekten. Şu Yahudi arkadaşın var ya? İbne 
olan. Birazdan fena dayak yiyecek.”
İkimiz de Didier’ye baktık. Bir adli tıp doktoru edasıyla sigarasını inceli­
yordu.
“Ben paramı Yahudi’ye yatırıyorum,” dedim.
“Yok yahu?”
“Ben paramı daima ona yatırırım.”
Gözlerinde muzip pırıltılar yanıp söndü. “Ne kadar verirsin?”
“Elimde avucumda ne var ne yoksa hepsini.”
“Yani?”
“Üç bin.”
“Amerikan mı?”
“Ben rubleyle iş yapmam, Oleg. Sigara bitiyor. Var mısın?”
Elini uzattı. “Anlaştık.”
Bıçağı bırakıp elini sıktım ve tekrar bıçağın sapını kavradım. Oleg garsona 
el etti. Didier sigarasının sonunu içiyordu. Garson dalgın gözlerle bana baktı.
Endişeliydi. İri yarı adam hâlâ masalardan boşalan yerde Didier’yi bekliyor­
du. Servis durmuştu. Sayed adındaki garson neler döndüğünü anlayamamıştı. 
Başımı salladım. Gözlerini iri Rus’tan ayırmadan yanımıza koştu.
“Bana buz gibi bir bira getir,” dedi Oleg. “Bir porsiyon da şu ev yapımı 
patateslerinizden.”
Sayed gözlerini kırpıştırarak bana baktı.
“Sakin,” dedim. “Ben de seninle aynı durumdayım. Birazdan anlayacağız 
bakalım.”
“Ah,” diye iç çekti rahatlayarak. “Birayla patatesler hemen geliyor.”
Başını sallayarak uzaklaştı.
Arkadaşlarının yanından geçerken, “Kimse bir bok bilmiyor,” dedi Hintçe. 
Garsonlar rahatlayarak Didier’nin sigarasını bitirmesini beklemeye ko­
yuldu.
Bu arada, umarım arkadaşın kazanır,” dedi Oleg. “Gerçi bundan şüpheli- 
lyim ama.”
Didier sigarasını küllüğe söndürdü.
“Yanlış duymadım ya? Benim adamım mı kazansın istiyorsun?”


Download 7,58 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   126   127   128   129   130   131   132   133   ...   190




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©hozir.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling

kiriting | ro'yxatdan o'tish
    Bosh sahifa
юртда тантана
Боғда битган
Бугун юртда
Эшитганлар жилманглар
Эшитмадим деманглар
битган бодомлар
Yangiariq tumani
qitish marakazi
Raqamli texnologiyalar
ilishida muhokamadan
tasdiqqa tavsiya
tavsiya etilgan
iqtisodiyot kafedrasi
steiermarkischen landesregierung
asarlaringizni yuboring
o'zingizning asarlaringizni
Iltimos faqat
faqat o'zingizning
steierm rkischen
landesregierung fachabteilung
rkischen landesregierung
hamshira loyihasi
loyihasi mavsum
faolyatining oqibatlari
asosiy adabiyotlar
fakulteti ahborot
ahborot havfsizligi
havfsizligi kafedrasi
fanidan bo’yicha
fakulteti iqtisodiyot
boshqaruv fakulteti
chiqarishda boshqaruv
ishlab chiqarishda
iqtisodiyot fakultet
multiservis tarmoqlari
fanidan asosiy
Uzbek fanidan
mavzulari potok
asosidagi multiservis
'aliyyil a'ziym
billahil 'aliyyil
illaa billahil
quvvata illaa
falah' deganida
Kompyuter savodxonligi
bo’yicha mustaqil
'alal falah'
Hayya 'alal
'alas soloh
Hayya 'alas
mavsum boyicha


yuklab olish