Book · September 005 citations 35 reads 4,397 author


 Üniversitelerde Çeviri Etkinliği



Download 1,66 Mb.
Pdf ko'rish
bet53/253
Sana23.01.2022
Hajmi1,66 Mb.
#404346
1   ...   49   50   51   52   53   54   55   56   ...   253
Bog'liq
eviribilimintemelkavramvekuramlar (3)

3.4.2. Üniversitelerde Çeviri Etkinliği 
Hızla değişen dünyada çağdaşlaşmanın hedef alındığı Cumhuriyet dö-
neminde  bilim  dünyası  açısından  çeviri  etkinliği  son  derece  önemlidir. 
1910’lardan  1933’lü  yıllara  kadar  süren  Darülfünun’dan  başlayarak 
1933’teki Üniversite Reformundan 1960’lı yıllara kadar uzanan çeviri et-
kinliğinin, çağdaş anlamda üniversitelerin kurulmasındaki payı kesinlikle 
yadsınamaz. I. ve II. Dünya savaşlarının ardından Nazi Almanya’sından 
kaçarak ülkemize sığınan bilim adamlarının bilim dünyasında yoğun bir 
çeviri etkinliğini başlatarak sosyal bilimler alanında uzmanlaşmaya gitme 
konusundaki  katkıları,  her  ne  kadar  başlangıçta  uzun  süre  görgüllükten 
uzak kalan kültürümüze yabancı bir etkinlik gibi görünse de, sonuçta bu 


 
63 
hareket bilim dallarının Batı normlarında sağlam bir temele oturmalarını 
sağlamıştır.  Kuşkusuz  bu  dönemde  bilim  adamının  çevirmen  kimliğine 
bürünmesi, başta çağdaş bilgiyi yakalamak ve uzun erimde de görgül bi-
limler kadar sosyal bilimler alanında da çeviri yoluyla edinilen bilgiyi top-
luma kazandırma amacını taşır. Bu amaçla, özgün bilgiden çok, toplumu 
ilgilendiren  yapıtların  çevirisine  ağırlık  verilmiştir.  Ne  var ki,  çevirinin 
uzun ve zahmetli bir uğraş olduğu gözönüne alındığında, bilim adamının 
Cumhuriyet dönemine kadar kaçırılan bilgiyi çeviri aracılığıyla kapamaya 
çalışması, onun araştırmaya ayıracağı zaman ve emeği çeviriye harcama-
sına neden olmuştur. Üstelik uzun süre salt kaynak dil ve kültürde düşün-
meye zorlanması, onu ister istemez erek dil ve kültürde düşünmekten de 
uzaklaştırmıştır.  Cumhuriyet  dönemiyle  birlikte  başlatılan  bu  hareket, 
uzun dönemde özellikle erek kültürün ölçüt alınması gereken sosyal bi-
limler alanında bilim adamını kimi zaman içinde yaşadığı düzene yaban-
cılaştırarak özgün bilgi üretimine olumsuz yönde etkisi olmuş ve erek di-
lin de kaynak dilin etkisi altına girmesine yol açmıştır. Örneğin, bilimsel 
kitapların çevirisinin klasiklerin çevirisi kadar başarılı olmaması, bu ne-
dene  bağlı düşünülebilir. Ne  var ki,  özgün bilgi üretiminden önce bilgi 
aktarımı aşamasında bu şekilde bir sürecin yaşanması son derece doğaldır. 
Üstelik uzun süreli medrese geleneğinin ardından Batı dil ve kültür odaklı 
bilimsel geleneğin birbirine ne denli karşıt olduğu düşünülecek olursa, ül-
kemizde bu geçiş sürecinin sancılı olmakla birlikte kolay atlatıldığı söyle-
nebilir. 
1960’lı ve 80'li yıllar arasındaki geçiş dönemine gelindiğinde ise, geç-
mişteki  bu uzun  süre  akademik  çevrede  kapalı  kalan  çeviri  etkinliğinin 
kapılarını dışarı açtığı ve dışarıda olup biten siyasal, ekonomik ve toplum-
sal olayların da ister istemez çeviri etkinliğini etkilediği görülür. Bu dö-
nemde Yunanca, Latince, Almanca, Fransızca bilimsel yapıtlar yerini İn-
gilizce yapıtların çevrilmesine bırakmış, hem de dünyadaki yeni ekono-
mik anlayışla birlikte, her alanda liberalleşmeye gidilmiştir. Bu akım, dö-
nemin bilim adamını da etkileyerek kültürlerarası bilgi alışverişinde bi-
reysel bir yarışa girmeye zorlamıştır. Bilginin bu şekilde tüketim aracı ha-
line gelmesi ise, erek dil ve kültürü öne çıkaran seçiciliğin bir kenara bı-
rakılarak, yayın ve bilim dünyasının başıboş bir “çeviri furyasına” girme-
sine neden olmuştur. Yayın dünyasının hedef kitlesinin öncelikle yüksek 
öğretimle  ilgili  eleman  ve  öğrenciler  olduğu  düşünülecek  olursa,  asıl 
amacı kâr etmek olan yayınevleri de ister istemez bu çeviri etkinliği fur-


 
64 
yasına katkıda bulunmuşlardır. Başka bir deyişle, ülkenin kültürel gerek-
sinimleri ya da eksiklikleri hiç gözetilmeden plansız bir şekilde evrensel 
bilgiyi yakalamak üzere kendi aralarında yarışa girmişlerdir. Bu durumda 
yayınevi açısından çevirinin niteliği değil, sadece kaynak metnin kısa za-
manda  çevrilmesi  ölçüt  alınmıştır.  Sonuç  olarak,  çeviri  etkinliği  bilim 
adamlarından yayınevlerine kaymış ve bilim adamı güncel bilgiyi içeren 
metnin  çevirisi  için  zaman  ve  emek  kaybetmek  yerine  onu  bir  tüketim 
aracı olarak görmeye başlamıştır. Buna bir de 70-80’li yıllarda ülkemizde 
yaşanan siyasal ve ekonomik kriz eklenince, kültürel egemenliğin üniver-
sitelerden yayınevlerine kaydığı, bundan böyle de, çeviri politikasını artık 
devletin  değil,  yayınevlerinin  belirlediği  söylenebilir.  Bu  ilk  aşama  da 
olumlu görünmekle birlikte, bir süre sonra çeviri politikasını ticari kaygı-
ların yönlendirdiği görülmüştür. Üstelik bilim adamının ya da çeviri oku-
runun genellikle geçmişteki eğitimi kaynak dil ve kültüre dayalı olması, 
yapılan çevirinin ya da çevirmenin niteliğinin arka plana atılarak, bu et-
kinliğin Cumhuriyet dönemindeki etkisini kaybetmesine neden olmuştur. 
Bu  koşullar  altında  çalışan  çevirmen  ise,  profesyonellik  bir  yana  özlük 
haklarını bile almadan, çoğu kez sosyal güvence ve yasal düzenlemeler-
den yoksun bir eleman olarak sözkonusu yayınevlerinde çalışmak zorunda 
kalmıştır.  
80’li 2000’li yıllara gelindiğinde ise, kitle iletişim araçlarındaki ilerle-
meler  ve  dünyada  esen  çoğulculuk  anlayışı,  ister  istemez  gündelik  ya-
şamla ilgili konular da dahil olmak üzere her alanda dışarı açılmayı kaçı-
nılmaz kılmış ve çeviri etkinliği işlevsel açıdan daha da önem kazanmıştır. 
Dünyada çok dilli çeviri etkinliğinin ağırlık kazanmasıyla birlikte, çeviri-
ler irdelenip sorgulanmaya ve bu alanda kuramsal çalışmalar yapma ge-
reği ortaya çıkmaya başlamıştır. Bir başka deyişle, çağımızın küreselleş-
meye karşın çoğulculuk anlayışı, çevirinin ulusal kimliği ve dili geliştir-
medeki rolünü yeniden gündeme getirmiştir. Bu sürecin sonunda ise, çe-
viri konusu bilimsel olarak üniversitelerde ele alınmaya başlamıştır. Ül-
kemizde bu konu alanına 1984’lü yıllardan başlayarak üniversitelerde yer 
verilmeye başlanmıştır.  
Dünyadaki bu gelişmelerden ülkemizdeki yayınevleri de etkilenmiştir. 
Bunu en büyük göstergesi ise, 1990’lı yıllardan sonra kadrolarında çevir-
men, editör/yayımcı, düzeltmen şeklinde  bir ekibe  yer vermeleridir. Bu 
aynı zamanda çeviri politikalarındaki değişimin bir göstergesi olarak da 
değerlendirilebilir. Özetle, günümüzde, yayınevlerinin çoğalması, ansik-
lopedilerin  çeviri  etkinliğinde  bulunması  ve  bankaların  bir  yan  kuruluş 


 
65 
olarak yayınevlerinde çeviri etkinliğine yer vermesi, hem ekip çalışmasını 
kaçınılmaz kılmış, hem de kurumsal olarak çevirmenliğin meslek olarak 
tanınmasına yeniden aracı olmuştur. Bu arada iktisat, hukuk teknik ve eği-
tim gibi konularda çeviri bürolarına ve özel alanda yetişmiş çevirmen ada-
yına duyulan gereksinim akademik alanla uygulama alanı arasında köprü 
kurma gereğini ortaya çıkarmıştır.  

Download 1,66 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   49   50   51   52   53   54   55   56   ...   253




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©hozir.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling

kiriting | ro'yxatdan o'tish
    Bosh sahifa
юртда тантана
Боғда битган
Бугун юртда
Эшитганлар жилманглар
Эшитмадим деманглар
битган бодомлар
Yangiariq tumani
qitish marakazi
Raqamli texnologiyalar
ilishida muhokamadan
tasdiqqa tavsiya
tavsiya etilgan
iqtisodiyot kafedrasi
steiermarkischen landesregierung
asarlaringizni yuboring
o'zingizning asarlaringizni
Iltimos faqat
faqat o'zingizning
steierm rkischen
landesregierung fachabteilung
rkischen landesregierung
hamshira loyihasi
loyihasi mavsum
faolyatining oqibatlari
asosiy adabiyotlar
fakulteti ahborot
ahborot havfsizligi
havfsizligi kafedrasi
fanidan bo’yicha
fakulteti iqtisodiyot
boshqaruv fakulteti
chiqarishda boshqaruv
ishlab chiqarishda
iqtisodiyot fakultet
multiservis tarmoqlari
fanidan asosiy
Uzbek fanidan
mavzulari potok
asosidagi multiservis
'aliyyil a'ziym
billahil 'aliyyil
illaa billahil
quvvata illaa
falah' deganida
Kompyuter savodxonligi
bo’yicha mustaqil
'alal falah'
Hayya 'alal
'alas soloh
Hayya 'alas
mavsum boyicha


yuklab olish