58
IV
Pahom ailesiyle birlikte yeni yere varır varmaz
büyük bir köyün kütüğüne kaydını yaptırdı. Köyün
önde gelenlerine içkiler ikram etti ve gerekli olan
tüm belgeleri sundu. Pahom’u kabul ettiler, bir otla
-
ğın yanı sıra beş kişilik ailesi için farklı tarlalarda
elli desyatina toprak verdiler. Pahom çiftliğini kurdu,
yeni hayvanlar aldı. Ailesinden bir kişiye eskisinin
üç katı toprak düşüyordu. Üstelik toprak bol ürün
veren cinstendi. Eskisine kıyasla on kat iyi durum
-
daydı yaşantısı. Hem ekilebilir toprağı hem de otlak
-
ları hayli boldu. İstediği kadar hayvan da besleyebi
-
liyordu.
Başlarda çiftlik kurarken ve yerleşme telaşı ile
meşgulken her şey iyi görünüyordu Pahom’a, ama
buraya alıştıkça yeterince toprağı olmadığını düşün
-
meye başladı. Pahom ilk yıl köy arazisinden payına
düşen kısma buğday ekti, iyi mahsul aldı. Tekrar
buğday ekmeye niyetlendi ama köy arazisi az gel
-
meye başladı. O bölgede buğday nadas arazilerine ya
da malaz topraklara ekiliyordu. Toprak bir ya da iki
yıl ekiliyor ve tekrar üzerinde otlar yetişene kadar
nadasa bırakılıyordu. Bu tür arazileri isteyen de çok
oluyordu, ama herkese yetecek kadar toprak yok
-
tu. Bu sebeple de tartışmalar çıkıyordu. Biraz daha
zengin olanlar bu toprakları kendileri ekmek istiyor,
fakirler ise vergilerini çıkarabilmek için tüccarlara
bırakıyordu. Pahom daha fazla buğday ekmek isti
-
İnsan Neyle Yaşar?
59
yordu. Ertesi yıl bir tüccardan bir yıllığına toprak ki
-
raladı. Bol miktarda buğday ekti ve çok güzel hasat
aldı. Gelgelelim arazi köyden uzaktı ve buğdayların
on beş kilometreden taşınması gerekiyordu. Bir süre
sonra Pahom köylü tüccarların bölgedeki küçük çift
-
liklerde yaşadıklarını ve zenginleştiklerini fark etti.
“Ben de mülkiyeti bana ait biraz toprak alıp üstüne
de küçük bir çiftlik kondursam çok daha iyi olur. O
zaman topraklarımın hepsi bir yerde olur.” diye dü
-
şünüyordu Pahom. Mülkiyeti kendine ait bir arazi
alma meselesi aklını kurcalamaya başladı.
Böyle üç yıl geçti. Toprak kiralayıp buğday eki
-
yordu Pahom. Mevsimler iyi geçmiş, iyi mahsul al
-
mıştı ve nadas yılı için para biriktirmişti. Yaşamasına
yaşıyordu ama her sene başkalarının toprağını kira
-
lamaktan ve toprak yüzünden insanlarla uğraşmak
-
tan bıkkınlık gelmişti. Nerede iyi bir arazi varsa köy
-
lüler hemen oraya üşüşüyor ve kapışıyorlardı. Tez
davranmazsa ekilecek bir arazi kalmıyordu. Üçüncü
sene bir tüccarla köylülerden yarı yarıya bir otlak
kiralayıp sürdüler, köylülerle aralarında bir anlaş
-
mazlık çıktı ve mahkemelik oldular, bütün emekleri
boşa gitti. “Kendi toprağım olsaydı,” diye düşündü
Pahom, “kimseye dil dökmezdim, tüm bu aksilikler
de gelmezdi başıma.”
Böylece Pahom satın alabileceği bir arazi ara
-
maya koyuldu. Beş yüz desyatinalık arazisini paraya
sıkıştığı için ucuza satmaya razı olan bir köylü bul
-
Lev Nikolayeviç Tolstoy
60
du. Adamla anlaşmaya gitti, sıkı bir pazarlık sonrası
yarısını sonra ödemek kaydıyla bin beş yüz rubleye
anlaştı. İşi sonuca bağlamak kalmıştı, bir gün köy
-
den geçen bir tüccar atını yemlemek için Pahom’un
çiftliğine uğradı. Çay içip sohbet ederlerken tüc
-
car, uzaklardan, Başkurt topraklarından geldiğini,
Başkurtlar’dan beş bin desyatina araziyi sadece bin
rubleye satın aldığını anlattı. Pahom art arda sorular
sorunca adam şunları anlattı:
-Sadece önde gelenlerin gönlünü yaptım. Hepi
topu yüz ruble tutan gömlekler, halılar, bir paket çay
hediye ettim, içenlere içki verdim. Ve arazinin des
-
yatinasını yirmi kapikten almış oldum, -dedi, ara
-
zinin tapusunu göstererek.- Arazi nehir kenarında,
baştan başa ot dolu bir bozkır.
Pahom oradaki halk ve çevre ile ilgili sorular
sormaya başladı.
-Orada bir yıl yürüsen bile öbür ucuna varama
-
yacağın kadar çok toprak var. Hepsi Başkurt toprak
-
ları. Halk da koyun gibi saf. Topraklarını yok pahası
-
na satın alabilirsin.
“Ne diye buradan beş yüz desyatinalık araziye
bin ruble verip bir de borç altına gireyim? Hâlbuki
orada bu paraya daha fazlasını alabilirim!” diye dü
-
şündü Pahom.
İnsan Neyle Yaşar?
Do'stlaringiz bilan baham: |