Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Ders Notları Öğr. Gör. Ali YAYLA
Sayfa 139 / 174
üsleri vermesinden ve ulaşım kolaylıklarının istenmesinden yanay-
dılar. Sonuçta da, önce İngiltere’nin Türkiye’den hava alanlarını
kullanılmasını istemesine, yılın sonlarına doğru da savaşa katılma-
sı için girişimde bulunulmasına karar verildi. İngiltere Dışişleri Ba-
kanı Eden, bu durumu Türk Dışişleri Bakanı Numan Menemenci-
oğlu ile 5-6 Kasım 1943’te, Kahire’de buluşarak ona bildirdi ve yıl
sonuna kadar Türkiye’nin savaşa katılmasını istedi. Fakat bu istek
Türkiye tarafından kabul edilmedi.
Kahire’deki bu toplantıdan sonra, İngiltere’nin Türkiye üzerindeki
baskısı daha da ağırlaştı. Nitekim Kasım 1943’te yapılan
Tahran
Konferansı’nda, Churchill, Türkiye’nin savaşa katılmasında ısrar
etti. Stalin ise, gerekirse Türkiye’nin zorla savaşa sokulmasını iste-
di. Tahran Konferansı dönüşünde Roosevelt ve Churchill, bu konu-
yu görüşmek üzere, İsmet İnönü’yü Kahire’ye davet ettiler. İsmet
İnönü, bu davetin Tahran Konferansı kararları üzerine değil de,
Türkiye’nin ortak davaya hizmet edebilmesi için en iyi yöntemin
serbestçe ve önceden alman kararlara dayanmadan tartışılması
ortamını yaratacaksa geleceğini bildirdi. Bu konuda gerekli güven-
ce verilince de İnönü daveti kabul etti.
Bunun üzerine İnönü, Roosevelt ve Churchill arasında, 4-6 Aralık
1943’te, İkinci Kahire Konferansı yapıldı. Müttefikler, bu defa Tür-
kiye üzerinde savaşa girmesi için çok ağır baskıda bulundular.
Konferans sonunda İnönü prensip olarak savaşa katılmaya razı
oldu. Ancak bu, Türk ordusuna gerekli silâh ve donatımın verilme-
si koşuluna bağlı olacaktı. Bu istek Churchill tarafından kabul
edildi.
Türk-İngiliz askeri heyetleri arasında, 1944 yılı başlarında An-
kara’da yardım konusu görüşülmeye başlandı. Ancak kesin bir so-
nuç alınamadı ve görüşmeler 3 Şubat 1944’de kesildi.
Bunun so-
nucu olarak İngiltere 2 Mart’ta, Amerika Birleşik Devletleri ise 1
Nisan’da Türkiye’ye yaptıkları yardıma son verdiler. Böylece Türki-
ye ile İngiltere ve Amerika arasındaki ilişkilerde
gergin bir hava
doğdu. Bütün bu baskılara rağmen Türkiye, savaşa katılmama ka-
rarında ısrar etti.
1944 yılı ilkbaharında savaş kesin bir dönüm noktasına gelmiş gö-
rünüyordu. İngiltere, Normandiya cephesinin açılmasından sonra,
Türkiye’nin Müttefiklere karşı daha belirli bir işbirliği ve yardım
davranışına girmesi zamanının geldiği düşüncesinde idi. Bu işbirli-