Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Ders Notları Öğr. Gör. Ali YAYLA
Sayfa 111 / 174
lah Han Türkiye’yi ziyaret etmiş ve 25 Mayıs 1928’de, Türk-Afgan
Dostluk ve İşbirliği Antlaşması imzalanmıştır. Bu antlaşma
ile Af-
ganistan’a gönderilen subay, öğretmen, doktor sayısı çoğaltılmış ve
bundan sonra aralarında hiç bir çıkar çatışması olmayan iki ülke
arasındaki ilişkiler sürekli gelişme göstermiştir.
Türkiye’nin Doğudaki bir diğer devlet, İran ile ilişkileri ise, ancak
Cumhuriyetin ilanından bir süre sonra olumlu şekilde gelişme gös-
termiştir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, 3 Mart 1924’de, kabul ettiği bir
kanunla Halifeliği kaldırması, İran’da bir kısım halk tarafından iyi
karşılanmamış
ve bu olay, Türk-İran ilişkilerinin gelişmesini bir
süre engellemiştir. Diğer yandan eksik olmayan sınır olayları, iki
ülkenin karşılıklı itham ve protestolarına neden olmuştur. Bu du-
rum Musul sorununun sürdüğü günlerde ve 1925’de Doğu İsya-
nı’nın bastırılmasından sonra da devam etmiştir.
Sonuçta, bu olaylara ve anlaşmazlıklara son vermek üzere, Türkiye
ile İran arasında, Tahran’da, 22 Nisan 1926’da, bir Güvenlik ve
Dostluk Antlaşması imzalanmıştır. Fakat, “ebedi dostluk” amacı ile
yapılan ve sınır bölgelerinde güvenliğin sağlanmasını, olayların ön-
lenmesini esas alan bu antlaşma, sınır sorunlarını kesin olarak
çözümleyememiş ve sınır olayları bundan sonra da sürmüştür. Bu
da iki ülke arasındaki ilişkilerde gerginliğe neden olmuş, hatta dip-
lomatik ilişkilerin kesilmesi tehlikesini yaratmıştır.
Bununla beraber, iki ülkenin çabalarının
sonucunda, 15 Haziran
1928’de, Tahran’da, 1926 tarihli Türkiye-İran Güvenlik ve Dostluk
Antlaşması’na
Ek Protokol, bunun arkasından da, 23 Ocak
1932’de, yeni Tahran’da, Türk-İran Sınır Hattı’nın Tayini, ayrıca
Uzlaşma, Adlî Tesviye ve Hakemlik Antlaşması imzalandı. Bunlarla
da, Türkiye-İran sınır sorunu kesin şekilde çözümlendi. Bu ant-
laşmalardan, “Sınır Hattının Tayini” hakkında olanla, sınır bölgele-
rindeki kargaşalığı önlemek ve güvenliğin sağlanmasını kolaylaştır-
mak için, Ağrı bölgesindeki Türk-İran sınırında bazı değişiklikler
yapılmış ve böylece sınır da kesin olarak saptanmıştır.
Sınır sorununun bu şekilde çözümlenmesinden sonra, Türk-İran
ilişkileri olumlu yönde gelişmeye başlamıştır. Bunun üzerine de, iki
ülke arasında “Dostluk ve kardeşlik bağlarını güçlendirmek” ama-
Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Ders Notları Öğr. Gör. Ali YAYLA
Sayfa 112 / 174
cıyla, 5 Kasım 1932’de, Ankara’da, Türkiye-İran Dostluk Antlaş-
ması imzalanmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi de bu antlaşmayı
28 Aralık 1933’de onaylamıştır. Bu tarihlerden itibaren Türkiye-
İran ilişkileri karşılıklı dostluk anlayışı içine girmiştir.
Görüldüğü gibi, Türkiye, 1923’den 1932 yılına kadar geçen on yıl
içerisinde dış politikasında, Lozan Antlaşması’nın uygulan-
masından doğan veya Lozan Barış Konferansı’nın sonraya bıraktığı
sorunları çözümlemeye çalışmış, aynı zamanda Batılı ve Doğulu
devletlerle iyi ilişkiler kurmuş, bunun sonucunda da uluslararası
toplum içinde saygın ve diğer bağımsız devletler gibi eşit bir statü
kazanmıştır.
Do'stlaringiz bilan baham: