Müridȃn-ı Şeyh-i San‘ȃn Rȗma varup dergȃh-ı Kadiyyü’l-hȃcȃta münȃcȃt idüp du‘ȃları müstecȃb oldugıdur.
Dua motifi, sadece Ziyâi’nin mesnevisinde bulunur. Şeyh San’an’ın sadık bir müridi önderliğinde Rum ülkesine tekrar gelen müritler itikafa girip dua ederler. Müritler, erbain çıkarıp Şeyh San’an için Hakk’a dua ederler. Ettikleri dua arşa kadar çıkar ve kabul edilir.
-
Ol mürȋd-i ferȋd ‘ȃlem-i rü’yȃda Sultȃn-ı enbiyȃyı görüp şefȃ‘at itdügin hikȃyet eder.
Hikayelerdeki ortak epizotlardan bir diğeri, manevi makamı yüce bir kimsenin rüyada Hz. Peygamber’i görmesi, Şeyh San’an’ın şefaate mazhar olduğuna şahit olmasıdır. Ziyâi’nin mesnevisinde, rüyada Hz. Peygamber’i gören kişi Şeyh San’an’ın sadık müridi, Cavid’in tiyatrosunda ise Şeyh Hadi’dir.
Ziyâi’nin mesnevisinde, Şeyh San’an’ın sadık müridi, erbain tamamlanınca rüyasında Hz. Peygamber’i görür ve ona yalvararak şeyhlerinin aşk yüzünden yolunu kaybettiğini, ona yardım ve şefaat etmesini ister. Hz. Peygamber, sadık müridin himmetinin yüce olduğunu, şeyhe himmet nazarıyla bakmasını, bu vesileyle şeyhin tövbe kılacağını ve tövbesinin kabul edileceğini söyler. Sadık mürit, rüyadan uyanır ve yanındakilere Şeyh Abdurrezzak’ın tövbe kılacağını müjdeler. Allah’ın onun tövbesini kabul edeceğini, Resul’ün ise şefaatçi olacağını söyler.
Cavid’in tiyatrosunda da rüya motifi, bazı farklılıklar haricinde aynıdır. Medine’de bulunan Şeyh Hadi, abasını yüzüne çekerek uzandığında Şeyh San’an’ı ateşler ve alevler içinde görür. Şeyh San’an, yarı mahzun yarı memnun bir halde konuşmaya başlar ve aşkın farklı bir Cennet olduğunu; fakat hem dehşetli hem de tatlı bir eğlence olduğunu söyler. Şeyh Hadi, belli belirsiz ellerdeki kılıç ve hançerlerle Şeyh San’an’a hucum edildiği görür. Bu sırada gökten bir melek iner ve Şeyh San’an’a endişe etmemesini Tanrı’nın onu unutmadığını, Hz. Peygamber’in ona şefaatçi olacağını müjdeler.
-
Şeyh-i San’ȃn tevbe kıldugınun beyȃnıdur.
Şeyh San’an’ın tövbe edip İslam’a geri dönmesi epizotu sadece Ziyâi’nin mesnevisinde bulunur. Cavid’in tiyatrosunda Şeyh San’an’ın din değiştirmesiyle ilgili bir epizot bulunmaz.
Ziyâi’nin mesnevisinde, müritler, Şeyh San’an’ın tövbe edeceği müjdesini duyunca şeyhe ulaşmak için yola çıkarlar. Şeyhi gördüklerinde onun dert ve keder içinde, tersa kızına kuşak çözmeden, zünnarını çözdüğünü görürler. Şeyh, işlediği günahların pişmanlığı içindedir. Hristiyanlığı terk etmiştir. Şeyh, küfür yüzünden unutuğu Kuran’ı yeniden hatırlar. Yaptıklarına tövbe eder. Müritleri, şeyhe işlediği günahlar için üzülmemesini, Hz. Peygamber’in ona şefaatçi olacağını müjdelerler. Şeyh, tekrardan hırkasını giyer ve gusl eder, Kabe’ye gitmek için müritleriyle yola çıkar.
Cavid’in tiyatrosunda, Şeyh San’an’ın Humar’ın evinden ayrılması, onun papaz tarafından kovulması sonrasında kavuşma ümidini yitirmesi ile ilgilidir. Humar’a kavuşmak için her türlü talebi yerine getiren; fakat kavuşamayan Şeyh San’an, ümitsiz bir şekilde Humar’ın bahçesindeki domuz damından çıkıp Kür nehrine doğru gider. O, tövbe edip Kabe’ye dönmek maksadıyla yola çıkmamıştır.
-
Do'stlaringiz bilan baham: |