Amea folklor institutu


Key Words: Ümmi Kemal, Daghestan, Azerbaijan, Turkey, Sufism, Turkish World Giriş



Download 40,44 Mb.
bet181/295
Sana21.02.2022
Hajmi40,44 Mb.
#16416
1   ...   177   178   179   180   181   182   183   184   ...   295
Key Words: Ümmi Kemal, Daghestan, Azerbaijan, Turkey, Sufism, Turkish World

Giriş
Ümmî Kemâl’in yaşadığı XV. Yüzyıl, Anadolu Türklüğü açısından oldukça önemli tarihî ve siyasî hadiselerin yaşandığı bir yüzyıldır.
XV yüzyıl, Anadolu’daki Türk-İslâm varlığının ve birliğinin iniş çıkış yaşandığı bir yüzyıl olmuştur. Yıldırım Bayezid’in henüz yüzyıl başında Timur ordularına yenilmesiyle sarsılan Türk birliği, şehzade kavgalarıyla parçalanmaya yüz tutmuş, fakat Çelebi Mehmed önderliğinde toparlanma göstererek kısa bir süre sonra İstanbul’un fethini gerçekleştirecek güçlü bir devlet yapısına kavuşmuştur. Fetihle birlikte daha önce kültür ve medeniyet merkezi olan Bursa ve Edirne’ye İstanbul da katılmıştır. XV. Yüzyılın son yarısı adeta Osmanlı Devletinin kuruluşunu tamamladığı devre olmuştur. Devlet ve siyaset hayatındaki bu büyük atılımlar edebi hayata da yansımış, önceki iki asırda hazırlığını tamamlayan tekke şiiri, bu yüzyılda yetiştirdiği çok önemli temsilcileri ile bir gelenek hüviyetine bürünmeye başlamıştır. XV. yüzyılın önde gelen sufî şairlerinden bazıları şunlardır: Emir Sultan (ö. 1429), Ahmed Âşıkî (ö. 1484), Muhiddin Dolu (ö. 1495), Cemal-i Halveti (ö. 1496) ve Kemal Ümmî (ö. 1475). (Türk Dünyası Edebiyat Tarihi, 2004: 177–181)
Anadolu’da XIII Yüzyılda Yunus Emre ile başlayan dili, nazım şekilleri, vezni ba­kımından millî ve İslâmî özellikleri birbirine yaklaştıran ve bağlayan şiir türü halk arasında, özellikle tekke muhitinde büyük birliği görmüş; tekke şiiri diye andığımız temelini oluş­turmuş, XIV. Ve XV. Yüzyıllarda bu tür şiirleriyle divan meydana getiren Hacı Bayramı Veli, Eşrefoğlu Rûmî gibi tanınmış şairlerden biri de Kemâl-i Ümmî’dir. (Ünver, 1987:21)
Ümmî Kemâl’in Hayatı Sanatı ve Eserleri
Hayatı:
Ümmî Kemâl’in gerçek kimliği ile yaşadığı çevre hakkında bilinenler oldukça sınırlıdır. Adı, mensup olduğu tarikat ve ölüm tarihi dışında şu ana kadar, kesin bilgilere sahip olmadığımız Ümmî Kemal’in hayatı ve eserleri konusu hala tartışılmaktadır. Gerçek olan ise Ümmî Kemâl’in Kafkas halklarının ve Anadolu halkının ortak bir değeri oldu­ğudur. O, bütün bir Türk Dünyasında bilinen, tanınan ve hâlâ okunan bir mutasavvıf şairdir.
Osmanlı kaynaklarında ve yeni dönemde Türkiye’de yapılan araştırmalarda, Azerbaycan’daki yayınlarda ve Kumuk kaynaklarında, Batılı kaynaklarda onun asıl adının “İsmail” olduğu bildirilmiştir. Türkiye Dışı Türk Edebiyatları Antolojisi’nde “Um­mu Kamal” adı altında parantez içinde (Nuri) adının zikredilmiş olması ve son­rasında da bir açıklama yapılmaması da dikkatlerden kaçmamalıdır.
Ümmî Kemâl’in asıl adı İsmail’dir. O, adını ve mahlasını kendi divanında şu be­yitiyle açıklamaktadır:
Kulların kemteridir İsmail
Ne var Ümmî Kemâl ise lakabı
Ümmî Kemâl’in menkıbevi hayatı hakkında bize en geniş bilgiyi Derviş Ahmed’in Menakıb-ı Kemal Ümmî adlı eseri vermektedir. Derviş Ahmed, muhtemelen XVII. Veya XVIII. yüzyıllarda yaşamış bir şahsiyettir. Ümmî Kemâl’den çok daha sonra yaşadığı, Bolu’nun Sazak nahiyesinde bulunan Tekke Işıklar köyündeki Ümmî Kemal Türbesi’ne gelerek burada huzur bulduğu, menakıpnamesini de burada yazdığı ve mezarının da Bolu’nun Gerede ilçesinde olduğu bilinmektedir.
Âşık Ahmed Divanî, dinlediği rivayetlere dayanarak Ümmî Kemâl’in doğum yerinin Horasan olduğunu, oradan Anadolu’ya geldiğini, kendisinin Oğuz boyuna mensup olduğunu kaydetmektedir:
Budur esrâr-ı ışka düşen Oğuz
Budur râh-ı tarîkatun kulaguz
Aziz içün didi ba’zılar el’an
Yiri olmuş idi evvel Horasan.
Rahmi Serin de Bolu evliyalarını anlatırken yaptığı tespitlerde bu bilgiye paralel şeyler yazar:
“Ümmî Kemâl (k.s.) hazretleri, yöreyi İslâmlaştırmak için Buhârâ’dan gelen Alp Erenlerin ileri gelen büyüklerinden ve İmam Ali (k.v.) evlatlarından bir zat olup, nesebi Hazreti Hüseyin hazretlerine dayandığı için Seyyiddir. (Serin, 1995: 69) Burada, Âşık Ahmed’in Oğuz dediği Ümmi Kemal’e seyyid denmesinin dışında, Anadolu’ya geliş sebebini izah ederken bir bilgi örtüşmesi de söz konusudur. Mustafa Özdamar da, Âşık Ahmed Dîvanî ve Bolu Rehberi adlı yayınında Ümmi Kemal’i seyyid olarak tanıtmaktadır. (Özdamar, 200:17–19)
Âşık Ahmed’e göre Ümmi Kemal, Horasan’da Safî Sultan’dan el almış, onun teveccüh ve övgüsüne mazhar olmuştur. Safî Sultan, Ümmî Kemal’i Anadolu’yu (Rûm’u) ihya etmek için göndermiştir:
Varup ihya iderse Rûm’ı n’ola
Cihân enfâsı müşkiyile tola
Âşık Ahmed’in anlattığına göre Ümmi Kemal, Bolu yakınlarındaki Aladağ ve çevresinde münzevi bir hayat yaşamıştır. Türbesi de Bolu’dadır. Ümmi Kemal divanının yazmalarının sadece birinde (SK Yazma Bağışlar Bölümü Nu: 2635/1’de kayıtlı nüsha) ilk başta Ümmi Kemal’in Horasan’dan geldiği belirtilmektedir.
Türkiye’deki diğer kaynaklarda Ümmi Kemal’in doğum yerinin Anadolu olduğu­na dair bilgiler bulunmaktadır. Ancak, Karaman mı yoksa Niğde mi olduğu hususunda ihtilaf vardır. Nihat Sami Banarlı Resimli Türk Edebiyatı Tarihinde, Vasfi Mahir Ko­ca­türk de Büyük Türk Edebiyatı tarihinde onun Karaman’da doğduğunu yazmaktadırlar. Büyük İnsanlar adlı eserde ve Meydan Larousse’da da buna benzer kayıtlar vardır. Lati­fî, Âlî, Ayvansarayî ve Bursalı Mehmed Tahir onun Karamanlı olduğunda birleşirler. Hayati Yavuzer de doktora çalışmasında vardığı sonucu şöyle açıklamaktadır: “Gerek biyografik Osmanlı kaynaklarından, gerekse Divan’ından edindiğimiz bilgilerden onun birikiminin alt yapısını ‘İç Anadolu Mektebi’nin (dünya görüşü ve bilgi kaynakları) şekillendirdiğini anlıyoruz. Buradan hareketle doğduğu ve ilk yıllarını geçirdiği yer olarak Karaman (Larende)’ı kabul edebiliriz.” (Yavuzer,2008:24). Bazı araştırmacılar ise Niğdeli olduğu konusunda fikir beyan etmektedirler. “İskender Pala ise XVIII asrın ilk yarısında yaşamış olan şair Hâkî’nin Niğde hakkında yazdığı bir şiirde geçen:
Kemâl Ümmî ol sâhib-kemâl
Burada eylemiş arz-ı cemâl
Beytinden ve bazı araştırmacıların, bir türbesinin de Niğde’de bulunmasına dayanarak ileri sürdükleri görüşten hareketle, Niğde’de doğmuş olduğu, en azından burada uzun müddet yaşamış olduğu görüşündedir.”(Sarıçiçek, 2011:551)
İsmail Özmel de, Niğdeli Şair ve Yazarlar adlı kitabında; Mehmet Zeki Oral’ın 1936 yılında yaptığı bir araştırmaya dayanarak ve Niğde’deki Ümmi Kemal Türbesini de delil göstererek, İskender Pala gibi o da Hâkî’nin şiirinden şu mısralarla Ümmi Kemal’in Niğdeli olduğunu belirtmektedir:
Niğde diyarın eyledim beyân
Her yanı âsûde hoş ayân
Arzı, iklimi âsûdedir.
Kem söylemek bunda beyhudedir
Bazı toprak ya hava hem su
İyiliktir işleri doğrusu
İşit imdi deyim ben
Can kulağıyla dinle sen
Gör erenler durak yerini
Her diyârın bunlarla meylini
Kemâl Ümmî ol sahib-i Kemâl
Burada eylemiş azr-ı cemül. (Özmel, 2009:6)
Ümmî Kemâl’in halifelerinden Sarı Müderris de onun şarktan geldiğini belirtirken Divanında şu beyte yer vermektedir:
Ol birisi ol kocadur sataştuğum hem yolcadur
Remzi onun gey incedür hem gelmesi şarkdanımış
Türkiye’deki bu tartışmalar devam ede dursun, Dağıstan’da Mahaçkala’da yayım­lanan bir kitapta Ümmî Kemal’in Kumuk olduğu ve burada Koyunkala’da doğduğu ve 1475 yılında Türkiye’de öldüğü belirtilmektedir. Mahaçkala-Dağıstan ‘daki Devlet Filoloji Üniversitesi Türk Dili Pedagoji Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Emperyat Hanım vasıtasıyla temin ettiğimiz Kırlangıç isimli kitapta verilen bilgiler, bizim Türkiyeliler için Ümmi Kemal konusunda yeni ve farklı bilgilerdir diye düşünüyoruz:
“Şimdi Ümmi Kemal’in Dağıstanlı ve Kumuk olduğu netleştirildi. Bunun en sağlam delili şairin şiirleridir. Şairin ‘Âşık Ellerine Kim’ isimli şiirinde şöyle satırlar mevcuttur:
Ulaştırır gönül ol ellere
Miskin Kumuk sümbüllerini…
Gezdim tozdum çok dolaştım
Ahır vatanımı düşündüm
Ay aman, Koyun’a yol görmedim,
Eninde sonunda varıp, Şam’a döndüm…
Burada adı geçen Koyun o zamanki kitaplarda söylenilen, Dağıstan’daki Bargatay ve Çivyut denilen Kumuk yerleşkeleri yakınındaki Koysuv ırmağı boyunda yerleşen Koyunkala denilen şehirdir.(Aliev, 2002:6)
Bu kitapta anlatıldığına göre Ümmi Kemal, Koyun adındaki Kumuk köyünde doğ­muş, çocukluğunda ve gençliğinde iyi bir eğitim almış, hatta Azerbaycan’a gidip Şirvan şeh­rinde okumuştur. Burada bulunduğu süreçte ilim öğrenmenin yanı sıra çok zatlar tanı­mış, onları dinleyip Doğu halkının kültürlerini tanıyıp vatanına geri dönmüş ve Koyunkala şehrinde kazasker olarak çalışmış, medresede dersler vermiştir. Şirvan şehrinde okuduğu yıllarda ulu şair Seyyidali İmamüddin Nesimî ile arkadaş, fikirdaş ve sırdaş olmuştur. Hatta özgürlük için mücadele etmek hususunda birlikte ant bile içmişlerdir. (Aliyev,2002:7)
Bu bilgiler, Ümmi Kemal’in kimliği ve doğum yeri ile ilgili olarak akıllardaki şüpheleri silmiş olmakla birlikte doğum tarihiyle ilgili net bir tarih vermemektedir. Ümmi Kemal’in doğum tarihini tespit etmeye çalışanlar, onun XV. Asırda yaşadığından hareketle ve 1475 tarihinde öldüğü hakikatinden hareketle bir sonuca varmaya çalışmışlardır. Bu konuda İsmail Ünver, kaynakları değerlendirerek bir sonuca varmaya çalışmıştır:
Ümmi Kemal’in ölüm tarihi kaynaklardan Vefayat ve Osmanlı Müellifleri’nde “şefkat” kelimesinin “ebced” hesabıyla karşılığı olan hicrî 880 (1475–1476) yılı olarak bildirilmiştir. Öte yandan Kemal Ümmi’nin divanında bulunan iki şiir, şairin yaşadığı dönem hakkında fikir edinmemize imkân sağlamaktadır. Bu husussa ilk dikkat çeken merhum Fuat Köprülü olmuştur. Şair Divan’da:
Kanı ol şeyhümüz Hâmid sa’îd ü müttekî zâhid
Fenâ âlemden ol âbid bekâ milke nazar kıldı
Ubeydullah idi ismi bu idi âdet ü resmi
Ki hergiz düzmedi cismi o cânın mu’teber kıldı

Ne var tolındısa hurşîd bî-hamdillâh ki ol mürşid
Muzaffer hazretin tecdîd makamında kamer kıldı
Nebî’nin hicretinden bin sekiz yüz on beşinci yıl
Berat düninde ol fazıl bu menzilden sefer kıldı
Beyitlerini içine alan mersiyesinde şeyhi olan Ubeydullah Hâmid’in H. 815/M. 1412 yılında öldüğünü bildirmekte, onun ölümünden duyulan üzüntüyü dile getirmek­tedir. Ayrıca Şeyh Ubeydullah Hâmid’in, yerini Şeyh Muzafferüddin-i Lârendî’ye bıraktığını da bildirmektedir.
Divan’da:

Gerekdür yolda kulavuz ki sâlik menzil alavuz
Ana kimse kulavuzsuz muhâl ender muhâl irmez
Cihanda gerçi ey yârân delimdür mürşid ü pîrân
Velî Hâce Alî Sultan makâline makâl irmez
Beyitleriyle Hâce Alî Sultan’dan söz etmektedir. Köprülü bu kişinin H. 832/M. 1428-29’da ölen Şeyh Ali Erdebilî olduğunu söyler.
1412 yılında bir şeyhe mürit olabilecek ve yukarıdaki beyitleri yazabilecek bir kişinin en az yirmi yaşlarında bulunması gerektiği düşünülürse, Kemal Ümmi’nin XIV. Yüzyılın son yıllarlında (1385–1395) doğmuş olduğu tahmin edilebilir. Yukarıda verilen doğum tarihi doğru ise, şair 85–90 yaşlarında ölmüş olmalı.(Ünver,1987:21) Ümmî Kemal’le ilgili doktora çalışması yapanlardan Hayati Yavuzer de şairin doğum tarihiyle ilgili olarak tahmini olarak (1375?) tarihini vermektedir. (Yavuzer,2004:443)
Bu tespitlerden de anlaşılıyor ki Ümmî Kemâl yüz yaşına yakın yaşamıştır. Kaynaklar bize şairin uzun bir hayat yaşadığını hissettirir. Kemal Ümmi’yi çok yakın­dan tanıdığını ve halifelerinden biri olduğunu bildiğimiz Sarı Müderris, Dîvân’ında şair­den “koca” diye söz etmekte ve yüz yıl boyunca aşk ateşine yandığını söylemektedir:
İki kocacıktan imiş ikisi de Hak’tan imiş
İlm-i ledün issileri hem sözleri sıdktan imiş
(…)
Ol birisi ol kocadur sataştuğum hem yolcadur
Remzi onun gey incedür hem gelmesi şarkdanımış
Bir varıdı bir varıdı Ümmî Kemâl derler idi

Download 40,44 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   177   178   179   180   181   182   183   184   ...   295




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©hozir.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling

kiriting | ro'yxatdan o'tish
    Bosh sahifa
юртда тантана
Боғда битган
Бугун юртда
Эшитганлар жилманглар
Эшитмадим деманглар
битган бодомлар
Yangiariq tumani
qitish marakazi
Raqamli texnologiyalar
ilishida muhokamadan
tasdiqqa tavsiya
tavsiya etilgan
iqtisodiyot kafedrasi
steiermarkischen landesregierung
asarlaringizni yuboring
o'zingizning asarlaringizni
Iltimos faqat
faqat o'zingizning
steierm rkischen
landesregierung fachabteilung
rkischen landesregierung
hamshira loyihasi
loyihasi mavsum
faolyatining oqibatlari
asosiy adabiyotlar
fakulteti ahborot
ahborot havfsizligi
havfsizligi kafedrasi
fanidan bo’yicha
fakulteti iqtisodiyot
boshqaruv fakulteti
chiqarishda boshqaruv
ishlab chiqarishda
iqtisodiyot fakultet
multiservis tarmoqlari
fanidan asosiy
Uzbek fanidan
mavzulari potok
asosidagi multiservis
'aliyyil a'ziym
billahil 'aliyyil
illaa billahil
quvvata illaa
falah' deganida
Kompyuter savodxonligi
bo’yicha mustaqil
'alal falah'
Hayya 'alal
'alas soloh
Hayya 'alas
mavsum boyicha


yuklab olish