-lu) M û n i s, Firdevs ill-İqbâl, s. 596: JL.J
--0) Mır İzzetullah, 48 b.
Emîr Masum evlenmiş ve Emir Haydar da bu kadından doğmuştur. Bund an dolayı Emîr Haydar, han neslinden olmuştu. Diğer taraftan seyidlerin kızlarını zorla alıp peygamber evlâdı olmuşlardı. Emîr Haydarın mühründe «nesl-i Çingiz, âl-i peygamber, Mısr-câh» yazılmıştı. Khıyva «hanı» Eltüzer Konrat da zorla bir seyidin kızını aldı. Oğlu Muhammed Rahim Kazak hanlarından Şirgazi Hanın kızıyla evlenip yine hem «seyid», hem de «küregen» oldu. Khokand «han»ları ise kendilerini Temür, Babur neslinden diye gösterirler ve yine seyid kızlarıyla evlenip «seyid» lâkabını kullanırlardı. Elbette bu hileler, kendilerini ahaliye hükümdar tanıtmak için kâfi gelmiyordu. Özbek ve Türk- menler, durmaksızın isyan halinde idiler. 1767-1770 yıllarında Kho- rezme Yomut Türkmenleri tagallüb ederek bu ülkeyi baştan başa tahrip etmişlerdi. Konrat beğleri ise kendi Konratlarını bile itaat altına alamayıp bazan esirlerden teşkil ettikleri kuvvetlere dayanıyorlardı. Bukharadaki Mangıtlarda da durum aynı idi. Bunlar, Nadir Şahtan kalan ve sonra kendileri tarafından Mervden getirilen İranlı asker, memur ve göçmenlere, Bukharapm şehir Taciklerine dayanıyorlardı. Se- merkand tamamen harap bir halde idi. Semerkandla Khokand ve Taşkent arasındaki vilâyetler yine müstakil beğlikler elinde idi. Bunlar durmadan ‘birbiriyle çarpışıyorlardı.
Memleketin, gittikçe küçülen derebeğliklerine Beğliklerin Gittikçe bölünmesi, hiç şüphesiz, yalnız Nadir Şah vak’ası Küçülmesi gibi dışardan gelen siyasî kuvvetlerin tesiri neti
cesi değildi. Esas sebep ise, Türkistanm içinde evvelce taazzuv etmiş olan İktisadî bağların kesilmesi idi. Vilâyetlerin ve urukların istiklâlini temin eden bu idi. Memlekette ticaret gibi mer- kezleştirici âmilin tamamiyle sukutu, ahalinin ancak ekincilik ve hayvan beslemekle yaşaması, ülkenin bölümleri arasında evvelce de pek kuvvetli olmıyan rriânevî ve dinî bağların hiçbir suretle tesir edememesine sebep oluyordu.. Mâverâünnehrin şehir ahalisinin de pek çoğu Kalmuk, Kazak ve Türkmen beliyesi neticesinde ancak ekincilikle yaşıyor, hattâ köylere dağılıyordu. Özbek beğlerinin Semerkand ve Balkh gibi orta asır merkezlerini, köylere dağılmış olan ahaliyi zorla yerlerine döndürmek suretiyle, diriltmek teşebbüsleri memlekette ancak hoşnutsuzluk doğuruyordu.
Amu Derya deltasındaki Konratlar, Khıyva Konratlarından müstakil idiler. Buradaki Konrat ve Karakalpaklar, daha son Şıban hanları zamanında yarı müstakil «Aral» hükümetini kurmuşlardı. Bu hal, 1814 yılına kadar sürdü. Mangıt-Nogay «Altı-Oğul» (Altavul)lar çok defa bu «Aral»larla birlikte iş görürlerdi. Aralarında Başkurtların bir takımı
yaşadığından olmalı ki, Ural Başkurtları daima bu Aral-Karakalpak,.. Altıoğullarla müttefik 'bulunuyorlardı. U*ahda da, Aralda da eller «tÖ- be»lere bölünmüştü. Uruk başkanlarınA da «Kaska» deniliyprdu. «Âral»lıların başkanı olan Özbek «Töre Sofi», Muhammed Rahim Han ile daima harbediyordu. İhtiyarlığında kör oldu. Akranından «Mindi Kaska», Khıyva hanının tezviratiyle, kafasını kesip Khıyvaya teslim etmişti. Bununla da «Aral», Khıyvaya tamamile iltihak etmedi. «Mindi Kaska», sonra oğlu «Kutlu Murad» 1858 yıllarına kadar «Aral» havalisini müstakil olarak idare ettiler. «Töre Sofı»nm torunu. /«Muhammed Fena», yine müstakil idi. O da ancak mezkûr yılda Khıy- va hanı tarafından öldürülüp, memleketi tamamen Khıyvaya ilhak. edildi.
Bukharanm hükümdarı Mangıt Rahim Bek, istiklal dâvasında olan Şehrisebz Kineges beğlerini İranlıların kuvvetiyle kendisine tâbi edebil- diyse de, 1751 de Danyal Atalık zamanında yine ayrıldılar. Sonra. Sahmurad burasını tekrar fethetti. Sonra «Kineges»lerin Khoca-Kulı Bek adlı emirleri tekrar ayrıldı. Şehrisebz den birkaç kilometre uzaklıkta olan ,«Kitab»da Taraklı uruğu beğleri yine müstakil idiler. 1813- yılında İngiliz-Hind hükümeti tarafından Türkistanı öğrenmek için gönderilen Hindli Müslüman bilgin Mır İzzetullah, Kaşgardân Khokanda* ve oradan Bukharaya gelip, memleketi epeyce öğrenerek, geri .Hindis.- tana döndükten sonra verdiği raporda, memleketin siyasî durumunu/ şu şekilde anlatıyordu:
| —— Derebeğlerinin büyüğü Bukhara emıri Haydardır. Aşağı y.u-- karı 100.000 kadar asker toplıyabiliyor. Semerkand ve Miyankâl buna tabidir. 2 Khokand hanı Ömer Han. 3 -— Ûratepe hâkimi Mah-
ınud Han. 4 — Şehrisebz hâkimi Niyaz Ali Bek, ki «velîni metî» lâ-* kabını almıştır. 5 — Hisar hâkimi Seyid Bek. 6, 7 — Kabadyanda Murad Ali ve Dost Muhammed Beğler. .8 ,;—. Kurgantepe kethüdası Allah- yar Bek. 9 — Amu Derya ayağında Khıyva hanı Muhammed Rallim/ Han. ' 10 — Balkh hâkimi Mîr Kılıç Ali Atalık Katâgan. 1 1 ■ And- huyda Rahmetullah Han Afşarm halefi «Yulduz Han». 12 —Kunduzda Halmurad Bek. 13 — Şaburganda lrec Han. 14 — Meymene Türk- menjerinde Rahim Bek. 15. — Badakhşanda, payitahtı Feyzabad olmak üzere, Mîr Muhammed Şah, ki kendilerini İskender neslinden!* sayıyorlar. 16 — Yine Şugnan da da ayrı, müstakil bir hakim vardır.
Do'stlaringiz bilan baham: |