A zeki veliDÎ togan bugünkü TÜRKİLİ (TÜRKİstan) ve yakın


--s) Moskvitianin, 1842, N. 2 (şubat), s. 625-626



Download 2,51 Mb.
bet114/447
Sana27.12.2022
Hajmi2,51 Mb.
#896392
1   ...   110   111   112   113   114   115   116   117   ...   447
Bog'liq
2020-Bugunku Turkeli (Turkustan) Ve Yakin Tarixi-1-Bati Ve Quzey Turkustan-Zeki Velidi Doghan-1981-926s

--s) Moskvitianin, 1842, N. 2 (şubat), s. 625-626.

bulunuyorlardı.
. . . 1A Fakat en kolay şeraite malik bulunan ve merkezî
Yem iktisadı Mu- . , * r . .. dil
ı . . ^ w vilayetleri işgal eden Mangıt ümerası, tSukharanm
pıasebetlerm Doğur-
w . çurumuş medeniyeti tesirine girmiş, zamanının ta-
,U . J!** f* VC . biriyle, «tâcikves» adamlardı. Bunun için ufak en- B eğler m Tacıkleşmesı trikalardan başka bir iş yapamalar. Emîr Nas-
ı ııllah fevkalâde mağrur, asabî, hasta ve mütelevvin, zâlim, şehvet için her şeyi feda eden bir zattı. (Bunun zamanında Bukharada bulunan Kazanlı âlim Şahabeddin Mercânî ve Macar Vambery bu emîrin ah­lâkını bütün tafsilâtiyle tavsif etmişlerdir). 19.uncu asrın başlangıcın- danberi memleketini idare eden Ayaz Bek ve Hekîm Bek gibi mühim şahsiyetleri öldürerek, Özbekleri, hattâ kendi kabilesini bile kendisin-

raftarlık edip, kendisine muhalif olanları da Bukharaya şevketti. İste­diğini Khokandda «han» tâyin edebildiyse de, Özbek ahaliyi elde ede­medi. Zaten daha babası Emir Nasrullah 1842 yılındaki seferinde bile, bu Kıpçak ve Kırgızlara hiçbir türlü nüfuz ibra edememişti. Zaten as­kerlik hünerlerinden mahrum olan Kent Türkü ile Taciklerin savaşçı Özbek ve Kırgızlara kafa tutmaları manasızdı. «Târîkh-i Şâhrûkhî» müellifi Khokandlı Niyaz Mehmed, bu faciaları pek şairane anlatmıştır. Bukhara emirleri Özbek, Kıpçak ve Kırgızlara karşı vaziyet aldıklarından «fü­tuhat» lan her yerde neticesiz kaldı. Onlar bir şehri bir gün alırlarsa, ertesi günü Özbekler tekrar işgal ederlerdi. Emir Muzaffer Taşkent, Türkistan (Yese)yi kendi memlektine ilhak etmişti. Emîr Muzaffer 1865 te tekrar ilhak edip İskender Beğ adında birisini vali tâyin etmişti. Fer- gane Mın emirleri bu vilâyetin tamamen zaptını daha 1 8.inci asırda ta­mamlamışlardı. 1810 da Taşkendi işgal etmişler ve Sır Deryada Ak Mescit*ten daha aşağı yerler de kendi ellerinde idi. Fakat bu hudut bil­hassa Taşkent, Bukhara ve Khokand yerli khocalannm nüfuzu altında sallanıp durmuştu. Khokand emirlerinin ^edisuda nüfuzları, aşağı Sır Deryaya nazaran, daha kuvvetli idi. Bunlar 1860 yılma kadar Yedi- suda İle havzalarına kadar ilerlemişlerdi. Daha Ömer Han zamanında Kaşgarda nüfuz sahibi oldu; Mehmed Ali Han bizzat Kaşgara gidip Gülbakh*tan Çinlileri tardetti. Son zaman Khokand beğlerinden Yakub Beğ de, Khokand hanları tarafından gönderilerek bu memleketi kendi idaresi altına alabildi. 1867 yılında Khokand emiri Khudayar Han, Bukhara emiri Emîr Muzaffere tâbi, Doğu Türkistan umumî vâlisi Ya^ kub Beğ de Khudayar Hana tâbi olmak itibariyle Khoten in şarkındaki Cin hududundan Amu Deryaya kadar bütün ülkeler resmen Emîr Mu­zaffere tâbi addedilebilirdi. 1 868 yılında Merv’deki Toktamış ve öte- miş Türkmenleriyle Khıyva hanı da Emîr Muzaffere askerle yardımda
den kaçırdı. Afganistandan iltica edip gelen Dost Mehmed Hanı.mai­yetindeki oğluna tecavüz ederek tahkir etti; bu han, sonra fırsat bulup memleketini istirdat ettiğinde, Bukhara emîri pek fena vaziyette kaldı.
Buna ilâve olarak bütün bu emirler, hanlar, İngiliz ve Ruslarla olan ticarette mühim hisselere malik olmıya başladılar; ona göre rus malına gümrüğü 'T 2,5 kadar tenzil ettiler. Köylü Özbek ve el sanat­kârları buna, elbette, katiyen razı olmuyorlardı. Ticaret işlerinin inhi­sarında son Khokand hanı pek ileri gitmişti. Şehir tüccar ve ulemâsıyla menfaatleri bir olduğundan, mensup oldukları Özbek köylüsüne asla iltifat etmez oldular. Pek ehemmiyetsiz olan ihracata nisbeten, ithalâ­tın kıyas kabul etmez derecede fazlâ olması ve pek anarşik bir tarzda devamı, asrın ortalarına doğru faydası umumî olacağı ümit edilen tica­retin gitgide ancak şehirliler için faydalı olup, köylünün tamamen aley­hine olduğu anlaşılmaya başlamıştı. Neticede şehir Türkü ile köylü Öz­bek ve Kırgız arasında, evvelce de mevcut olan münaferet, gittikçe alev­lendi. Hariçten ecnebi istilâsının tehdidi üzerine, böyle bir vaziyet, aha­lide bedbinliği çoğaltıyordu. Ahali ülema arasında yabancı istilâsına karşı maddî bir çare bulmak imkânsızlığı hakkında bir akîde yerleş­mişti. Evliyaların yardımına inanmak pesimizmin en kötü şeklini gös­teriyordu. İktisadî inkişaf hükümdarların şahsî istibdadının ahaliden in- ciradını mucip olduğundan ülkede fikir hürriyeti kabil olmuyordu. Ayrı ayrı mütefekkirlerin hanlara söz dinletmek tecrübeleri akim kalmıştır. Hindistanlı Mîr İzzetullah-daha ozaman bunu görmüş, Emîr Haydarın -siyasî meselelerde olduğu gibi, diğer hususlarda da kimsenin fikrine bakmadığını ve az bir şüphe ile adamlarını öldürdüğünü söylemiştir191 192'0).
Emîr Nasrullah zamanında bu durum daha kötü idi. Ozaman Rus­ya tebaası olan Türkler (Kazanîılar, Başkurt ve Kazak-Kırgızlar) ara­sında rus mekteplerinde okuyan münevverler şöyle dursun, medrese­lerde tahsil görenler arasında bile, bir fikir hayatı vardı. Kazanlılardan ;Abdünnâsır Qursâvî, 1808 yılında Bukharaya geldiğinde, basit bîr şer’î -mesele hakkında bazı hür fikirler ileri sürdüğünden tekfir edilerek Emîr Haydar tarafından ölüme mahkûm edilmiş, yalnız Bukharadaki Türk­men şeyhi Niyaz Quh’nın himayesiyle yakasını kurtarabilmiştir. 1818 de Bukharaya gelen diğer bir molla Şehâbeddin Mercânî, medreseler­de değil, kütüphanelerde çalışmakla ün kazanmış ve memlekete dön­dükten sonra, Mâverâünnehirde medenî hayatın pek aşağı derecede- olduğunu tarifle «İ'lâm ebnâ i-d-Dahr bi ahvâl-i Mâverâi-n-Nehr» yani. «Zamanımızın çocuklarına Mâverâünnehrin durumu hakkında malû­mat» adı ile arapça bir risale yazmıştır. Yine Emîr Nasrullah zamanında buraya gelen iki genç Başkurt mollası, Nizâmeddin el-Quruçî ve Arif iis-Sayrânî, 1849 da Bukharadan yazdıkları mektupta, buraya gelip ha­yal sukutuna uğradıklarından bahsetmişler ve Islâm âleminde eşki me­deniyetin eserlerini bulmak maksadıyla artık Horasana ve oradan Iraka gitmeğe karar vermişlerdir. Bu iki kişi her veıde bilhassa riyazî ilim­ler tahsiline çalışmışlar ve saîâhivetli öğretmenler bulamadıklarından, yine meyus olmuşlardır""193). Rus harbiye mektebini bitirdikten sonraı Khokand hanlarına tâbi yerlerde ve Kasgarda seyahat eden münevver Kazak sultanı Çokan Velikhan ise, bu ülkelerdeki fikir hayatının do­nukluğundan, artık tam Avrupalı bir kimse olarak bahsetmiştir.

Download 2,51 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   110   111   112   113   114   115   116   117   ...   447




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©hozir.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling

kiriting | ro'yxatdan o'tish
    Bosh sahifa
юртда тантана
Боғда битган
Бугун юртда
Эшитганлар жилманглар
Эшитмадим деманглар
битган бодомлар
Yangiariq tumani
qitish marakazi
Raqamli texnologiyalar
ilishida muhokamadan
tasdiqqa tavsiya
tavsiya etilgan
iqtisodiyot kafedrasi
steiermarkischen landesregierung
asarlaringizni yuboring
o'zingizning asarlaringizni
Iltimos faqat
faqat o'zingizning
steierm rkischen
landesregierung fachabteilung
rkischen landesregierung
hamshira loyihasi
loyihasi mavsum
faolyatining oqibatlari
asosiy adabiyotlar
fakulteti ahborot
ahborot havfsizligi
havfsizligi kafedrasi
fanidan bo’yicha
fakulteti iqtisodiyot
boshqaruv fakulteti
chiqarishda boshqaruv
ishlab chiqarishda
iqtisodiyot fakultet
multiservis tarmoqlari
fanidan asosiy
Uzbek fanidan
mavzulari potok
asosidagi multiservis
'aliyyil a'ziym
billahil 'aliyyil
illaa billahil
quvvata illaa
falah' deganida
Kompyuter savodxonligi
bo’yicha mustaqil
'alal falah'
Hayya 'alal
'alas soloh
Hayya 'alas
mavsum boyicha


yuklab olish