9
İstilâ
Afganistandaki karışıklıklara rağmen 18. inci Ingiliz ve Rus Nü- asır sonunda ve 19. uncu asır başında Bukharanın İFuzu Arasında Ter Hindistanla münasebeti epeyce sıkı idi. 1820 yıl- vazün ve Hekîm larmda da Bukhara kendi siyasî hayatında, İn- Kuşbeği gilizlerle Ruslar arasında salıncak oyununa baş
lıyor gibiydi. 1820 de Emîr Haydarın yanında aynı zamanda müsteşrik Khanikof ile birlikte Rus heyeti ve Stoddart, Conolly adlarında Ingiliz murahhasları bulunuyordu. Rüsyadan Buk- haraya tahsile gelen Kazan Türklerı* arasında, tahsilini «Hindistan ilmiyle» ikmal için Kabile gidenleri bulunuyordu. Temür Şah zamanında sarayın başhekimi Abdüşşâfî Hanın yanında tıb tahsil eden Kazanlı Seyfeddin Şengârî 1791 de babasına yazdığı mektupta, Bukhara ile Hind arasında seyahat pek kolay, yalnız Bulgar (Kazan) ile Bukhara arasında ticaret kervanlarına iıişılrnezse sejmhat müşkil olduğunu yazıyor2";'). Diğer birisinin mektubunda Kabil ve Herat ahalisinde, Bukharada olduğu gibi, karanlık ve cahilane bir gurur olmadığı söyleniyor. Mır İzzetullah, Hindistandan Bukharaya ihraç olunan mallar1 195
içinde ckütübü fıqh»ı da ayrıca zikrediyor. Elbette bunlar ozamaıı Hindistanda basılan eserjer olmuştur. Yalnız zikrettiğimiz o bir Ka- zanlı değil, Bukharalılar da tıb ilmi ve riyaziyat gibi şeylere, HindE- tanda öğrenilebilecek ilimler nazarıyla bakmışlardır. Mîr İzzetullah ise Hindistan tüccarlarının Bukharaya çok ihtilâtını, Bukharada Hind parasının râiç olduğunu ve bu paranın ve tüccarların istilâsına karşı tedbir alındığını, tüccarlara gayrimenkul mal ve ev satın almak yasak olduğunu, Rusyadan da ticaret kervanları yılda bir defa 5-6 bin deve olarak geldiğini kaydetmiştir.
Rusların biraz daha cenubdoğuya doğru ilerleyip Ortaasyada ticaretleri geliştiği sırada yaşıyan Emîr Nasrullah hükümetinin ilk yansında İngiliz - Hind ve Rusun her ikisine müsavi müstakil bir siyaset kullanıyordu. Bütün iş, babasının da veziri olan Hekim Kuşbeği- nin elinde idi. 1832 de İngiliz murahhası Alexander Burns geldigi zaman, Bukharalılar, Hindlileri sınaat ve ticaret babında kendilerinden daha ileri tanırlardı. Hindliler ise, İngilizlere meftundu. Umumiyetle ozaman İngilizlere pek büyük saygı gösteriyordu. Burns un Bukharada konuk olduğu bir zengin Özbek, konuğunun cebindeki haritayı görerek, çabucak gizlemesini telâşla tavsiye etmiştir. Bu zat ve diğeı bir çokları, lüzumu varsa, İngilize istediği kadar ödünç para verecek olmuşlardır. İngilizlere olan samimiyette Kâbil, Balkh tüccarlarıyla Bukharalılar arasında fark görülmüyordu. Hekim Kuşbegu Btırns ile pek samimî olup, kaç defa ayrı ayrı sohbetler etti. Burns’tan hediye oıarak bir pusla aldı; İngiliz elifbesini öğrendi. İngiliz sanayiine ve terakkiyatına olan hayretini söylemekten çekinmedi. Burns u pek bıi- vük saygı ile Meşhed’e kadar kendi adamlarıyla uğurlayıp, emniyetin, temin için büyük dikkat gösterdi. İngilizlerle ticaret işlerini ilerletmek için, Bukharada bir «İngiliz Ticaret Elçiliği» kurmayı teklif etti. Ozaman altmış yasında olup 25 yıl başvezirlik eden akıllı, yurtsever ve müdebbir Hekîm Beğ, Bukhara için iyi ve müstakil bir siyaset takip ediyordu. Kendisi ve kaynatası Ayaz Topçubaşı, Rusya ve Hindistan- la olan ticareti, güya, kendi inhisarlar* altına almış bulunuyorlardı. Çok zengindiler.
Do'stlaringiz bilan baham: |