Mercanı mecmuası, Kazan 1915, s. 34-47.
C.İ-IT -v.*I ^ C-iVj
jb nM, cbb,* j( \ c.-l .nb ^c* jV ;.f.
J'•vjr.jt fjU?
\
emîr Haydarın babası Şah Murad zamanına nisbeten iki defa fazla idij. Fakat, mesarif varidata uymak şöyle dursun, belki varidattan iki ve küsur misli fazla çıkıyordu. Bunu Mır İzzetullah da söylüyor. Bu, yalnız* Bukharada değil, Hindistanda da böyle idi. Bukhara başveziri Hekime Bek, Mır İzzetullahtan soruyor: «Ben işidiyorum ki Hindistanda yerli tüccarları çok sıkıştırıyorlar, vergi bahanesiyle tüccarların emlakini müsadere ediyorlar, Hindistanm ticaretinde İngilizlerden başka hiç kimseye istifadeye mahal bırakmıyorlar, öyle mi?» 233). Mîr izzetullah buna;: cevap vererek diyor ki: «Bu doğru değildir, bilâkis İngilizlerden önce' Hindistanda korku ve tehlike çoktu. Bir vilâyet diğeriyle ihtilât edemezdi. Şimdi herkes istediği yere gidebilir ve ticaret yapabilir. Ticaret buhranı hükümetten değil, emvalin çokluğu, binaenaleyh ticaretten faydanın az gelmesi sebebindendir. Nasıl ki evvelce de Kâbil ve Bukhara- ticareti pâyidar idi. Şimdi Bukhara emîri yollarda emniyeti tamamen temin ettiği halde, eski ticaretin yüzde biri kalmamıştır. Elbette bunun' da sebebi hükümet değildir»-34). Asıl sebebin «mal çokluğu ve kar azlığı» ndan ibaret olduğunda ve o zaman ecnebi emtiasının, ithalâtın- istilâsına karşı bir iş yapmak kabil olmadığında galiba her iki taraf müttefik kalmışlardır. • '
Merkezî Asyanm her tarafından (Kazak sahrasm- Mîr Abdülkerîm Ve da, Kıyva, Kaşgar, Iran ve Afganistanda) ve Hekîm Han Töre’nîn Rusyada seyahat ettikten sonra, Emîr Haydar Fikirleri tarafından Istanbula Bukhara elçisi kâtibi olarak:
gönderilen Mirza Abdülkerîm kendi, memleketi hakkında güzel bir eser bırakmıştır. Bu eser* 1876 da Fransız müsteşriki Mr. Schefer tarafından Mısırda basılmıştır. Elçilik heyeti İstanbula, Rusya yoluyla gelmişti. Mirza Abdülkerim her iki memleketin ahvâline cidden vâkıf idi. Bu zat eserinde, Rusyânm Türkistanı her tarafından- ihata ettiğinden, ecnebi malı ve siyasî entirikalarm her yere girdiğinden bahsediyor. Bu zata göre, Mâverâünnehre Rusun istilâ etmesine, tabiî kum* çölleri mâni olmazsa, başka çare yoktur. Bukharada Macar Vamberymin gördüğü adamlar da kendisine böyle demişlerdi. Esbak Fergane veziri Seyyid Mehmed Hekîm Han da memleketin vaziyeti 194 hakkında düşüncelerini yazmıştır. Bu zat Khokand hanı AlîmHana ana tarafından kardeş olup, siyasî entirikalar neticesinde memleketini terk- etmiş, Rusya, Türkiye, Iran, Hicaz ve Afganistanda bulunmuştu. Mâve- râünnehre döndükten sonra, Fergane tarihine ait bir eser yazarak 1843 yılı Bukharanın «Kitap» şehrinde ikmal etmiştir. Avrupa teknik ve sanayiinin faikiyetine tamamen kani olan bu zat, yine bedbin kalmıştır. Bu zamanda Mâveraünnehri ziyaret eden Avrupalıların fikirlerini söylentiye zaruret yoktur. Maksad yerli mütefekkirlerin kendi vatanları hakkındaki düşüncelerini beyan etmektir. Bu ise filhakika her yerde bedbinane. idi. Hariçten gelen mal çoğaldıkça, Mîr İzzetulîahın dediği gibi, yerliler için menfaat azalıyor; ticaret, mütaassıp ulemâya dayanan hükümdarlarla, hükümet erkânı inhisarında oldukça, siyasî hayatta ve fikir hayatında istibdat bir nevi çılgınlık şeklini alıyordu.
Do'stlaringiz bilan baham: |