asır başında Horasanda eşkıyalığın son ucuna eriştiği devrin şartlan
içinde büyümüş ve eşkıya reisliğinden yükselmişti. 1726-1736 yıllan arasında «Safevî» şahları adına ve sonra 1 1 yıl (1747 de ölümüne kadar) kendisi müstakil imparator olarak İran ve Türkistanda mühim vekayiin başında bulunmuştur. Türkmenistanda eskidenberi yaşayıp gelen yerli uruklar sünnî idiler. Safevîler zamanında İranın siyasî nüfuzunda bulunanları bile şiîlik propagandasına pek kapılmadılar. Daha ziyade sünnî Khorezmin, Khorezm türk şeyhlerinin tesiri altında idiler. Nadir Şah ise, Safevîler zamanında Batı İrandan sünnî Türkmenlerin akınİarıyla mücadele İçin gönderilen uruklara mensuptu. Bunlar kendilerine «Türkmen» demezlerdi. Her uruk (Afşar, Kaçar, Ustaclu. Rumlu) kendisini güya bir millet olarak sayıyordu. Umumiyetle bunlar daha ziyade «İran Türkü» sayılıyorlardı. Nadir Şah ta, ölümüne kadar, Göklen ve Yomut gibi yerli sünnî Türkmen uruklarını kendine tâbi edememişti. Nadir Şahın Batı İrandaki, Azerbaycan ve Hindistan gibi uzak yerlerdeki seferleri sırasında bu Türkmenler Horasana saldırmaktan gen kalmazlardı. Karakum Türkmenlerine Khıyva hanı Elbars, J^mu Deryanm Çarcuy dan yukarı yakalarındaki uruklara Bukhara Öz- 'bekjreğleri kılavuzluk ederlerdi. Nadir Sah,Bukhara ve Khıyvay, kendi eline almadıkça Türkmenleri itaat altında bulundurmak kabil olmadığını gordu ve nihayet Hind seferinden sonra bu fikrini tatbik sahasına k°ydu- Daha bu sefer tamam olmadan o oğlu Riza Kulu Hanı Balkha göndermişti; genç prens burada kalmayıp, babasının müsaadesi olmadan, Amu Deryayı geçti (eylül, 1 737). Astarkhan Özbek hanlarının sonuncusu olan Ebülfayız Han ( 1 720-1 745) zayıf ve iradesiz bir şahsiyet olarak tanılıyorsa da, Nadirin istilâ teşebbüsüne karşı uyanık dav- TAfld186- Riza Kulu nun Balkha geldiğini duyar duymaz Fergane, Taşkent, Semerkand taraflarındaki Özbek beylerine ve Khorezm hanı İlbars Hana emir ve fermanlar göndererek, memleketin müdafaasına koşmalarını taleb etti; bunlar da hemen bu davete icabet ettiler. Riza Kulu Karşı'yı muhasara etti. Burada şiddetli savaşlar oldu. Ak Yalan kabilesinin beği Adine Beğ, keza Khocend Yüz kabilesinin Beği bu muharebede öldü- Ier. Bbars Han da bir çok Karakalpak ve Kazak toplayıp Bukharaya geldi ve Ebulfayızın şehirde bulunmadığından istifade ederek şehri iş- ^akat RBtdfayız buna aldırmadı. Riza Kulu ile muharebeyi . bütün şiddetiyle devam ettirdi ve Riza Kulu Karşıyı alamadı. Nadir, ordusu burada Özbeklere mağlûp olursa bunun akıbetinin bütün devleti ıçm vahim olacağını düşünerek, oğluna en bayağı tahkir sözleriyle, ben ®alkbln oteslne geçme demedim mi, hemen çekil diye emretti ve F?ü,fay,2a da elçi ve mektup göndererek, oğlunun hareketinden dolayı atıraz edip bu hanı, Çingiz evlâdı sıfatıyla, Türkistan,n hakikî hüküm- -darı olarak tanıdığın, ilân etti. Ebülfayızm bu muvaffakiyetini gören !ik."w..Han da Bukharadan çekilip gitti. Fakat Nadir Şah 1740 senesi mayısında bizzat Türkistan seferine çıktı, Türkmen ve Özbekler tarafından ciddî bir mukabele görmeden ağustosta ÇarcuyV kadar geldi. Ebülfayız ordusunu toplıyamadı. Zaten Nadir, Özbek kabile reisleri arasında gizlice iğva yürütmüştü. Mukabeleden âciz kalan Ebülfayız «muharebeye iktidar, olmadığım, bunun için de Nadiri misafir olarak kabul edeceğini» sâdedilâne yazarak Bukharaya davet etti =”). Filvaki Nadir Bukharada mutantan bir surette kabul edildi, kendi prenslerine Ebulfayızın iki kızın, alarak onlar, Çingiz neslinin «küregen»i yaptı 187«).
Khıyvci Kanı İlbars cesur bir zattı; akıbetini düşünmeden Horasana giderek Kazak ve Türkmenlerle beraber Nadirin vilâyetlerini yağma ve talan ederdi. Fakat Nadir Şahın Khorezme kadar geleceğini düşünmüyordu. Nadir Şah gelince şaşırdı. Khıyvalılar ona olan itimatlarını kaybettiler. Khıyvalılar Nadire karşı, yalnız kendi kuvvetleriyle karşı koya mıyacakl arını düşünerek, Sır Derya deltalarında yaşayan kabileler üzerinde nüfuz sahibi olan ve ismi yukarıda mükerreren geçen Kıci Yüz hanı Ebülkhayır, (Abılay) Hanı çağırdılar. Nadir Şah Khorezmi işgal ve İlbars Hanla onun başvekili olan Konrat İş Mehmed Bek İnaq ı ele geçirerek öldürdü. Kazak ve Karakalpaklardan mürekkep bir ordu ile Khıyvaya gelmiş olan Ebülkhayır, Nadir Şah tarafından davet olunduy- sa da, gitmeğe korktu ve kendisinin daha mühim bir kuvvete dayandığını göstermek için «Rusya ile münasebetiniz nasılsa ona göre iş görürüz» diye mektup yazdı (kendi ibaresi: Aq Padsağa cav bolsayınız bizge de cav, el bolsayınız bizge de el)-™) - Kendisini temsil için de bir taraftan, yanına gelmiş olan rus subayı Gladişeov u ve mühendis Mu- ravin ve onların tercümanı olan Osman Arslanov u; diğer taraftan da (galiba Ruslardan gizlice) bazı Kazak sultanlarını -o cümleden Qayıp Sultanı- Nadir Şahın karargâhına gönderdi. Nadir ise bu Rusları, artık Ebiilkhayırm değil, Rusyanm mümessilleri olarak kabul etti.
Do'stlaringiz bilan baham: |