T. C. Bartin üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ TÜrk diLİ ve edebiyati anabiLİm dali yeni TÜrk edebiyati biLİm dali 2000-2010 arasi küÇÜrek öYKÜde postmodern izler yüksek lisans tezi hazirlayan tezcan kurt danişMan prof



Download 2,27 Mb.
Pdf ko'rish
bet67/110
Sana25.03.2022
Hajmi2,27 Mb.
#509015
1   ...   63   64   65   66   67   68   69   70   ...   110
Bog'liq
tezcan kurt

3.4.7. Refik Algan/ Saat Kulesi 
Saat Kulesi
adlı öykü kitabındaki anlatılar kişiler bağlamında incelendiğinde 
aşağıda gösterilen özellikleri taşıdıkları görülmüştür:
 
3.4.7.1. Ben Anlatıcı: 
Minnoş’
ta (s. 13)
“ben (adam)”; Suskunluk
’ta (s. 17)
 
“ben”; 7 Temmuz 1977
’de (s. 22)
 “ben”; Şimdi Uzak Bir Dosta
’da (s. 23)
 “ben”; 
15 Kasım 1975
’te (s. 25)
 “ben”.
 
3.4.7.2. Figüratif Kişiler: 
Minnoş’
ta (s. 13)
 “cici kız, anne, dede”; Suskunluk
’ta 
(s. 17)
“gemiciler”; Eğreltiotu
’nda (s. 19)
“çocuklar, karpuzcular”; Dantel 
Örücüler
’de (s. 21)
 “anne”; Şimdi Uzak Bir Dosta
’da (s. 23)
 “siz”.
 
3.4.7.3. Yaşlılar: 
Uygarlık ya da İki Yaşlının Yükselişi
’nde (s. 16)
 “yaşlı adam, 
komşu adam, komşu kadın”.
 
3.4.7.4. Gerçek Kişiler: 
Suskunluk
’ta (s. 17)
 “Lale Müldür”.
 
3.4.7.5. Baba: 
Bir Ayrılık
’ta (s. 18)
 “baba”.
 
3.4.7.6. Anne: 
Bir Ayrılık
’ta (s. 18)
 “ben”; Dantel Örücüler
’de (s. 21)
 “anne”.
 


99 
3.4.7.7. Ölenler: 
Uygarlık ya da İki Yaşlının Yükselişi
’nde (s. 16)
“komşu 
adam”.
 
3.4.7.8. Meslekler: 
Uygarlık ya da İki Yaşlının Yükselişi
’nde (s. 16)
 “müteahhit”; 
Dantel Örücüler
’de (s. 21)
 “bankacı”; 7 Temmuz 1977
’de (s. 22)
 “garson”.
 
3.4.7.9. İnsan Dışındaki Varlıklar (hayvanlar): 
Suskunluk
’ta (s. 17)
 
“kırlangıç”; Eski Masal
’da (s. 24)
“horoz, tavuk”; 15 Kasım 1975
’te (s. 25)
 
“civciv”.
 
3.4.7.10. İnsan Dışı Varlıklar (bitkiler):
Eğreltiotu
’nda (s. 19)
 “ağaç”.
 
3.4.7.11. Uygarlıklar: 
Suskunluk
’ta (s. 17)
 “Fenikeliler”.
 
3.4.7.12. Mitolojik Unsurlar: 
Aphrodite
’de (s. 20)
 “Aphrodite”.
 
3.4.7.13. Katiller:
 Aphrodite
’de (s. 20)
 “o”.
 
3.4.7.14. Maktul: 
Aphrodite
’de (s. 20)
 “karısı”.
 
Modern hayatla birlikte yok olan küçük girişimcilerin yerine daha büyük, sistemli 
çalışan, bünyesinde sayıca çok işçi çalıştıran bir müteahhitlik sistemi, kendine Uygarlık
 
ya da İki Yaşlının Yükselişi
’nde (s. 16) başlıklı anlatıda yer bulur. Modern hayat
geleneksel hayatın içini boşaltmış bir anlamda ne varsa götürmüştür. İlk zamanlar 
insanlar tarafından olumlu karşılanan modern olmak, sonraki zamanlarda olumsuz 
tarafları görüldükçe eleştirilir hale gelmiştir. Anlatının başlığında geçen 
“Uygarlık” 
ifadesiyle esas itibariyle yazarın modernizme eleştirel yönde baktığı anlaşılmaktadır. 
Çünkü uygarlık, modernizmle birlikte ortaya çıkan bir olgu değildir. Yazar burada 
modernizm kisvesi altında hâkim güçlerin, öteki milletlerin uygarlıklarına ait ne varsa 
yok ettiklerini anlatmak istemiştir. Yazar bu düşüncelerini yaşlı karı koca ve komşuları 
üzerinden verir. 
“Evin balkonunda gün boyunca gelip geçenleri seyrederdi. Değişmez 
bakışlarla; bir elinde de hiç oynamayan bastonu.”
şeklinde geleneksel yaşamın 
anlatımıyla başlayan anlatı belirli bir zaman sonra 
“Yol genişletildi, asfaltlandı, cadde 
oldu, Saygısız şoförler geceleri korna öttürüyorlar.”
şeklinde modern yaşam tarzının 
göstergelerine bırakır kendini. Tabii yolların, caddelerin yapılması ile neticelenmez 
anlatı. Sahneye yol ve caddelerden sonra bina yapan kişiler olan müteahhitler çıkar. 
Müteahhitler yaşlı adamın evini yıkıp ona ikinci kattan bir daire verirler. Tek katlı, 
bahçeli bir evden, çok katlı bir binaya taşınmak, mekânsal bağlamda anlatı kişilerini 


100 
boğar. İşte tam da burada postmodern özellikler anlatıda kendini kişiler üzerinden 
göstermeye başlar. Çünkü çok katlı bina demek, eski tek katlı evlerin sanki üst üste 
konmuş şeklidir. Komşuluk ilişkilerinin minimum dereceye inmesi demektir. 
Dolayısıyla da insanların önce ruhsal sonra da bedeni bağlamda değişik sağlık 
problemleri yaşamaları demektir. Bu yönüyle düşünüldüğünde bu anlatı kendine yer 
bulan anlatı kişileri insan-birey-özne düzleminde değişikliğe uğramış postmodern 
yaşamla başa başa kalmış öznelerdir.
“Ben”
kişisinin hâkim olduğu 
Minnoş’
ta (s. 13)
ben, 
torunuyla oyun oynarken 
bilinçaltında kızı üzerinden torunuyla diyaloğa giren bir özne vardır. Anlatının başından 
beri ben’in bakış açısıyla verilen anlatıda, ben’in karşısında küçük bir kız çocuğunun 
olduğu düşünülür; ancak, 
“Dur, dur geliyorum kızım. Yemeğin altını söndürmeyi 
unutturdunuz bana, torun lafa tuttu da.”
şeklindeki anlatının son iki cümlesi, anlatının 
bir anda seyrini değiştirir. Çünkü bu son iki cümle anlatı kişisinin içinde bulunduğu ruh 
halini aydınlatmada oldukça önemlidir. Aslında anlatının bu bölümüne kadar, ben’in 
bilinçaltında şu anda evli ve çocuğu olan kendi öz kızı hakkında, kızı küçükken 
düşündükleri, torunu ile oyun oynaması esnasında yarı uykulu yarı uyanıklık arasındaki 
bir dönemde ortaya çıkar. Bilinçaltının en önemli özelliklerinden biri bu anlatıda 
kendini göstermiştir: Hayal kurma. Zira 

Bilinçaltı zihnin hayal kuran bölümüdür. 
Hayaller hayata yön verir, hayaller doğrultusunda davranışlar ortaya çıkar” 
(www.ayseduman.com)

Anlatıdaki ben’in, kızı küçükken onun hakkında 
düşündüklerini, hayallerini gerçekleştirememesi, bilinçaltında saklanmış ve gelecek 
zamanda yani şimdide torunuyla oyun oynarken ortaya çıkmıştır. Böylelikle 
postmodern anlatılardaki kişilerin diğer ifadeyle öznelerin, bastırılmış duygulara sahip 
oldukları anlaşılır. 
Refik Algan mitolojik unsurları kullanarak geçmişi güncel olaylar üzerinden 
birleştirerek günümüz insanlarına yaşatmaktadır. 
Aphrodite 
(s. 20) adlı anlatıda, Afrodit 
gibi güzel bir kadınla evlenmek isteyen anlatı kişisi, evliliklerinin ilk gecesinde 
karısının kollarını, aynı Afrodit yontusunda olduğu gibi keser. Yani yazar, günümüz 
kadın cinayetlerine doğrudan sosyal bir mesaj vermiş, aynı zamanda günümüz 
insanlarının nesne karşısındaki duygularıyla insan karşısındaki duyguları arasındaki 
sınır tanımaz aykırılığa dikkat çekmiştir. Diğer bir ifadeyle, yaşamlarında hiç kimseye 
güvenmemeyi bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde öğrenen günümüz insanının 
bilinçaltında hayallerini süsleyen kadın olan Afrodit ile anlatıdaki adamın karısına bir 


101 
nesneymiş gibi bakması dile getirilmiştir. Anlatıda kendine yer bulan bu öznenin 
postmodern anlatılardaki şizoid bir kişiliğe sahip olduğu aşikârdır.

Download 2,27 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   63   64   65   66   67   68   69   70   ...   110




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©hozir.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling

kiriting | ro'yxatdan o'tish
    Bosh sahifa
юртда тантана
Боғда битган
Бугун юртда
Эшитганлар жилманглар
Эшитмадим деманглар
битган бодомлар
Yangiariq tumani
qitish marakazi
Raqamli texnologiyalar
ilishida muhokamadan
tasdiqqa tavsiya
tavsiya etilgan
iqtisodiyot kafedrasi
steiermarkischen landesregierung
asarlaringizni yuboring
o'zingizning asarlaringizni
Iltimos faqat
faqat o'zingizning
steierm rkischen
landesregierung fachabteilung
rkischen landesregierung
hamshira loyihasi
loyihasi mavsum
faolyatining oqibatlari
asosiy adabiyotlar
fakulteti ahborot
ahborot havfsizligi
havfsizligi kafedrasi
fanidan bo’yicha
fakulteti iqtisodiyot
boshqaruv fakulteti
chiqarishda boshqaruv
ishlab chiqarishda
iqtisodiyot fakultet
multiservis tarmoqlari
fanidan asosiy
Uzbek fanidan
mavzulari potok
asosidagi multiservis
'aliyyil a'ziym
billahil 'aliyyil
illaa billahil
quvvata illaa
falah' deganida
Kompyuter savodxonligi
bo’yicha mustaqil
'alal falah'
Hayya 'alal
'alas soloh
Hayya 'alas
mavsum boyicha


yuklab olish