82
verir. Yazarın somut mekânların yanında soyut mekânlara yer vermesi -diğer bir
ifadeyle somuttan soyuta yönelmesi- herkese yetip de artacak kadar geniş olan bu
dünyada, kendini mengeneye sıkıştırılmış bir varlık olarak görmesindendir. Bu yönüyle
burada kullanılan mekân,
mekân-insan ilişkisi
bağlamında düşünüldüğünde, bireyin iç
dünyasını aydınlatmak için kullanılan dekoratif bir unsurdur. Yani bireyin içerdeki
dışarılığıdır. Bu yönüyle eserin postmodern mekan anlayışına uygun olduğu
tespitine
ulaşılır.
Mehmet Harmancı’nın
Muhtemel Menkıbeler
adlı eseri
mekânın algısal yönünün
incelendiği eserlerden biridir. Bu mekânlar modern mekan gibi görünse de bu
mekanlara postmodernizm bağlamında bakıldığında, kullanım gayelerinin bir yeri tasvir
etmekten ziyade, bireyin içinde bulunduğu durumu ortaya koymaya çalışan göstergeler
dizini olduğu görülür. Bunun yanında somut mekandan soyut mekana geçişlerin olduğu
küçürek öyküler de mevcuttur. Yazar, bu tür öykülerde postmodernist bir tavırla zaman
mefhumunu şu an itibariyle algılamakta zorlanılabilecek bir hızla ileri götürmüş ve bize
zamanın önemli olmadığı bir mekândan seslenmiştir. Dolayısıyla yazar mekânlar
arasında bir kayganlık sağlayarak okuru mekânlar arasında düşünmeye sevk etmiştir.
Netice itibariyle bu eserdeki küçürek öykülerde mekan, postmodern bir anlayışla
işlenmiştir.
Ferit Edgü’nün Do
Sesi
adlı eserinde somut dünyaya ait olan mekânlar,
öykülerin her birinin içinde eritilerek bireyin iç dünyasını somutlaştırmak ve
postmodernistlerin gerçeklikten uzaklaşmak için tasvir
ettikleri yerler olarak
kullanılmışlardır. Bu yönüyle söz konusu mekânlar, birbirleri arasında geçişkenliğin hat
safhada olduğu bir anlatım unsuru olarak tezahür eder. Netice itibariyle eserdeki mekan
unsuru postmodern anlatılarla uygunluk sağlar.
Ferit Edgü, diğer bir eseri olan
Nijinski Öyküleri’
nde mekânları algısal yönün ön
planda tutulduğu yerler olarak kullanır. Somut mekandan soyut mekana geçme isteğiyle
oluşturulan bu mekanlar ile küçük, sıkıcı ve dar mekanların seçilmesi postmodern tavrın
en güzel örneklerindendir. Postmodernistler, olan kuvvetleriyle somut mekandan
kaçmak isterler. Çünkü postmodernistler için mekânın bir önemi yoktur.
Necati Tosuner’in
Yakamoz Avına Çıkmak
adlı eserindeki küçürek öykülerde
mekân sayısal manada azdır; ancak, kullanılan her mekânın imgesel düzlemde çok geniş
mekânları anımsattığını ifade etmek gerekir. Genel olarak dar ve küçük mekanların
seçilmesi, anlatı kişilerinin somut mekanlardan kaçarak soyut mekana yani iç dünyaya
83
dönmelerini sağlaması yönünden eserde mekanın postmodernist bir anlayışla kaleme
alındığının göstergesidir.
Refik Algan’ın
Umursamaz Uykucu
adlı eserinde Bozkır, kentin kalabalık
meydanı, oda, kuyu, Sisyphos’un kanalları, ev, büyük ve pahalı binaların olduğu geniş
ve bakımlı cadde, minibüs gibi yerler, mekan olarak kullanılmıştır. İlk bakışta modern
mekanlar gibi görünen bu mekanlar, kullanıldıkları bağlamlar yönünden anlatı
kişilerinin kendilerine fantastik bir alem yaratmak için oluşturdukları postmodern
mekanlardır.
Refik Algan,
Saat Kulesi
’ndeki küçürek öykülerinde birçok mekânla okurun
karşısına çıkar. Söz konusu bu mekânların çoğu, anlatı kişisinin içinde bulunduğu ruhi
duruma göre şekillenmiş yerlerdir. Yani
bu mekânlar, insanın yaşadığı dış dünyada
gerçekleştirmek isteyip de gerçekleştiremediklerini, iç dünyalarında
yani hayallerinde
gerçekleştirmeye yönelmelerini simgeler nitelikteki mekanlardır. Çünkü modern
dönemdeki birey, tasavvur ettiklerini gerçekleştiremediğinden içine
kapanarak yersiz-
yurtsuzlaşmıştır. Yersiz- yurtsuzlaşarak postmodern dönemde özne olarak ortaya çıkan
bu kişiler için artık
yer
in bir önemi kalmamıştır. Bunun içindir ki önemli olan şimdinin
buradaki
liğidir. Netice itibariyle eserdeki küçürek öykülerde mekan postmodern bir
anlayışla kaleme alınmıştır.
Cemal Şakar,
Hikâyât
adlı eserindeki öykülerde mekanı,
modernizmin insanlar
üzerindeki olumsuzluklarını geniş mekândan dar mekâna geçişlerini işlemek suretiyle
vermiştir. Diğer bir ifadeyle öykülerde mekân öğesi silikleştirilerek mekânın algısal
bağlamda daraltılması söz konusudur. Eser bu yönüyle mekan bağlamında postmodern
bir tavırla yazılmıştır.
Do'stlaringiz bilan baham: