9
1.
BÖLÜM
KÜÇÜREK ÖYKÜ
1.1.
Kavramsal Çerçeve
20. yüzyılın sonlarına doğru edebiyat çevrelerinde görülmeye başlayan küçürek
öykü, aslında Filozof Beydaba, Ezop, Şeyh Sadi ve Mevlana’dan beri hep var olmuş bir
anlatı türüdür; ancak 20. yüzyılın sonuna doğru insanların yaşam tarzlarının fast
foodlaşmasıyla birlikte küçürek öykü çağın ruhuna uygun bir biçimde (yayın sektörü,
internet,
e-zine
denilen
elektronik dergiler,
blog
adı verilen elektronik günlükler,
yarışmalar ve ödüller sayesinde neredeyse kurumsallaşmış ve bağımsız, özgül ) ve yeni
bir içerikle daha çok öne çıkmaya başlamıştır (Korkmaz, Deveci ve Şahin, 2010, 7;
Öz, 2008, 189).
“
Küçürek öykü”
kavramını bu şekliyle edebiyat âleminde ilk önce Ahmet Buran
kullanmıştır. Ahmet Buran
Bilim Alanlarında Terimlerin Önemi ve “Küçürek Öykü”
Terimi
başlıklı makalesinde,
küçürek
kelimesinin kökünün
küçük
kelimesi olduğunu, bu
kelimenin eski Türkçede
kiçig/ kiçik/ kiçi
şeklinde kullanıldığını, daha sonra Farsçaya
geçerek
kûçek
şeklini aldığını, nihayetinde yeniden Türkçeye
küçük
olarak geçtiğini,
sonuna
+rek
ekinin eklenmesiyle,
benzerleriyle mukayese ederek daha iyi, daha kötü,
daha büyük ya da daha küçük
anlamına kavuştuğunu teferruatlı olarak anlatır. Ortaya
çıkan kelimenin Türkçe sözlükteki anlamının
boyutları benzerlerinden ufak olan
olduğuna değinen A. Buran, küçürek öykünün ilk ve en belirgin özelliğinin de
benzerlerinden daha kısa oluşu olduğunu dile getirir (Buran, 2012, 24); ancak, “küçürek
öykü” kavramını kelime olarak aynı yazmasa bile, yakın anlamda kullanan ilk kişi Isaac
Asımov’dur. Isaac Asımov,
“100 Great Science Fiction Short-Short Stories”
adlı
eserinde 100 adet öyküye yer vermiş ve bu öykülere kısalıklarından dolayı
“Short-Short
Stories”
(Asımov, 1992, s.y.) adını vererek bu şekilde kullanmayı tercih etmiştir.
Küçürek öykü yazarlarının ve onların kaleme aldığı ürünlerin çoğalmasıyla
birlikte, öykünün bu türüne verilen/ verilmeye çalışılan isimler de çoğalmıştır, C. Baxter
“Anlık kurmaca”; W. Peden “çelimsiz kurmaca”, “mini kurmaca”; F. Edgü “minimal
öykü”, “çok kısa öykü”, “öykücük”; U. Kökden “kısa kurmaca”, “kısa öykü”, “minik
öykü”, “mini öykü”, “küçük öykü”, “küçük ölçekli kurmaca”; F. Andaç “mesel”; O.
Duru “kısa kısa öykü”; G. Emre “kıpkısa öykü”, “sımsıkı öykü”; A. Erden “küçük
ölçekli kurmaca”; P. Casto “yıldırım kurmaca”; R. Shapard ve J. Thomas “hızlı kurgu”
10
(fast fiction), “cılız kurgu (skinny fiction)”, “mini kurgu”, “çabuk kurgu (quick
fiction)”, “mikro kurgu”, “bir sigara içimi öyküler (smoke-longstories)”, “avuç içi
öyküler” gibi (Korkmaz ve Deveci, 2011, 12).
Daha çok Amerikan edebiyatı menşeli olduğu görüşünde fikir birliği sağlansa da
özellikle Avrupa’da yaygınlaşan küçürek öykünün yukarıda açıklanan adlandırma
safhasına benzer bir durum tanımı için de geçerlidir. Öykünün yeni bir türü/ çeşidi
olarak değerlendirilen küçürek öykü için aşağıda belirtilen tanımlar yapılmıştır:
Yurdanur Salman ve Deniz Hakyemez’in birlikte kaleme aldığı ve Adam Öykü
dergisinde yayımlanan
“Öykülemenin Öyküsü”
başlıklı yazıda küçürek öykü için
kısa
kısa öykü
terimi kullanılarak
“… kısa öykü için belirlenen 6.000 ile 8.000 sözcük
sınırını nirengi noktası alarak, ilk adımda ‘kısa kısa öykü’nün çok daha az sayıda
sözcükle yazılmış öykü olduğu…”
(Salman ve Hakyemez, 1997, 12); Ferit Edgü
“Çok
Kısa Öyküler… Öykücükler”
adlı yazısında küçürek öyküye “Çok kısa öykü,
Minimalist
öykü” terimini kullandıktan sonra,
“… minimal öykü için; az ve sıradan sözcüklerden
oluşan, başı ve sonu olmayan, başının ve sonunun okura, okurun düş gücünü
bırakıldığı, bu yönüyle kışkırtıcı olan, okuru düşlemeye çağıran ve bir adım ötesinde
yazmaya yönlendiren…”
(Edgü, 1997, 38); Paul Theroux,
“belirli bir uzunluğa sahip-
yaklaşık dört sayfa diyebiliriz- düz yazı kurmaca”
(Theroux, 1997, 111)
ve Alvin
Greenberg, “Ölümsüzlük” (Greenberg, 1997, 113); William Peden,
“tek bir mekâna,
çok kısa bir zaman aralığına ve konuşan birkaç tane karaktere (en fazla üç ya da dört)
yer veren tek bölümlük bir anlatı; beyinde çakan bir ışık: bir fotoğraf makinesinin
düğmesine basılması, bir pencerenin açılıp kapanması, bir anlık kavrayış.”
(Peden,
1997, 116); Irving Hove,
“Dolaysızlığın göz kırpışına tercüme edilen an.”
(Allen, 2007,
104);
Russel Banks,
“Bilhassa tatminkâr bir biçimde okuyucuyu endişe içinde
bırakırlar.”
(Allen, 2007, 105); Roberta Allen,
“Kısa kısa öyküler, çabucak öze ulaşan
ve pek az kelimeyle, bir durumun veya anın ruhunu ortaya çıkaran öykülerdir.”
(Allen,
2007, 105) şeklinde tanımlar yapılagelmiştir.
Fahri Öz, küçürek Öykünün ortaya çıkışıyla alakalı şunları ifade eder:
Roberta Allen’a göre çok kısa öykünün yaygınlaşmasında Vanity Fairve New Yorker gibi
dergilerin büyük payı vardır. Bu türün beslenme kaynakları arasında kısıtlı bir sürede yer yer
kısa öyküler anlatan video müzik klipleri, Twilight Zone ve X Files gibi bilimkurgu dizileri ve
kısa film türü sıralanabilir. Kısa televizyon yapımlarında ve kısa filmlerde izleyicinin kısa
sürede olay örgüsünü kavramasını sağlamak çok önemlidir. Çok kısa öykü yazarları da benzer
bir yöntemle az sözle çok şey anlatmak amacını güderler. Çok kısa öykünün yaygınlaştığı
1980’li yıllar aynı zamanda uluslararası yayın yapan müzik kanalı MTV’nin doğduğu
dönemdir. Bu dönem, kitle iletişim araçlarının, internetin de devreye girmesiyle insanların
11
dikkat süresinin ve uzun soluklu yapıtları okuma konusundaki heveslerinin azaldığı bir dönem
olarak görülebilir (Öz, 2008, 189).
Görüldüğü gibi, öykünün bu alt türü için farklı milletlerden ister yazar isterse de
edebiyat eleştirmeni olsun birçok kişi kendi dillerinin el verdiği şekilde bir yandan isim/
terim bulmaya/
kullanmaya, bir yandan da tanımını yapmaya çalışmışlardır.
Adlandırmalara bakıldığında bunların anlam bakımından büyük bir oranının birbirine
yakın adlandırmalar olduğunu anlaşılır. Durum böyle olunca,
metin boyunca
küçürek
öykü
adlandırması kullanılacaktır.
Do'stlaringiz bilan baham: