T. C. Bartin üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ TÜrk diLİ ve edebiyati anabiLİm dali yeni TÜrk edebiyati biLİm dali 2000-2010 arasi küÇÜrek öYKÜde postmodern izler yüksek lisans tezi hazirlayan tezcan kurt danişMan prof



Download 2,27 Mb.
Pdf ko'rish
bet13/110
Sana25.03.2022
Hajmi2,27 Mb.
#509015
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   110
Bog'liq
tezcan kurt

1.2. Küçürek Öykünün Doğası 
Küçürek öykünün doğasına dair yapılacak çalışmaların çıkış noktası “Bu öykü 
neden bu kadar kısa/ küçük? Yazar, bu küçücük öyküsünde kullanmış olduğu az 
sayıdaki kelimeyle okuyucuya ne anlatmak istiyor? Acaba yazar, kullandığı kelimelere 
yoğun bir anlam yükleyerek bize bir şeyler mi demek istiyor? Bu tür öyküleri okuyan 
insanlar psikolojik ve sosyolojik olarak nasıl bir yapıya sahipler?” gibi sorulardır. 
Görüldüğü gibi soruların ardı arkası kesilmiyor. Bu sorulardan yola çıkarak küçürek 
öykünün nasıl bir doğası olduğunu açıklamaya çalışalım:
19. yüzyılın sonu ile 20. yüzyılın başından itibaren insanlığı kasıp kavuran ve 
insanlara iyi bir gelecek vaat eden modernizmin bu vaadini layıkıyla yerine 
getirememesinden bunalan, “
Ne kadar çok çalışırsan o kadar para kazanır ve mutlu 
olursun.” 
diye inandırılıp 
çalış, para kazan, mutlu ol, kendi cennetini kendin kur 
sarmalıyla şartlandırılan insanoğlunun, sadece maddiyata önem vermesi, kendini sadece 
et ve kemikten müteşekkil bir makine gibi algılaması sonucunda, bir tepki olarak ortaya 
çıkan postmodernizm akımı neticesinde oluşmuş bir yazın türüdür küçürek öykü. Ama 
her küçürek öykünün postmodern özellikler taşımayacağını da yeri gelmişken ifade 
etmek gerekir.
Postmodernizmle birlikte bir zamansızlıkla, yersiz-yurtsuzlukla ve dağınıklıkla 
karşı karşıya kalan insanoğlu, kısa zamanda okuyup algılayabileceği, bir anlamda ondan 
haz alabileceği edebi türleri yeğler olmuştur. Ankara metrosuna binen ve okumayı 
yaşamının olmazsa olmazlarından biri olarak gören bir kişi, Beşevler’den Kızılay’a iki 
dakikada gider. Bu kişi, iki dakikalık bu zaman zarfında günün hem bedeni hem de ruhî 
yorgunluğunu atmak, özellikle ruhunu doyurmak için kitap okur/ okumak ister; ancak, 
onun okuyacağı kitap, bir roman, uzun bir öykü, masal vs. olamaz. Çünkü hayat 
şartlarından dolayı, ona ait olan zaman mefhumu, başkaları tarafından kısıtlanmış ve 


12 
onun için “
an
” çok önemli hale gelmiştir. İşte okur, elinden alınan zamanın her “an”ını 
değerlendirme çabası içine girmiştir.
Yukarıda ifade edilen roman, uzun öykü, masal gibi edebi türler –aralarında fark 
olmakla birlikte- küçürek öyküden hacimlidirler. Okur, bu tür eserleri okumaya 
başladığında iki dakika sonra okumayı bırakmalıdır. Çünkü bindiği metro, varacağı yere 
gelmiş, onun bu metrodan inerek evine, işine vb. gitmesi gerekmektedir. Bu tür yaşam 
tarzına sahip insanların epey fazla olduğunu gören veya bizatihi kendileri yaşayan öykü 
yazarları tarafından kaleme alınan küçürek öyküler, okyanusun ortasında seyahat ettiği 
geminin batması sonucu ıssız bir adada mahsur kalan bir kişinin hayattan ümidini 
kesmişken yakından geçen başka bir gemiyi gördüğünde büyük bir heyecanla 
“Şimdi 
kurtuldum.”
demesi gibi tam da bu 
an
da okuyucunun imdadına yetişir. Zira Çin’de bu 
tür öykülere, otobüste seyir halindeyken ve sigara molalarında okunduğu için “
bir 
sigara içimi öyküler” (
Korkmaz ve Deveci, 2011, 12) denilmiştir.
Eleştirmen Irving Hove, Short Shorts, An Antholjy of the Shortest Stories isimli kitabında kısa 
kısa öyküler kısa öyküler gibidir, sadece ondan biraz daha fazlasıdır, der. Yani kısa kısa 
öykünün, kısa öykünün uçlaşmış bir örneği olduğunu, böylece arı bir tür haline geldiğini 
kastetmektedir. fakat bin kelimenin (bu tür kitaplardaki sınır) altındaki tüm kurmacalar bu 
kritere uymaz. kısa kısa öykülerin diğer öykülere nazaran daha az kelime ihtiva etmesi, onları 
zorunlu olarak uç örnekler yapmaz. Bu kısa formla daha uzun öyküler arasındaki farklılıklar o 
kadar da bariz değildir (Allen, 2007, 104). 
Roberta Allen’in Irving Hove’den yaptığı alıntı ve bu alıntıya yaptığı kendi 
yorumunda da ifade ettiği gibi, küçürek öyküde ilk göze çarpan özellik, onun ortaya 
çıktığı zamana kadar kaleme alınmış öykülerden kelime sayısı (Korkmaz ve Deveci, 
2011, 14; İçli, 2014, 76

bazında oldukça kısa olmasıdır. Kelime sayısının az olması, 
demek -doğal olarak- hacminin küçük olması ve kullanılan kelimelerin yoğun manalara 
gelecek şekilde kullanılması demektir. Bu yönüyle küçürek öykü ile şiir arasında bir 
benzerlik, akrabalık olduğu düşünülebilir; ancak, aralarında birbiriyle yakınlaşamayacak 
kadar önemli farklar vardır. Yerinde bir ifadeyle, hiçbir küçürek öykünün şiir formuna 
dönüşemeyeceği söylenebilir.

Download 2,27 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   110




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©hozir.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling

kiriting | ro'yxatdan o'tish
    Bosh sahifa
юртда тантана
Боғда битган
Бугун юртда
Эшитганлар жилманглар
Эшитмадим деманглар
битган бодомлар
Yangiariq tumani
qitish marakazi
Raqamli texnologiyalar
ilishida muhokamadan
tasdiqqa tavsiya
tavsiya etilgan
iqtisodiyot kafedrasi
steiermarkischen landesregierung
asarlaringizni yuboring
o'zingizning asarlaringizni
Iltimos faqat
faqat o'zingizning
steierm rkischen
landesregierung fachabteilung
rkischen landesregierung
hamshira loyihasi
loyihasi mavsum
faolyatining oqibatlari
asosiy adabiyotlar
fakulteti ahborot
ahborot havfsizligi
havfsizligi kafedrasi
fanidan bo’yicha
fakulteti iqtisodiyot
boshqaruv fakulteti
chiqarishda boshqaruv
ishlab chiqarishda
iqtisodiyot fakultet
multiservis tarmoqlari
fanidan asosiy
Uzbek fanidan
mavzulari potok
asosidagi multiservis
'aliyyil a'ziym
billahil 'aliyyil
illaa billahil
quvvata illaa
falah' deganida
Kompyuter savodxonligi
bo’yicha mustaqil
'alal falah'
Hayya 'alal
'alas soloh
Hayya 'alas
mavsum boyicha


yuklab olish