2.1.4.9. Ölüye, Ölünün Ailesine ve Yakınlarına Söylenen Kalıp Sözler
Allah daha göstermesin “Allah bir daha göstermesin” (Bayat 2008: 688)
Allah eliyizden aldı, gevliyiden de assın “Allah elinizden aldı, gölünüzden de alsın/ acısını unuttursun” (Bayat 2008: 688)
Allah gabrini nurla doldursun/ nur içinde yatsın “Allah kabrini nurla doldursun/ nur içinde yatsın” (KK: Gİ)
Allah gittiği yerden utandırmasın “Allah gittiği yerde utandırmasın” (Bayat 2008: 688)
Allah güahlerini af etsin “Allah günahlarını affetsin” (KK: Sİ)
Allah kallanlara sabır versin “Allah kalanlara sabır versin” (KK: AQ)
Allah rahmet etsin “Allah rahmet eylesin” (KK: Gİ)
Allah sabır versin “Allah sabır versin” (KK: AQ)
Başıvız sağ olsun “Başınız sağ olsun” (KK: AQ)
Boynu azad olsun “Ona hakkım helâl olsun” (Bayat 2008: 688)
Gor be gor “Ölünün arkasında söylenen bir ilenç, bir çeşit küfür” (KK: Gİ)
Mekânı cennet olsun “Mekanı cennet olsun” (KK: Sİ)
Rahmetli “Rahmetli” (EYK: 28)
Toprağı çox olsun “Toprağı bol olsun” (KK: Sİ)
Toprağınca yaşıyasız “Toprağınca yaşayınız” (Bayat 2008: 688)
2.1.4.10. Banyo ve Traş Sonrası Söylenen Kalıp Sözler
Afiyet ossun (Bayat 2008: 687)
Sıhhat ossun (Bayat 2008: 687)
2.2. KÜLTÜREL BAKIMDAN IRAK TÜRKMEN TÜRKÇESİNDE KALIP SÖZLER
Araştırmacılar dillerde mevcut olan kalıp sözlerin kültürel yönlerine dikkati çekmektedirler. Hürriyet Gökdayı, “kalıp sözlerin çoğu veya onların kullanım şekli, Türk kültürü hakkında bir şeyler söyler” diyerek Türkçede Kalıp Sözler adlı eserinde bir bölümü kalıp sözlerin kültürel yönüne ayırmıştır (2020: 127). Benzer şekilde Süveyda Şahin de Türkmen Türkçesinde Kalıp Sözler başlıklı yüksek lisans tezinde kalıp sözlerin kültürel yönüne değinmiş ve kültürün kalıp söze, kalıp sözün de kültüre ne denli etki ettiğinin unutulmaması gerektiğini söylemiştir (2019: 143).
Günümüzde insanın bütün yapıp etmeleri kültür kavramıyla ilişkilendirilmektedir: beslenme kültürü, barınma kültürü, eğlence kültürü, okuma kültürü vb. (Aça 2019: 2). Toplumların ayırt edici özelliklerini içeren kültür, hem yerel unsurlar hem de evrensel unsurlar içermektedir. Bu sebeple de kültürler birbirlerine benzeyebildikleri gibi her toplumun kendine özgü kültüründen de bahsedilebilmektedir. Kültür aynı zamanda şartlara ve zamana göre değişebilmektedir. Bu değişimler, toplumun kendi iç dinamiklerine bağlı olarak yaşanabildiği gibi dışarıdan gelen etki ve zorlamalar sonucunda da ortaya çıkabilmektedirler (Aça 2019: 9). Kültürün bu özelliklerini Irak Türkmen toplumunda birebir görebilmekteyiz. Türk olmak, Müslüman olmak veya Hristiyan43 olmak Irak Türkmen kültürünün kendi iç dinamiklerini oluştururken, dış dinamik olarak tarihte Irak yönetiminden gelen etki ve zorlamalar da Irak Türkmenlerinin kültürü üzerinde etkili olmuştur.
Necdet Yaşar Bayatlı, Türk dünyasının her yerinde olduğu gibi Irak’ta da halk arasında kullanılan dua ve bedduaların içerikleri incelendiğinde, bunların birçoğunun inançlardan, geleneklerden ve ritüellerden/törenlerden meydana geldiğini ifade eder (2012: 512). Ahmet Hikmet Eroğlu da Halk İnanışlarına Giriş adlı çalışmasında halk inanışlarının dinî, sosyal, psikolojik ve kültürel yönüne dikkati çeker (2017: 25). Bu bilgiler ışığında IrkTrkmTü.’de kalıp sözlere baktığımızda, bazılarının sadece Türkiye Türkçesindeki karşılıklarını vermenin yeterli olmadığı düşünülmüş ve kültürel yönlerinin açıklanması gerekli görülmüştür.
Telafer Türkmenleri arasında yolcunun arkasından söylenilen "Sağlığla get ey qardaş Allah başa Xıdır yoldaş", "Seni çöller bekçisi Xıdır beklesin" alkış örneklerine baktığımızda, bunların Türk kültüründeki Hz. Hızır ile ilgili inanışlardan kaynaklandığını görüyoruz (Bayatlı 2012: 512). Hızır’ın, darda kalanların veya başı sıkışanların yardımına yetişmek suretiyle insanların dileklerini, muratlarını yerine getirdiğine inanılır (Keskin 2020: 134). Mehmet Aydın, Türklerde Hızır İnancı adlı eserinde Hızır kültürünü şöyle açıklamaktadır:
“Hıdrrellez günü ile her yıl hafızasında tazelenen Hızır figürü, şüphesiz, Türk insanınin sahip olduğu çok önemli tarihî bir inanç olarak Türk vicdanında yaşamış ve hâlâ da yaşamaya devam etmektedir. Türk milleti, bütün hatırasında bu inancın izlerini göstermiştir. Türk edebiyatından, Türk destanına, Türk masallarına, Türk tasavvuf edebî ürünlerine varıncaya dek, şairi, edibi, köylüsü, şehirlisi, genci ve ihtiyariyle bu inançta bütünleşen Türk insanı, Hızır figürünü hafızasında yaşatmış, Hızır’a tahsis edilen günde gerçekleşmesini beklediği ümitlerini onun sahip olduğu manevî gücüne havale etmiştir” (1986: 51).
Bölgenin genelinde kullanılan Azizivin salasını eşidesen “Azizinin/sevdiğinin salasını işitesin” bedduası ise bir kişinin ölümünden halkı haberdar etmek amacıyla, mahalleden birinin dama/çatıya çıkıp sala/ ezan okuyarak ölüm duyurusunu yapması geleneğinde gelmektedir (Bayatlı 2012: 512).
Do'stlaringiz bilan baham: |