S h a n t a r a m



Download 7,58 Mb.
Pdf ko'rish
bet105/190
Sana22.07.2022
Hajmi7,58 Mb.
#838043
1   ...   101   102   103   104   105   106   107   108   ...   190
Bog'liq
Dağ gölgesi

Alınyazısı kaderin ikiz kız kardeşidir
, demişti Karla bir keresinde. 
“Alınyazısı bana daha kontrol edilebilir bi şey gibi geliyor. Herkes kendi 
alınyazısını değiştirebilir ama kader bizimle kurşun askerler gibi oynayabilir.” 
“Kader bizimle oyun oynamaz,” dedi. “Bize karşılık verir.”
“Nasıl?”
Güldü.
O gün hava o kadar bulutsuz, gökyüzü o kadar maviydi ki, ikimiz de gü­
neş gözlüğü takmıştık. Gözlerimi göremiyordu. Ben de onunkileri. Bundan 
memnundum doğrusu çünkü ela gözlerine uzun süre baktığımda kendimi bir 
nehrin kıyısındaki bir çocuk gibi hissediyordum. Sorusuna yeterince hızlı ce­
vap verirsem o nehre düşmeyecektim sanki.
Öğrencilerle gönüllüler günlük görevlerini bitirip gölgeye çekilmişti. 
Gökyüzü yükselip bize ferah ve aydınlık bir alan açmıştı âdeta.
“Kaderin nasıl işlediğini bilmek isterdin. O zaman onunla kavga edebilir­
din. Öyle değil mi?” diye sordu Idriss. “Kendini tehdit altında hissettiğinde 
hemen mücadeleye hazırsın. Kaderin seninle savaştığını düşünüyorsun ve bu 
kavgada avantaj elde etmek istiyorsun. Doğru mu?”
“Ben adil dövüşleri severim ama kaderin hile yaptığını hissediyorum.” 
“Nasıl?”
“Kaderle zaman arasında bir ilişki var bence. Suç ortaklığı yapıyorlar.” 
Güldü. “Kesinlikle. Kader, Karma’nın öbür adı. O da zamanın öbür adı 
ve zaman da aşkın. Hepsi de dünyaya hükmedecek kadar güçlü bir yatkınlık 
alanının farklı isimleri. Hatta bütün evrene desem bile abartmış sayılmam.” 
“Yatkınlık alanı mı?”
“Aynen öyle.”
“Bu yatkınlık alanı nelerden oluşuyor?”
“Bilmem. Belki de karanlık bir enerjiden. Ama asıl önemlisi neden oluş­
tuğu değil. Ne olduğu. Tıpkı bedenini oluşturan atomların sen olmaması 
gibi.”
“Tamam. Karanlık bir yatkınlık alanı,” dedim anlamaya çalışarak. “Ne ya­
pıyor bu alan?”


“Evrendeki devinimi karmaşıklığa doğru sürükleyen işte bu yatkınlık alanı. 
Ve bu bağlamda ona evrenin ta kendisi demek de yanlış olmaz. Kâfi ölçüde bir 
karmaşıklıktan bilinçli bir kişisel farkındalık doğduğunda, yatkınlık alanı ve 
onunla etkileşime giren bireysel bilinç arasında bir bağ kurulur.”
“Nasıl bir bağ?”
“Yatkınlık alanı Tanrı’ya inanma içgüdülerimize karşılık veriyor. Tanrı’yı 
doğrudan tanımamız mümkün değil. Evrenin kaynağını ve yatkınlık alanını 
da doğrudan bilemeyiz. Onlar Tanrı’nın zihninde bir yerlerde, ilahi yaradılışın 
bahçesinde hiç durmadan çiçek açıp solmaya devam ediyor. Bırak sonsuz bir 
çoklu evreni, kendi evrenimizde bile olan biten her şeyi bilemiyoruz. Ama yat­
kınlık alanını istediğimiz zaman tanımamız mümkün.”
“Nasıl?”
Idriss güldü ve bir çubuk daha yaktı.
“Söz sırası sana gelmedi mi?”
Her sohbetimizde beni en az bir kere alaya alıyordu. Bunu beni oyunda 
tutmak için yapıyordu belki de. Bütün gurular, size guru olmadıklarını söy­
leyenler bile, mükemmel psikologlardır. Gerçekleri sizi kışkırtarak ağzınızdan 
almakta ustadırlar.
“Anlamadığımda sürekli araya giriyorum zaten. Hazır konuya vakıfken, 
durma, devam et.”
“Nasıl istersen,” dedi branda bezinden iskemlede ayaklarını altına toplaya­
rak. “Büyük Patlama sırasında bazı karakteristik özellikler evreni yaratmak için 
diğerlerinden ayrıldı. Zaman mesela. Ve mekân. Madde ve yer çekimi. Bizi 
karmaşıklığa iten yatkınlık alanı da Büyük Patlama sırasında ayrışan başka bir 
karakteristik özellik. Olumlu karakteristik özellikler de yine o arada ayrılanlar- 
dan. Buraya kadar takip edebildin mi?”
“Zaman, mekân, madde, yer çekimi, klasik fizik, parçacık fiziği, yatkınlık 
alanı ve olumlu karakteristik özelliklerin hepsi Büyük Patlama sırasında ayrıştı.”
“Evet,” dedi kıkırdayarak. “Kısa ve öz. Yatkınlık alanı son derece basit bir 
yarı-Boolean matematiğiyle işler. Bu böyleyse şu şöyle gibi. Temel algoritmada 
da aynı esas geçerlidir. Şu olursa şu olur gibi ve entropi de dâhil olmak üzere 
her şeyi o yönetir. Eğer farkındalık düzeyi daha yüksek bir bilinç doğarsa, yat­
kınlık alanıyla bir bağ kurulur.”
“Entropi karmaşıklığa ters değil mi?”
“Hayır. Düzene ters. Hem sonsuz entropi yalnızca kapalı bir sistemde uy­
gulanabilir. Ama evrende birçok kara delik var. Bizimki kesinlikle kapalı bir 
sistem değil.”


“İzin verirsen bir konuya geri dönmek istiyorum. Şimdi sen hayatta ne ya­
parsan yap, iyi ya da kötü, bu yatkınlık alanıyla mutlaka bir bağ kurabileceğini 
mi söylüyorsun?”
“Eğer içindeki olumlu özellikleri keşfedip gelişerek yatkınlık alanıyla iş bir­
liği yaparsan, o da sana daimi bir enerjiyle karşılık verir. Ama olumsuz, ada­
letsiz, sevgisiz ve bilinçsiz olarak yatkınlık alanına direnirsen, aranızdaki bağı 
zayıflatırsın. Ve ne kadar zengin, güçlü ya da ünlü olursan ol, varoluşsal bir 
dehşete kapılırsın.”
“Varoluşsal dehşete karşı varoluşsal dinginlik. Anlatmaya çalıştığın bu mu?” 
“Yatkınlık alanıyla bağını korursan, huzura erersin. Hayat bağlantılardan 
oluşur. Dünya da öyle. Bazı bağların kopması ikisini de sefilliğe sürükler.” 
Yakın dostlarım dışında tanıdığım hemen herkesin varoluşsal korkuları var. 
İnsan olmanın şartı değil mi bu?”
“İnsanlığımızın tek şartı, ortaklaşa paylaştığımız duygularımız. Başlangıçta 
yalnızca birkaç yüz kişiydik. Ne pençelerimiz vardı ne de sivri dişlerimiz. 
Onları bizi avlamaya çalışan yırtıcılardan çaldık. Sevgi ve iş birliğiyle hiçbir 
yaratıktan korkmamayı öğrendik. Su ya da toprak, hiçbir şeyden çekinmeme- 
yi. Biz olağanüstü varlıklarız ve bir o kadar da kötüyüz. İstediğimiz her şey 
olabiliriz. Katil ya da komşu. Kaderimizi şekillendirebiliriz. Bunun için gerekli 
aletlerimiz var. Bizler...”
O sırada bir grup öğrencinin bağrışmalarıyla dikkati dağıldı. Arkamızı 
döndüğümüzde, Naveerile Diva’yı gördük. Etraflarında küçük bir kalabalık 
toplanmıştı.
“Ne güzel bir kız,” dedi Idriss usulca. “Tanıyor musun?”
“Adı Divya Devnani ama Diva denilmesinden hoşlanıyor.”
“Sanayi Mukesh Devnani’nin kızı mı yoksa?”
“Evet.”
“Öyleyse başı dertte. Bizi tanıştırır mısın, lütfen?”
“Tabii.”
Onları tanıştırdım. Idriss, Diva’yı elinden tutup demin oturduğum rahat 
iskemleye götürdü. Biz de Naveerile haftalar önce Rannveig’le konuştuğumuz 
devrik kütüğe yerleştik.
Naveen suç ve ceza üzerine bir tartışma açmakta gecikmedi.
“Concannon adamlarıyla bir orada, bir burada,” dedi. “Herif yılan balığı 
gibi. Tam yakaladım diyorum, sıvışıyor. Ama ensesindeyim. Ah, bir de, Ranjit 
için bir kiralık tutulduğunu duydum.”
“Yapma yahu. Kaç paraya anlaşmışlar?”


Suratıma dik dik baktı.
“Sana ne?”
“Sadece merak ettim,” dedim gülerek. “Ortak bir hesap açtıysalar yardımda 
bulunmak isteyecek birkaç arkadaşım var da.”
Sırıttı. “Aslına bakarsan, bir inşaatçıyla bir siyasetçi onu haklamak için bir 
süre kapışmış. Ama sonra güçlerini birleştirmeye karar vermişler.”
“Ranjit daha bir süre Bombaya gelmez. Goa’da birilerini bulmaya çalış. 
Delhi’de Şirket’ten bazı dostlarım var. Ben de onlara soracağım.”
“Tamam. Bu arada, geçen hafta Sanjay Şirketi’yle Akrepler, Colaba’da iki 
kere kapışmış. Silahlar patlamış. İki dükkân yerle bir olmuş. Senin anlayacağın, 
Akrepler, Leo’da başlattıkları savaşı bir adım ileri taşımış. Marine Lines’taki 
evlerinden biri yanmış. Gazetelerde misilleme olduğu yazdı. Bir hemşire öldü. 
Basın olayın üzerine gitti. Sanjay gözaltına alındı ama delil yetersizliğinden 
salıverildi.”
O eve gitmiştim. Vishnu’nun karısı hastaydı. Onun için evde bir hemşire 
vardı. Vishnu’nun Sanjay’ın gözlerinde oynaşan alevleri görmeden durmayaca­
ğını biliyordum.
“Bir de, dostun Abdullah şehre döndü,” diye ekledi Naveen. “Dağdan indi­
ğinde seninle görüşecekmiş. Ama burada en az bir hafta daha kalmanı söyledi.” 
“Bir hafta mı?”
“Öyle dedi.”
“Ayaklı gazete gibisin. Buraya kadar geldiğin için sağ ol.”
“Aslında, yanımızda bir arkadaş da getirdik.”
Gözlerinin içine baktığımda başını salladı.
“Nerede?”
“Şuradaki mağarada. Sana hemen söylemememi tembihledi. Ve bilirsin, 
Karla’ya kimse hayır diyemez.”



Download 7,58 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   101   102   103   104   105   106   107   108   ...   190




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©hozir.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling

kiriting | ro'yxatdan o'tish
    Bosh sahifa
юртда тантана
Боғда битган
Бугун юртда
Эшитганлар жилманглар
Эшитмадим деманглар
битган бодомлар
Yangiariq tumani
qitish marakazi
Raqamli texnologiyalar
ilishida muhokamadan
tasdiqqa tavsiya
tavsiya etilgan
iqtisodiyot kafedrasi
steiermarkischen landesregierung
asarlaringizni yuboring
o'zingizning asarlaringizni
Iltimos faqat
faqat o'zingizning
steierm rkischen
landesregierung fachabteilung
rkischen landesregierung
hamshira loyihasi
loyihasi mavsum
faolyatining oqibatlari
asosiy adabiyotlar
fakulteti ahborot
ahborot havfsizligi
havfsizligi kafedrasi
fanidan bo’yicha
fakulteti iqtisodiyot
boshqaruv fakulteti
chiqarishda boshqaruv
ishlab chiqarishda
iqtisodiyot fakultet
multiservis tarmoqlari
fanidan asosiy
Uzbek fanidan
mavzulari potok
asosidagi multiservis
'aliyyil a'ziym
billahil 'aliyyil
illaa billahil
quvvata illaa
falah' deganida
Kompyuter savodxonligi
bo’yicha mustaqil
'alal falah'
Hayya 'alal
'alas soloh
Hayya 'alas
mavsum boyicha


yuklab olish