International Symposium on Transhumance and Upland Settlement Culture, 26
th
- 28
th
of September 2019 – Giresun
“Her sabah neşeyle uyanan bir eş,
Koynumda güneş
Dallarda ötüşen kuşlar kabilem,
Bilmezler elem.” (Tecer, 2009, s. 17)
Şairin bu anlayışı pek çok şiirinde devam eder ki bu şiirlerin isimlerine bakıldığı
vakit bile bu durum anlaşılabilir: Gölgesinde Oturduğum Ağaç ve Ben, Kuşlar, Köy
Yazarlığı, Uzaklara Gidelim, Yaz Mevsiminde Bir Gün, Ağaçla Konuşma, Siz Ağaçlar, Öğüt,
Toprak Cenneti, Nola?, Yörük Hasreti, Unutmam Sizi, Ağaç. Başlıkları zikredilen bu şiirlerin
genelinde Tecer, insanı doğadan ayrı olarak düşünmez ve insan ile doğayı bir bütün olarak
görme eğilimindedir. Nitekim tabiatı odası olarak gören bir şair için şüphesiz bu durum
şaşırtıcı değildir. Örneğin Gölgesinde Oturduğum Ağaç ve Ben isimli şiire bakıldığında doğa
ve insanın birlikteliği kolayca görülebilir:
“Ben onun gölgesinde, o benim başucumda,
Ben tıpkı onun gibi, o tıpkı benim gibi.
Onun bazı coşarken fırtınalarla kalbi,
Benim de buhar olur bir damla avucumda.” (Tecer, 2009, s. 21)
Bu şiirde Tecer, ağaca karşı duyduğu derin sevgiyi anlatmış ve kendisini ağacın
yerine koymuştur. Şair sarsıldığı zaman ağaç tarafından teselli edilir ve şairin böyle bir
teselliye aşina olduğu açıktır. Çünkü şair, ağacın gölgesinde oturduğu vakit ağacı dinler ve
derdini ağaca anlatır. Bu da şairin insan-dışı yaşama karşı duyduğu saygı ve sevgiyi gösterir.
Şair, ağacı bu şekilde ele alarak ağacın tıpkı bir insan gibi doğanın bir üyesi olduğunu
vurgulamıştır. Benzer bir anlayış ile şairin Ağaçla Konuşma isimli şiirinde de karşılaşılır:
“Yine geldim senin gölgene ağaç,
Bu yalnızlığımla, ıssızlığımla.
Yalnızlık şifası yalan bir ilaç,
Avundum boş yere yalnızlığımla.” (Tecer, 2009, s. 73)
Bu şiirde de şair derdini ağaca anlatır ve yalnızlığından dolayı ağacın gölgesine
sığınır. Çünkü Tecer’e göre doğa, insanın derdini açabileceği, avunabileceği ve en
nihayetinde ruhunun özünü bulabileceği tek yerdir. Son olarak Tecer’in ağaçla münasebeti
Siz Ağaçlar isimli şiirinde de görülür:
“Siz ağaçlar elbet beni bildiniz,
Ben sizden ayrılmış yürür bir dalım.
Ey çamlar, köknarlar, ey yeşil deniz,
Ben kendi kendini sürür bir dalım.” (Tecer, 2009, s. 75)
Diğer iki şiirine nazaran bu şiirinde Tecer, ağaçtan kopmuş bir dal olarak kendini
niteler. Şairin kendini böyle nitelemesi onun doğayla özdeşim kurduğunu açıkça gösterir.
Şair, doğanın bir parçasıdır ve doğadan ayrılsa bile onun bir parçası olmaya devam edecektir
Uluslararası Yaylacılık ve Yayla Kültürü Sempozyumu, 26 - 28 Eylül 2019 - Giresun
International Symposium on Transhumance and Upland Settlement Culture, 26
th
- 28
th
of September 2019 – Giresun
197
ki insan asla doğadan ayrılamaz ve her zaman doğaya ihtiyaç duyar. Yukarıda da üzerinde
durulduğu gibi doğa kurtarılmadan insan asla kurtarılamaz. Bununla birlikte Tecer, tabiata
ait olan unsurlara şiirlerinde yer vermiş ve onları etraflıca anlatmaya gayret etmiştir.
Hayvanlar bu anlayışın en önemli noktasını teşkil ederler. Örneğin Kuşlar şiirinde şair
kuşların yaşayışlarını anlatmış ve kuşların korunmasına dair temennilerini dile getirmiştir:
Do'stlaringiz bilan baham: |