Çolpan’in köŞe yazilari (İnceleme-metiN)



Download 4,95 Mb.
Pdf ko'rish
bet113/229
Sana13.07.2022
Hajmi4,95 Mb.
#791179
1   ...   109   110   111   112   113   114   115   116   ...   229
Bog'liq
yokAcikBilim 10166144

3.1.44.
 
“Şehname” nin Türkçe Tercümesi
133
 (1925) 
İran-Fars Edebiyatının babası olan büyük Firdevsi, sadece biricik eseri “Şehname” 
si sayesinde bütün dünya da tanındı. Avrupa dillerinin çoğuna nazım ve nesir ile tercüme 
edilip “Tus” lu Abulkasım
134
’in şöhretini ufuklara yayan, o “Şehname” dir. 
Fakat ne yazık ki biz, günümüze dek Firdevsi’nin o büyük eserini Türk lehçelerinin 
hiç birinde – tam ve nazım ile tercüme edilmiş halde – göremedik. Bundan 10-15 yıl önce 
Taşkent şehrinde basılan bir Özbekçe tercümesi vardır ki oda nesir ile ve sadece maddi 
menfaat gözetip tercüme edilmiş. 
Taş basma ile basılan o tercüme hala daha evde salonlarımızı süslemektedir. Özbek 
lehçesiyle de nazım ile bir iki parça olsa da tercüme edildiğinden haberimiz yok. Diğer 
Türk lehçelerinde de nazım ile tam bir tercüme yapıldığını bilmiyoruz. Fakat Azerbaycan 
133
“Mäårif vä Oqitguvçi” [Eğitim ve Öğretmen] dergisinin 1925 yılı 5-6 ortak sayısında yayımlanmıştır. 
134
Tus’lu Abulqosim – büyük “Şehname” yazarı Abulqosim Firdavsi’nin (taxm. 940 – 1020-1030) Tus 
şehrinde doğduğu göz önünde bulunduruldu. 


200 
lehçesinde
135
meşhur Sobir tarafından deneme şeklinde bir şey başlamış olsa da, onun 
zamansız ölümü ile yarım kalmıştır. Yine Azerbaycan lehçesinde “Şehname” nin 
“Suhrab
136
” la ilgili kısmı nazım ile tercüme edilip, Tiflis’teki “Gayret” matbaasında 
basılmıştı. Molla Nasrettin
137
dergisinin önceki resimcisi (ressamı) “Ro’tter” tarafından 
o tercümeye iki tane resim ilave edilmişti. O zamanlarda Fars ve Rus edebiyatlarından 
haberdar birkaç kişiye bahsi geçen tercümeyi gösterip fikirlerini sorduğumda, “bu 
tercümeye göre Rus şairi Jukufskiy tarafından yapılan tercüme
138
daha güzel; fakat 
“Ro’tter” in çizdiği resim onların ikisinden de daha güzel” demişti. O adamın bu fikri 
doğru mu değil mi bu konuda aklı olan insanlar kendilerince bir karar verebilsinler diye, 
sözü edilen nazımlı tercümeden dört tane örnek gösterip geçiyorum: 
Firdevsi’nin ki: 
Hilof maromam gar oyad cavob, 
Man u çurzu öz maydon Afrosiyob. 
Agar şohro budi padar, 
Ba sar barnihodi maro toci zar. 
Tercümesi: 
Hilof maromim gelursa cavob, 
Manam görzu maydonu. Afrosiyob. 
135
“Azerbaycan lehçesinde…” – yazar pazarda tutmuş “meşhur Sabir” tercümesi hakkında malumata sahip 
değiliz. Azerbaycan diline Rashid Afandizoda tarafından 1906 yılında tercüme edilen “Rustam va Suhrob” 
destanı bu destanın manzum tercümesi ise 1908 yılında Abbas Gaibov tarafından gerçekleştirildi ve 
Tiflis’teki “Gayret” matbaasında yayımlandı. 
136
Suhrab – “Şehname” kahramanlarından biri, Rustam’in oğlu. 
137
“Molla Nasrettin” – 1906-1930 yıllarında Bakü de yayımlanan hicivli-resimli dergi. 
138
“Jukufskiy tarafından yapılan tercüme…” – meşhur Rus şairi V. A. Jukovskiy (1783-1852) “Rustam va 
Suhrob” destanını Alman dilinden tercüme etmiş. Gerçi tercüme arabulucu dil tarafından gerçekleştirilmiş 
olsa da, Rus okuyucusu geçmiş aşırın ortalarına kadar (1847) bu destan öyküsü ile tanışmış. 


201 
Şoh ölsaydi şohning otasi agar, 
Köyordi manim boşima toci zar. 
İşte bu sayılanlardan başka, ister tam ister parça halinde hiçbir tercümeye bu 
zamana kadar rastlamamıştım. Geçen yaz aylarında özel bir iş ile Mergilan şehrine gittim, 
orada tesadüfen “Şehname” nin nazım ile yapılan tam tercümesine rastladım. Vaktim az 
olduğundan yarım yamalak şöyle bir baktım. O yarım yamalak bakmamın sonucunu 
burada yazacağım: 
Tercüme, el yazmasından, eski nüshalardan yapılmış. Dili bizde çok bilinen 
“Muhammadiya” kitabının dili gibi. Baştan sona nazım ile yazılıp, fasıllar (hikâyeler) ın 
başlıkları “Şehname” nin kendisindeki gibi nesir ile koyulmuş. Tercüme mütercimin 
kendi kalemi ile mi yazılmış yoksa asıl nüshasından mı kopyalanmış bunun hakkında 
hiçbir işaret görülmedi. Fakat şu kadarı açık görülüyor ki, tercümenin bu nüshası 2-3 
kâtibin elinden çıkmış. Yarısına kadar sık ve dolgun, fakat okuması daha zor bir hat ile – 
çok dikkat ve itinayla – yazılmış. Diğer yarısı(nazım kısmı) yine başka bir kâtip 
tarafından daha özensiz ve daha ham kopyalanmış. En sonlarında “Hikoya Dar Hotimai 
Kitobi” başlığı ile Gaznevi Sultan Mahmut
139
hakkında bir hikaye başlamıştır. Bu hikaye 
bitmeden kalmış ve ondan hiçbir şey anlaşılmamaktadır. Özellikle son sıraları (mısraları) 
çok aceleyle (apar-topar) yazılmış. 
Şimdi tercümenin ne zaman ve kim tarafından yapıldığına gelelim. Ne zaman ve 
hangi yılda yapıldığı hiçbir yerde rakamlar ile açıkça gösterilmemiş. Fakat Hicri 906’da 
Mısırdaki Çerkez Hanlarından
140
“Gurî Kansuhan” zamanında olduğuna işte bu 
beyitlerde işaretler var
141
: ((bence) 19. sayfa). 
139
Gaznevi Sultan Mahmut – Gazneviler devletinin kurucusu, Gazne Emiri Sebük Tegin’in oğlu, doğduğu 
yıl bilinmiyor, 1030 yılında vefat etmiş. 
140
“Çerkez Hanları” – Memlükler Hanedanının Sultanları Çerkez sarbozlarning evlatları sayılırdı. Malik 
Adil, Canpolatlar bu sultanlardan olsa gerek. 
141
“Mısırdaki Çerkez Hanlarından “Gurî Kansuhan” zamanında…” – Memlükler Sultanı Gurî Kansuhan, 
Osmanlı Türklerine yenildikten (1517) sonra onların devletine putur yetgan. Çolpan’ın göz önünde 
bulundurduğu tercüme Şerif Amidiy (1510 yılında vefat etmiş) tarafından gerçekleştirilmiş tercüme 
nüshalarından olması gerek.


202 
Tökkuz yuz olti yil hicratdan ey jon, 
Erişmişdiki Gurî Sulton. (Aslida sakta bor). 
«Cahon Sultoni Gurî Kansuhan, 
Zamoning ayini içra öldi inson. (Aslida sakta bor). 
Şevval ayında bayramın öncesinde bu tercümeye başlandığı işte bu beyitten 
anlaşılıyor: 
Nahoriyid şavvol avvalindan, 
Muborak öldi bu fol avvalindan. 
Mütercim “Çerkez Hanları” ndan birkaç tanesini teker teker hikâye edip, onların 
biraz ömür sürüp öldüklerini söyleyip geçmiş. Sonunda zalim bir Han’dan söz açıp onu 
kötülemiştir. Mütercimin sözünce o Han, “Malik Adil” adlı kişi olup, Canpolat’ı 
öldürmüş. Onun hakkında mütercim işte şöyle diyor: 
Cavonidi özi yuzi kökçak, 
Sördi uluv keçi oni beşak. 
«Vale ayş aylamadi tahta loyik, 
Özin sömdi ul uçun haloyik. 
Mütercimin sözünce halk o Han’ın zulmünden çok çekmiş; sonunda halkın 
“inlemesi işe yaramış” Malik Adil’in yerine sözü edilen Gurî Kansuhan oturmuş ve 
“Şehname” yi “Türkçe yap!” diye mütercime o Gurî Kansuhan emretmiş. Bu kişinin 
hakkında çevirmen çokça “övgüler” yazmış. 
Örneğin; 


203 
Misrda vor edi bir ulu sulton 
Ki ul edi kamu sultonlara hon. 
Canon ayladi dodila Cahoni, 
U yetmişdir zamoninda zamoni. (20-bet) 
Skandar martabat Camşid rubat, 
Faridun şavkat va Hurşid tal’at. 
Azaldan sa’doğa (ango) ölmiş mukorin 
Bilur Şom
142
emişning bir-bir diyorin. 
Malik Adil’in zulümlerinden bahsedip, onun yerine Gurî Kansuhan’ın oturması 
hakkında işte şöyle demiş: 
Öturub tahta öldi ulu sulton, 
Ölub çavkonu töbi tutdi maydon. 
Gurî Kansuhan’ın bir ismi “Kayitpoy” olmuş olsa gerek ki onun hakkında işte şöyle 
demiştir: 
Kayitpoy erdi ul sultonning odi, 
Cahonni tutmişidi adlu dodi. 
142
Shom – Memlükler Devleti bünyesine giren Suriye’nin Doğudaki adlandırılması. 


204 
Mütercim Gurî Kansuhan’a biraz nasihat da edip geçmiştir. Saray şairlerine has 
“yağcılık” ile söylenen o nasihatler işte bunlar: 
Çalap çun verdi sanit bu makomi (çalap — tangri). 
Makoma adlla vergil nizomi. 
Kişi kolmaz cahonda kolur odi, 
Kişining odi kolmokdir murodi. 
Gurî Kansuhan önce “Şehname” yi tercüme et diye, kendi hazinesinde saklanan 
nadir bir nüshasını çıkartıp verdiğinde bizim mütercim biraz “naz” etmiş. “Elimden 
gelmiyor, falan” demiş. Sonra “elinden geldiği kadar yap” diye ısrar edince “mecburen-
çaresiz” kabul etmiş. Tercümeye başladığı zaman kendinin “alçakgönüllü”, “aciz” ve 
“değersiz” liğinden konuşup, o halini işte şu beyit ile övmüştür: 
Dilamaz kimsa muflis yölçidan boc, 
Hiroj ölmaz haroba yerdan ihroc. 
Sonra kendine hitap edip söze başlar. İşte o sözlerinden biz onun ismini de 
öğreniyoruz. İşte o beyitler: (21. sayfa) 
Rasulning oliysan chöğ aylama ol, 
Köğdiri bu kitobi alinga ol. 


205 
Kel ey sayid ku da’voning makomin, 
Biz arz ayla «Şahnoma» kalomin. 
Tercüme “Şehname” nin temek kısmını “Omadani noma ba Sa’d Vakkos” adlı bir 
fasıl ile bitiyor. O faslın son beyitleri işte bunlar: 
Buroya erdi satranc hikoyat, 
Bu nav’a ayladi roviy rivoyat. 
Bu satranca demişlar neça abyot. 
Digar har birisi bir urtulu ot. 
Yukarıda söylenip geçilen “Hikoya dar hotimai kitobi” adlı hikâyesi işte bu beyit 
ile bitmektedir: 
Bu fikr içinda sargardon hayron, 
Ki amr etmiş edi Mahmud Sulton. 
Sonra nesir ile Gaznevi Sultan Mahmut ile Firdevsi arasında olup geçen malum 
vaka hikâye edilmiştir. Mütercim o hikâyeyi nesir ile yazdığını hikâye edip, demiş; 
“Bazı “Şahname” lerin haricinde bu hikâyeyi İran dilinde neşirle yazmışlar, biz dahi 
o düzen üzerine Türkçeye çevirmeyi beyan ederiz”. 
Bu hikâyede iki çeşit kalem ile yazılmış. Sonlarında el yazılarını okumak 
zorlaşmaktadır. O zor el yazıları, bir çeşit İran el yazısı ile Osmanlıca yazmanın arasında 
kalmış belirsiz bir el yazısı. En sonunda yine farklı bir el ile (daha sonra katılmış olsa 
gerek) tıpkı genç çocukların çizip oynamalarına benzetilerek işte bu şey yazılmış: 


206 
Kanda voram sarvi sarafrozim vorkan, 
Yo kima kul uloyim siz afandim vorkan… 

Download 4,95 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   109   110   111   112   113   114   115   116   ...   229




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©hozir.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling

kiriting | ro'yxatdan o'tish
    Bosh sahifa
юртда тантана
Боғда битган
Бугун юртда
Эшитганлар жилманглар
Эшитмадим деманглар
битган бодомлар
Yangiariq tumani
qitish marakazi
Raqamli texnologiyalar
ilishida muhokamadan
tasdiqqa tavsiya
tavsiya etilgan
iqtisodiyot kafedrasi
steiermarkischen landesregierung
asarlaringizni yuboring
o'zingizning asarlaringizni
Iltimos faqat
faqat o'zingizning
steierm rkischen
landesregierung fachabteilung
rkischen landesregierung
hamshira loyihasi
loyihasi mavsum
faolyatining oqibatlari
asosiy adabiyotlar
fakulteti ahborot
ahborot havfsizligi
havfsizligi kafedrasi
fanidan bo’yicha
fakulteti iqtisodiyot
boshqaruv fakulteti
chiqarishda boshqaruv
ishlab chiqarishda
iqtisodiyot fakultet
multiservis tarmoqlari
fanidan asosiy
Uzbek fanidan
mavzulari potok
asosidagi multiservis
'aliyyil a'ziym
billahil 'aliyyil
illaa billahil
quvvata illaa
falah' deganida
Kompyuter savodxonligi
bo’yicha mustaqil
'alal falah'
Hayya 'alal
'alas soloh
Hayya 'alas
mavsum boyicha


yuklab olish