Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Ders Notları Öğr. Gör. Ali YAYLA
Sayfa 96 / 174
aldığı avansı iade etmiş, hem meal hem de tefsir yazma işi Hamdi
Yazır tarafından yapılmıştır.
Atatürk Şeyh Sait Ayaklanması’nın bastırıldığı, çağdaşlaşma ve
modernleşme adına yapılan inkılâplara yönelik itirazların arttığı bir
dönemde İslamiyet’in temel kaynağı olan Kur’an’ın yeniden yorum-
lanmasını istedi. Atatürk maddeler halinde nasıl bir tefsir istediğini
ortaya koydu
56
. Bu yedi madde daha sonra Diyanet İşleri Riyaseti
ile Elmalılı Hamdi Yazır arasında imzalanan protokole kondu. Ata-
türk, Diyanet’e gönderdiği yazıda özellikle iki maddenin üzerinde
duruyordu. Yeni tefsir Ehli Sünnet’ itikadına ve Hanefi’ mezhebinin
görüşlerine göre hazırlanacaktı. Diğer bir isteği de ibret ve öğüt
mahiyeti taşıyan ayetlerin genişçe izah edilmesi’ idi. Atatürk, hü-
küm içeren ayetlerin de Türk-İslam geleneği göz önünde bulundu-
rularak yorumlanmasını arzu ediyordu. Elmalılı Hamdi Yazır’ın ha-
zırladığı 9 ciltlik tefsir 1935 yılında, Kamil Miras tarafından hazır-
lanan “Sahîh-i Buharî”nin “Muhtasâr-ı Tecrid-i Sârih” isimli hadîs
kitabı “Muhtasâr-ı Tecrid-i Sârih Tercemesi ve Şerhî” ismiyle 12 cilt
halinde 1928 yılında yayımlanmıştır.
Atatürk, Kur’an’ın Türkçe’ye çevrilmesinin şu gerekçeyle yapıldığını
anlatıyor:
“Türk, Kur’an’ın arkasından koşuyor, fakat onun ne dediğini anla-
mıyor. İçinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim mak-
sadım, arkasından koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın.”
Ayrıca bu gerekçeyle hutbelerin de Türkçeleşmesini sağlamıştır.
Ona göre hutbe demek, na’sa (insanlara) hitap etmek, yani söz söy-
lemek demektir.
56
1. Âyetler arasında münasebetler gösterilecek, 2. Âyetlerin nüzûl (iniş) sebeple-
ri kaydedilecek, 3. Kıraat-i Aşere'yi (10 okuma tarzını) geçmemek üzere kıraatler
hakkında bilgi verilecek, 4. Gerektiği yerlerde kelime ve terkiplerin dil izahı yapı-
lacak, 5. İtikadda ehl-î sünnet ve âmelde Hanefî mezhebine bağlı kalınmak üzere
ayetlerin ihtiva ettiği dinî, şer'î, hukukî, ictimaî ve ahlakî hükümler açıklana-
cak,6. Âyetlerin imâ ve işarette bulunduğu ilmi ve felsefi konularla ilgili bilgiler
verilecek. Özellikle tevhîd konusunu ihtiva eden ibret ve öğüt mahiyeti taşıyan
ayetler genişçe
izah edilecek, 7. Konuyla doğrudan ya da dolaylı ilgisi bulunan
İslâm Tarihi olayları anlatılacak, 8. Batılı müelliflerin yanlış yaptıkları noktalar-
da okuyucunun dikkatini çeken noktalar konularak gerekli açıklamalar yapıla-
cak. Eserin başında Kur'an hakikatını açıklayan ve Kur'an'la ilgili önemli konu-
ları izah eden mukaddime (önsöz) yazılacak.
Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Ders Notları Öğr. Gör. Ali YAYLA
Sayfa 97 / 174
“Minberler halkın beyinleri, vicdanları için
bir iyilik, doğruluk ve
bir aydınlanma kaynağı olmuştur. Böyle olabilmek için minberler-
den yankılanacak olan sözlerin bilinmesi, anlaşılması,
sanat ve ilim
gerçeklerine uygun olması gerekmektedir. Değerli hatiplerin siyasi
ve toplumsal olayları ve medeni durumları ve gelişmeleri her gün
izlemeleri zorunludur. Bunlar bilinmediği takdirde halka yanlış bil-
giler verilmiş olur. Bundan dolayı, hutbeler tamamen Türkçe ve
çağın gereklerine uygun olmalıdır. Ve olacaktır” sözleri,
onun bu
düşüncesini yansıtmaktadır.
Öte yandan çağdaş kıstasların İslâm diniyle ilişkilerini ve uyumlu-
luğu hakikatini kavramış ve vatandaşlara anlatabilecek yetenekte
din adamları yetiştirilmesi zorunluluğu da unutulmadı. İlahiyat
Fakültesi’
57
nin kurulması kararlaştırıldı ve İmam-Hatip okulları
açıldı
58
.
Do'stlaringiz bilan baham: