Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Ders Notları Öğr. Gör. Ali YAYLA
Sayfa 124 / 174
Bu gelişmelere karşı bölgenin Türk halkı büyük tepki gösterdi. Bu-
nun üzerine Fransa’nın önerisiyle Şam Meclisi, 1928’de, İsken-
derun Sancağı’nın özel bir statüsü olduğunu kabul etti ve bu,
1930’da, Milletler Cemiyeti Mandalar Komisyonu tarafından da uy-
gun görüldü. Böylece, İskenderun Sancağı’nın mali ve yönetim
özerkliği uluslararası bir belgeye bağlanmış oldu. Bu arada Türki-
ye’de gerçekleştirilen Atatürk devrimleri, İskenderun Sancağı içeri-
sinde yayılmaya ve bölgenin Türk halkı Türkiye ile birleşmeyi iste-
meye başladı. 1935’de Fransa’nın Suriye ve Lübnan’daki manda
yönetiminin sona ermesi de bir fırsat olarak görüldü.
Fransa, 1936 yılında Suriye ve Lübnan üzerindeki mandasını kal-
dırdıktan sonra, Suriye ile 9 Kasım 1936’da bir antlaşma yaptı.
Bununla bölgedeki, İskenderun da dahil, bütün yetki ve haklarını
Suriye Hükümetine devretti. Bu durum Türkiye tarafından tepki ile
karşılandı ve kabul edilmedi. Türk Hükümeti, 9Eylül 1936’da, Mil-
letler Cemiyeti’nde İskenderun sorunu hakkında Fransa’ya ikili
görüşme yapılmasını önerdi. Fakat öneri kabul edilmedi.
Bundan
sonraki gelişmeler ise, Türk-Fransız ilişkilerini yeniden gerginleş-
tirdi.
Türkiye, 9 Ekim 1936’da, Fransa’ya bir nota vererek, Suriye ve
Lübnan’a olduğu gibi İskenderun Sancağı’na da bağımsızlık ve-
rilmesini istedi. Atatürk, bu konuya Türkiye’nin verdiği önemi, 1
Kasım 1936’da, Millet Meclisi’nin açış konuşmasında şöyle belirt-
miştir: “Bu sırada, milletimizi gece gündüz meşgul eden başlıca
büyük mesele, hakikî sahibi öz Türk olan İskenderun-Antakya ve
havalisinin geleceğidir. Bunun üzerinde, ciddiyet ve kat’iyetle dur-
maya mecburuz. Daima kendisiyle dostluğa çok önem verdiğimiz
Fransa ile aramızda tek ve büyük mesele budur.”
Fransa, Türkiye’nin notasına, 10 Kasım 1936’da verdiği cevapta,
İskenderun Sancağının bağımsızlığının tanınması
halinde Su-
riye’nin parçalanmış olacağım, buna da kendisinin yetkili olmadı-
ğım bildirdi. Türkiye’nin isteğinde ısrar etmesi üzerine, Fransa so-
runu Milletler Cemiyeti’ne götürmeyi önerdi. Türkiye de bunu ka-
bul etti. Bu sıralarda İskenderun Sancağında da halk Fransızlara
karşı harekete geçmiş ve çeşitli olaylar oluyordu.
İskenderun sorunu, 14 Aralık 1936’da, Milletler Cemiyeti’nde ele
alındı ve 22 Aralıkta bölgeye bir gözlemci kurulu gönderilmesine