Muharrem ayı törenleriyle ilgili en eski kavramlardan biridir. Sözlük anlamının ne olduğu tam bilinmemektedir. Azerbaycan’daki Şah Hüseyn sözünün Şahsey olarak kısaltılmışı haline benzer. Destenin ikiye bölünerek karşılıklı durup birbirlerine adımlarla yaklaşarak yüksek sesle nuha okuyup sine vurmalarına denir.
Örneğin;
Birinci grup diğer gruba üç adım atarak: “Kanlı kılıç Kerbela’da pas tutar!” diyerek sine seslenir. İkinci grup karşıdaki gruba üç adım atarak.- “Melikeler ağam için yas tutar!” diye cevap verir. Bu gruplar üç adım birbirlerine yaklaşırken ileriye adım atan grubun karşısındaki grup geriye doğru adımını atar. Her defasında nuhadan bir mısrayı okuyup diğer grubun üstüne doğru giden grup, mısrası bittikten sonra karşı grubun mısrasıyla geriye çekilirken her iki grup da sine döver. Sine dövmeler ve grubun birbirlerine yaklaşıp uzaklaşması ritmiktir. Iğdır merkezde bu şekilde yas tutan deste çok azdır. Bu tür uygulama daha çok Hakmehmet köyü destesi ve Aralık ilçesi destelerindedir. Bu nuhanın devamı metinler kısmında gösterilecektir. Burada söylenen nuha kısadır. Ancak deste başı ister ise tekrar veya başka nuhalarla bu uygulamayı uzatabilir.
16. ZİYARET GUSÜLÜ
Caferilerde İmamların türbelerini ziyaret etmek çok önemlidir. Bu ziyaretler hac ziyareti kadar önem taşır. Öyle sanıyoruz ki bu ziyaret atalar kültü ile de ilgilidi [116].
Türbelerin ziyaret adaplarından biri de gusül almaktır. Ziyaret için yola çıkıldığında ve türbeye varılıp içeri girilmeden önce gusül alınması gerekir [117]. Bu farz gusüller arasında geçmez. Muharrem ayının onuncu günü yani Aşura günü sabah namazından sonra ziyaret gusülü alınır. Bunun anlamı evden çıkıp İmam Hüseyin’e yas tutmaya gitmek, Kerbela’da İmam Hüseyin’in türbesini ziyaret etmek ile eş tutulmasından kaynaklanır. Iğdır’da bu gelenek sadece yaşlılar arasında bilinmekte ve uygulanmaktadır.
17. ŞEBEH ÇIKARMAK
Şebeh sözü teşbihten türemiş bir sözcüktür. Azerbaycan Türkçesinde taziye yerine şebih sözü kullanılır [118]. Iğdır’da ise Kerbela olayını canlandıran halk tiyatrosunun ismidir. Bir kısım Yezid’in askerlerini canlandırır, bir kısım ise İmam Hüseyin ve çocuklarını canlandırır ve doğaçlama olarak bir halk tiyatrosu icra edilir. Buna Şebeh çıkarmak denilir. Metin And bu tür oyunları iki kısımda inceler, sözü edilen durum incelemenin ikinci kısmı içerisinde sayılabilir [119].
Iğdır’da 1960’dan bu yana Muharrem törenlerinde Şebeh çıkarma ortadan kalkmış bir durumdadır. Sadece bazı destelerde Şam’a giden esirleri canlandırmak amacıyla küçük kız çocuklarının elleri zincir ile bağlanır. İstanbul’a göçen [120] Iğdırlıların oluşturduğu Halkalı Cami cemaati bunu modern bir şekilde gerçekleştirmektedir. Orada yapılan temsili gösterinin aslı da Şebeh çıkarmaya dayanmaktadır.