Bog'liq 2020-Bugunku Turkeli (Turkustan) Ve Yakin Tarixi-1-Bati Ve Quzey Turkustan-Zeki Velidi Doghan-1981-926s
Yunus Emre, Kadı Bürhaneddin Sivasî, Fuzulî gibi eski şâirler de bunlar arasından neşet etmiştir. Türklerin millî ve medenî meseleleri onların bu nevi etnik teşekküllerini yakından öğrenmek esasında tetkik olunursa yerinde olur. Şimdilik Ortatürkler arasında Kazak, Özbek ve Tatar edebiyatları gibi ede- biyatlar varsa da, bunlar bir gün «Orta Türk» olarak birleşeceklerdir. FinlandiyalIların şarkî ve garbî kısımları vaktiyle ayn ayrı edebiyat teşkil edip, bir asır yekdiğeriyle mücadele ettikten sonra, milli hususiyetlerini ve ananelerini daha iyi muhafaza eden şarkî kısım lan galip geldiği gibi, Orta Türklerin birleşmeleri de millî ananeleri daha iyi muhafaza eden Kazak, Uruğlu Özbek ve Noğayların dil ve ananelerinin galip ve hâkim bir şekil alması esasında husule gelse gerektir. Bu< birleşme de ya tedricî surette yahut inkılâbı bir şekilde, meselâ bunların hepsine ait millî bir şâirin eserlerinin yapacağı bir katî inkılâpla husule gelebilir. Orta Türklerin medenî vahdetini temin yolunda dillerindeki morfoloji vahdeti ve müştereken söylenen halk edebiyatı Oğuz Han, Çingiz, Edüge, Temür, Toktamış, Çorabatır, Orak Mamay, Âdil Sultan gibi tarihî kahramanların destanları âmil olur ve bu âmiller bütün siyası mânialara üstün gelebilecek derecede mühim bir kuvvettir. Yalnız bunları yegâne bir millî destan olarak birleştirmek icap eder. Garp Türklerine gelince Azerbaycanda, hattâ Türkmenistanda bile edebî dilin, garp edebî türkçesinin tamimî suretiyle husule geleceği tabiîdir. Bununla beraber Türkmenistandaki Türkmenler Garp Türkleri ile Orta Türkler arasında bir vâsıtadırlar ve iki edebî dilin yekdiğerine yakınlaşması, bu vâsıta ile husule gelebilir. Şimdi Rusyâda devleti idare usulü sıfatiyle federasyon sistemi tatbik edilirken Şarkî ve Garbî ve Orta Türklerin siyasî teşekkülleri mutlaka tarih ve etrioğrafyaya, ahalinin nüfus kesafeti' tenasübüne ait istatistik hesaplara dîjiyandınlmahdır. Nüfus itibariyle %64 ilâ %96 ya çıkan Azerbaycan ve Türkistan Türkleri muhtariyet alırlar 371). Ruslar arasında dağınık olan İç Rusya İslâmları tabiî medenî muhtariyetle iktifa ederler ve topraklı muhtariyet alan ülkelere yani Azerbaycan ve Türkistana hicret ederler 372). Bu unvandaki makale 1924 te Almanyadan Tür-- «Türkistan.Meselesi» kistana dönecek olan ülküdaşlarımıza bir düstur olarak kaleme alınmış, sonra «Yeni Türkistan» mecmuasının 1937 haziranında neşrolunan ilk nüshasında ve sonra 7.nci sayısında ve risale şeklinde müstaar isimle tab* ölünüp «Prometee» mecmuasında fransızca ve «İran» gazetelerinde farsça tercemeleri neşredilmiştirâ22). «Türkistan millî birliği»nin fikirlerini anlatan bu makalede Türkistanın müşkül vaziyeti izah edildikten sonra, bundan kurtulmak için tevessül edilmesi lâzımgelen çareler ve Türkistanın istikbali için düşünülen fikirler bu suretle hulâsa edilmiştir: «Bütün bu mûdil mesailin münasip bir şekilde halli, Türkistanlılar için bir idealdir. Bugün hastalığın en müşkül noktası Türkistanlılara düştüğü İktisadî esaret ve Rus muhacereti neticesinde bura Türklerinin kendi ülkelerinde nüfusça millî ekalliyet haline döndürülmekte olmala/ı keyfiyetidir. Esaslı bir surette bundan kurtulmak için yegâne çare de Türkistanın Hind, Çin ve İranın mahsuldar yerleriyle, demiryolu hatlariyle bağlanarak icabında oralardan buğday ve sair gıda maddeleri celbedebilecek ve kendi mahsulâtını da aynı vasıtalarla oralara ve o mahreçler vasıtasiyle sair memleketlere serbestçe sevk edilebilecek siyasî bir vaziyete malik olabilmesidir. Türkistanın cenup kısmındaki «Kuşka» demiryolu hattiyle Hindistan hattının müntehasını teşkil eden New Chemen (Nev çimen) istasyonu arasında şimdi ancak 600 kilometre kadar kalan mesafeyi He- rat ve Kandahar üzerinden birleştirilirse, yahut K'uşka-Meşhed-Tahran ve İskenderun demiryolu yapılacak olursa, tabiî Türkistan için esaretten, kıtlık felâketlerinden kurtulmak yollan temin edilmiş olurdu. Bir. de Çiniden Şarkî Türkistana kadar uzatılmak istenen demiryolu da bir gün- Cungaryaya gelerek Yedisu . hattiyle hürleştirilirse Türkistan kendisinin cihan pazarındaki eski mevkiini iade ederdi! Fakat Ruslar, ne Türkista- nın bu gibi yollarla sair memleketlere ittisalini ve ne 'de Rusyadan başka bir yerden zahire celbiyle ihracatı için başka yollar ve mahreçler temin edebilmesini isterler. Onlar, Türkistanın eskisi gibi"cihan ticaretinin mühim bİT merkezi haline gelmesini, ancak bıi ülkede Ruslar nüfusça, üstünlük ve; ekseryeti temin ettikten ve her türlü yerli «separatizm» tehlikesi bertaraf edildikten sonra arzu edebilirler. Bu halde Türkistanı tehdit