Türkistanda üniversite hayatı henüz pek yenidir. Taşkentteki Devlet Üniversitesi ancak inkılâptan sonra tesis edildi. Altı fakültesi vardır;
Sovyet iktisadiyat v.e sanayii (İktisadî ve hukukî şubeleri de vardır),
Şark fakültesi (etnoğrafya, lisaniyat, talim ve terbiye şubeleri), 3. Köy iğeliği (ziraat) fakültesi, 4. -Riyaziyat fakültesi (kimya, fizikoma- tematik, biyoloji şubeleri), 5. Mühendis ve miliyorasyon fakültesi (bunun miliyorasyon vfe su kuvveti şubeleri), 6. Tıp fakültesi. Bunlarda geçen 192 7-28 ders yılında, fakültelerin sırasiyle, 720, 273, 719, 521, 523. 801, ceman 3.55 7 talebe okuyor. Bunlardan, maalesef, ancak .100 tatar, 66 Özbek, 63 kazak, 7 türkmen, 4 uygur (tarançı) 5 başkurt, yanı umumiyetle 2 72 kadarı yerlidir. Üniversite yanındaki hazırlık mektebinde (Rabfak’ta) ise yerliler çoktur (754 ten 466 sı yerli. Bunlardan Özbek 171, kazak 93, tacik 32, türkmen 30, tarançı 37, tatar 32). Üni- 332 333 versıtede Rusyanın muktedir profesörleri vardır. Arada yerlilerden de bazı muallimler bulunuyor. Neşriyatı, 1928 yılına kadar 17 cild «Bül- letin» ve 12 kitap (Travaux)dan ibarettir.
Taşkentte Lenin adına olan komünist üniversitesi, yalnız bir propaganda merkezidir. Neşriyatının (Kommunisticeskaya Mysil mecmuası) İlmî kıymeti azdır.
Türkistan medenî hayatında sevindirici olan bir İlmî Cemiyetler, cihet de, ülke ve vilâyet mikyasındaki ilrrıî ve Kütüphane ve Mü- harşî cemiyetlerin, şehirlerde kütüphane ve müze- zeler, Yeni İlmî ve hurin,tiyatrove musiki müesseselerinin inkişafıdır.
Medenî Kuvvetler İlmî ve harsî sahada gerek Kazaklar, gerek öz- bekler 1922-1923 yıllarında ciddî bir faaliyet göstermeğe başladılar. O yılda kurulan «Kazak, Krıgız'bilimkamisyası» nda Dostmehmed oğlu Khalil ve Divay oğlu Ebubekir, türk destanını ihya eylemek ve muhtelif fenlere ait deTs kitapları hazırlamakla meşgul oldular. O cümleden bu komisyon ihtiyar türk etnografya âlimi Ebube- kirin elinde toplanan türk destanları metinlerini neşre başlayıp «Edüge», «Qublandı», «Alpamıs», «Biket» ve başka destanları tabettirdi. Mos- kovada sürgünde bulunan Bükeykhan oğlu Alikhan ve arkadaşları da, bu gibi eserlerin neşrini ilerlettiler. «İrtarğm», «Kine Sarı», «Ersayın», «Min bir makal» gibi eserler neşrolundu.
Taşkent Kazak Bilim Komisyonu münderecat itibariyle çok mühim olan «Sana» mecmuasının neşrine, o yılı yine Taşkentte teşekkül eden «Özbek Bilim Heyeti» de «Bilim Oçağı» namiyle pek mühim bir mecmuanın neşrine başlamışlardı. Özbek ve Kazaklarda mezkûr teşkilât etrafında yeni İlmî kuvvetler toplanmıya başladı.. Özbeklerde Salı oğîıı Bulat ve Fıtrat tarih, edebiyat ve dile ait eserler neşrettiler. Fötrat, Ne- vaînin bazı eserlerini ve Özbekçe sarf ve nahiv neşretti. Menşe itibariyle Astarkhan JVIangıt-Noğaylarından .olan Salı oğlu Bulat (Bekbulat) ise, «Mangıt tarihi», Sadreddin Ayni tacikçe «Tarikh-i emirân-i Mangıt» ve Özbekçe olarak «Rûkhara inkılâbı tarikhi için materyallar» ; halkiyat babında Gulam Zaferi «Eşuleler» (halk mânileri), Şiralı Ruzi «Özbek makalları» (atalarsözü), bir de Ensari, Zarif Beşiri' ve Khudaykul, ta- rançı halk edebiyatı numuneleri («Uygur el edebiyatı») neşrettiler. Bu İlmî ve medenî faaliyet bir iki yıl içinde süratle inkişaf etmeğe başlamıştı. Fakat Ruslar, Taşkentte toplanan Kazak, Özbek ve Türkmen kültür kuvvetlerinin, gittikçe sıkılâşan~işbırliğî şeklini alan bu faaliyetlerini, 1924 te kabileleri ayrı cumhuriyetlere bölüp mevcut kuvvetleri de Se- merkand, Kızılorda (Akmescit), Aşkabâd ve Frunza (Pişpek) gibi merkezlere dağıtınca, bu teşebbüsler de akim kaldı. Mamafih kabile cum
huriyeti maarif komiserlikleri yanında yine akademik merkez yahut «Devlet İlmî şûra»ları ve onlara tâbi olan Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkmenistan «Ülke öğrenme komite»leri tesis edilmiştir. O komitelerin de ihtisaslara göre şube ve encümenleri vardır.
Bundan başka Taşkent Üniversitesinde birkaç İlmî cemiyet de vardır. «Tabiiyatçılar Cemiyeti», «Tıp Cemiyeti», «Rusya nebatat cemiyetinin Taşkent şubesi», «Tacikistan ve ona komşu Iran ülkelerini Öğrenme cemiyeti», «İlmî pedagoji Cemiyeti», «Ortaasya (eski Türkistan) coğrafya cemiyeti» de şimdi bu üniversiteye ilhak edilmiştir. Yine Üniversiteye tâbi olan «Çimkent nebatat istasyonu», «Nebatat bahçesi», «Ortaasya Meteoroloji enstitüsü» vardır. Bunlarda çalışanlar ruslar ise de yerlilerden iştirak edenler de gittikçe çoğalıyor. Meselâ coğrafya cemiyeti toplantılarında yerlilerden Hacı Geray, Tınışbay oğlu Mehmed- can (eski Türkistan Cumhurreisi), Tıp Cemiyeti toplantılarında Doktor Umidova, Doktor îsakhanov; Tacikistan cemiyetinin Barthold şerefine neşrettiği ;«‘İqd ül-cümân» mecmuasına, eski münevverlerden Tınışbay oğlu Mehmedcan, Dostmehmed oğlu Khalil, Sadık oğlu, Khan Yomuds- ki, Divay oğlu Ebubekir iştirak etmişlerdir. İlmî pedagoji Cemiyeti toplantıları mazbatalarında İshakoV; meteoroloji enstitüsü mesaisinde Bay- dikov gibi zevatın isimleri geçiyor.
Bunlardan başka, Üniversite: fakülteleri nezdindeki talebe İlmî derneklerinde de yerli müslümanlardan yeni zuhur etmekte olan İlmî istidatların maruzaları görülmektedir. Meselâ geçen 1927-28 ders yılında Tıp talebe cemiyeti toplantısında Kutıimov ve Resulov adlı talebelerin maruzaları zikredilmektedir.
Bundan maada, Rusların ayrı cumhuriyet hükümetleri yanında tesis ettikleri «İstatistik idare»Ierinin bültenlerinde, «Ortaasya su idaresi» tarafından neşrolunan «İskamukhbiri» (Vestnik Irrigatsiyi) ve «Ortaasya ve Kazakistan iktisat idareleri» tarafından neşrolunan İlmî iktisat mecmualarında (meselâ « Narödnoe Khozaystovo SVedney » mecmuasında) yine bazı yerli müslüman istidatlarının iştirak ettiği görülmektedir. «Kazakıstanı öğrenme cemiyeti» («Qazakıstandı izertteytun gurğam») nm «hizmet» (Travaux) lerinden şimdiye kadar sekiz cilt neşrolunmuş olup, üçüncü cildi Bay tursun oğlu Ahmedin İlmî ve edebî hizmetlerine tahsis edilmiştir. Yedinci cildinde ise 18. ve 19.uncu asırların ilk yarısında Kazakların isyan hareketleri («Tayman oğlu İsetay») hakkındaki makalelerle, Yedisu âsârı atikasma ait Tınışbay oğlu Mehmedcanın makalelerini ihtiva eder. Türkmenistan «Ülke öğrenme derneği» mecmualarında türkmen münevverlerinden Khaı\ Yomudski (bu zat şimdi- Yo- mudlu Qaraşkhan oğlu, diye imza ediyor) nm makaleleri, Taşkent, «S*- ku» üniversite mecmualarında Rıskuloğlunun 1916 yılındaki isyanlarına ait makaleleri neşrolundu. Özbek ilmî müesseselerinin merkezi olan «Devlet ilmî şûrası» ceman 171 âzadan ibaret olup, 1928 yılı başında teşkil edilen idare azalan şunlardır: Atacan Haşim (reis), Sirpov (reis muavini), prof.. Terleskovski, Arbuzov, İvanov, Mirkuloviç, prof. Titov, prof. Silikhanoviç, Frolov, Şâir Fıtrat, Azizov, Talışkin, Yanı, 12 âzadan ancak üçü yerli Türktür. Bı/ müessesenin: 1. İçtimaî terbiye, 2. Teknik ilimler, 3. Siyasî ilimler, 4. İlmî usul gibi «seksiyon»lan vardır, ki müdürleri hep ruslardır.
Bu «İlmî Merkez»e tâbi olmak üzere Özbekistanın merkezinde ve vilâyet şehirlerinde ceman 20 kadar İlmî cemiyet çalışıyor. Atacan Ha- simin beyanatına göre, bunlarda özbeklerden 50-60 kadar ilmî kuvveler çalışıyor. Mezkûr ilmî merkezlerin ve cemiyetlerin az çok himayesi ile yerli ilmî istidatlar, müstakil neşriyatta da bulunabiliyorlar. İlmî merkezin Özbek kısmı 1926-1927 yılları zarfında 200 forma kadar «destanlar», 250 forma kadar halk hikâyeleri, 6.000 atasözü, 3.000 kadar da bilmece toplamıştır. Bunlar, tahsisat bulundukça neşredilmek üzere hazırlanan materyallerdir. Bundan başka Tarih Encümeni tarafından Fıtratın «Özbek musikisi tarihi» ve «Divan-ü lûgat-i-t-türk de eski Türk edebiyatı nümuneleri», Molla Bekcanın «Khorezm musikisi tarihi», «Khorezm Özbek makaİları», Salı oğlu Bulatın "'«Ortaasya tarihi» neşrolundu. Daha eski zaman müelliflerinden Abdullah Balkhî, Reşideddin el-Tabîb ve Ebulgazinin eserleri neşredilmek üzeredir200).
Kazakistandaki ilim hareketi Taşkentteki «Qazaq bilim komisyo- nu»nun lâğvından ve hükümet merkezinin Kızılordaya naklinden sonra" zayıf düşmüş ve müstakil ilmî neşriyatını ilerletememiştir. Mamafih ora- da da neşriyat hususunda olmazsa bile, «materyal toplama» hususunda ciddî faaliyet olduğunu «Enbekişil Qazaq» gazetesinden vakit vakit öğreniyoruz. Gerek Özbek ve gerek Kazaklarda -son iki yıl zarfındaki ilmî faaliyetin en mühimi olarak, Aşurali Zahirî tarafından neşredilen «rus- ça-özbekçe’lügat», Kemenger oğlu idaresinde sekiz kişilik bir heyetin tertip ettiği «Qazaqça rusça tilmaç» (1925) zikredilmelidir. Bu kazakça lûgatta, rusça kelimelerin mukabili meselâ osmanlıcaya aykırı olarak ekseriya tek bir .kelime, türkçe kelime getirilmiştir ki şayanı dikkattir.
Kütüphanelerden en mühimi, bugün millîleşmekte olan «Taşkent Ümumî Kütüphanesi»dir. Bu kütüphane, Türkistan ve Örtaasyaya ait Avrupa neşriyatının ekserisine maliktir. Şark yazma eserleri kısmı da epeyce zengindir. Fakat Bartholdun yaptığı tetkikata göre, buradaki 334
eserlerin mühimlerinden bazıları inkılâp zamanında çalınmış veyahut bozulmuştur 2tr). Semerkand, Fergane, Aşkabâd şehir kütüphaneleri de, memleketin mühim İlmî müesseseleri sayılabilir. Yalnız şark neşriyatını havi olarak Taşkentte «Turan», Semerkandda «Behbudî» kütüphaneleri ve Bukhara ile Khıyva umumî kütüphaneleri, de vardır. Bundan başka muhtelif şehir ve kasabalarda Türklere mahsus 96 kadar küçük kütüphane de bulunmaktadır.
Eskiden çarlık zamanında Semerkand ve Taşkentte tesis edilip şimdi millîleştirilmekte olan âsârıatika müzelerinden başka yakında yine Khokand, Fergane, Khorezm müzeleri teessüs etti. Taşkent, Semerkand ve Bukhara müzeleri mühim eserlere malik olup, binaları da kendilerine münasiptir. Semerkand, Bukhara . ve Khıyvada bir de «Asârı- atika muhafaza komisyonları» vardır. Burada yerli ilim adamları da çalışıyor. Kazakistan merkezi Kızılordada ve Almatı, Semi ve Kırgızistan merkezi Pişpek şehirlerinde de birer kütüphane ve millî müze vardır. Kazakistanda ayrıca 805 kadar küçük kütüphane ve «seyyar kütüphane» ile 494 kadar da okuma odası gösteriliyor ki, bunlar daha ziyade siyasî komünist terbiyesine tahsis edilen müesseselerdir.
ilim ve medeniyet uğruna gösterilen bu faaliyetlerin, Kazak ve Ozbekieri yahut umumiyetle Orta Türkleri alâkadar eden meselelerin hangileri üzerinde ve ne gibi zevat tarafından yapılmakta olduğunu daha vazıh bir surette anlatmak için, İlmî neşriyatın başlıcalarmın münde- ıecatını gözden geçirmek icap ederdi, ki kitabın hacmini daha fazla büyütmek kabil olmadığından bu işi yapamadık, inkılâptan sonra, çıkan f yeni Özbek neşriyatından «İnqilâb», «Bilim Oçağı», «Maarif ve Qqut»
I ğuç-i», «Maarif ve medeniyet» mecmualarının 1923-1927 yıllarında j neşrolunan ^nüshalarının münderecatından, İstanbulda çıkan «Türkiyat^ \ mecmuası»nın ikinci cildinde (s. 597-621) oldukça tafsilli bahsetmiş- iiîE Burada, yalnız by medenî faaliyetin merkezinde bulunan zevat sı- fatiyle, orada zikri geçen zevatın isimlerini saymakla iktifa edelim. 1926- 192 7 yıllarında dil ıslahı meseleleriyle uğraşanlar: Aşur Ali, Fıtrat,
Abdülhamid Çolpan, Gazi Âlim, Kayyum Ramazan, Abdurrahman Sa di, İlbek, Şakir Süleyman, Atacan Haşim, Leningrad Üniversitesinin Edebiyat fakültesini ikmal eden Abdullah Ulvi, Behram, Mehmed Sa*id Ahrari, Khıyvalı Molla Bekcan, Haci Mu*in, Kari Rahim Taci, Devlet Rizayov, Haydar Eşrefî, Şencer Sıddık, Abdussemi, Niyazi; Maarif ve Ogutğuçi mecmuasının yazı heyeti âzalarından Rahim In‘âm, Atacan
~07) Bulletin de VAcadcmie des Sciences de Russie, Serie VI Bd. XV (1923)
Do'stlaringiz bilan baham: |