M
cÇarva» tâbiri için bk. yukarıda s. 277.
uhaceret siyaseti ve ileride bahsedilecek «yut- Ruslann Bakırda ma» siyaseti taayyün edinceye kada^ Rusların Ekinciliği Yayma Bozkırlarda ziraati neşir hakkında aldıkları ted- Siyaseti birler daima karışık kalmıştır. Bir gün ziraat pro
pagandası yapılır, diğer bir vakit bunun aleyhine bir siyaset kullanılırdı. Orenburg valisi Graf Perrovski (1833-1842. 1851-185 7), batı Kazak ve Başkurtların oturak hayata, ziraata geçmesini şiddetle menetti. Hattâ ekilen tarlalar, bile Wdurdm Buna halef olan vâli Kalenin (1857-1860) ise. ziraati teşvik ediyordu. Baz. Başkurt kantonlarında ziraati cebrî bir surette ogretm.ye çpl.ştı ve nihayet «Başkurtların tenbel olduğu» kanaatına vararak bu ışı terket- ti. Sibirya valisine tâbi olan doğu Kazakistanda da vaziyet bu şekilde idi. 19. uncu asrın başlangıcında Ruslar, Kazakistanda ziraat aya tının inkişafının, bu ülkenin sükûnetine sebep olacağı fikrinde idiler. Ziraat hayatına geçenlere yardım için, az olsa bile, bir mı tar ta sı sat tâyin edilmişti. İrtiş havzasında Kökbakt. adlı yerde güzel ziraat «ahaları açan sultanlardan (yani Çingiz nesli törelerden) Dusan Han- baba oğluna Ruslar, 1833 yılında mükâfat bile verdiler. Bu sırada Kazaklar ziraati istemiyorlardı. Çünkü arazi çok ve «çarva» hayatı ) kârlı olduğundan, ahali, eskiden ısınmış olduğu aşiret hayajmdan ayrılmak istemiyordu. 1829 yılında Petersburga gelen doğu Sibirya Kırgız mümessilleri ziraat babında cebrî bir usul tâkip edilmemesin, lica ettiler. Bunun başka bir sebebi de vardı. Rusların ziraata teşvik siyaseti samimî değildi. 1882 yıl. Sibirya Kazak-K.rgızlarına ait kanun (polojeniye)da ve müteakip emirlerde ziraata geçen Kazakları Rus köylüleri ile karıştırmak, aşiretlerinden alıkoymak, rusluga temsil etmek fikirleri geçmişti. Hattâ mezkûr «polojeniye»nın maddesinde- «Kırgız Kazaklar müslüman olmaktan ziyade, «^misidirler O sebepten bunların çoğunu h.ristiyanlığa geçirmek mümkün go rülmektedir» denilmekte idi5»). Halbuki eserini o zaman yazan bir müellif; Kazakların örf kanununa göre, hiristiyan.gr kabul eden bir Kazağın, bütün mallarının müsadere edilmekte olduğunu yanı Kazaklım islâmiyete bu kadar mukayyet olup, h.ristiyanl.ktan bu derece çekindiklerini kaydetmektedir*»). Bu halde Kazakistanda ziraat, bir rağbet saikıyla ve yahut zenginleşmek arzusuyla değil, ancak fevka zaruret yüzünden intişar eddbiliyordu. Doğu Kazakistanda 231 232
zıraatin yayılmasına ait mufassal malûmat veren Zavalısm (1867) «V ve Konşin (1899) «*) gibi zatlar. Kazaklarda ziraata rağbetten ziyade •saik olan zaruretlerden bahsetmektedirler. 1822 kanunu ile idare taksimatı «uruk,lata göre değil, coğrafî «voltlara göre yapılır olduktan ye nihayet başkanlık «sultanlarsa yani Çingiz evlâdına değil, bir- bırıyle rekabet eden uruk başkanlarına verildikten sonra, gittikçe gelişen rus ticareti bozkırda zenginle yoksulun arasını ayırdı. Bozkır zengin eri gittikçe şiştiği halde, aşağı tabaka sefalete sürükleniyor ve umumi |ıesapla halkın servetini teşkil eden davar eksiliyordu. Semi.
?a7nnnVnnyet1«o2 1884 y‘,mda 3-000-000 «lan hayvan, 1888 de 2.700 000 e 1893 te 2.500.000 e indi. Bükey Ordas.nda nüfus ba-
în233 234 loao^1,11^ 5’8 t3ne dü?en hayvan- 1840 ta 11,3 e, 1850 de
Do'stlaringiz bilan baham: |