,sır başlangıcında en e & d .6nceki y^arda e^ Kazakistanda.
zakların. 1914-1918 savaşın ,duklaImı gördük. Doğu ^ Afganistan
komşu Rnslan b»^ ge^>?ve ^^g^yoruz. Buharın
İrdş havzasında. Ak ed içinde ^ ^“^bislerin mesaisi ne
smınndaki Cddı Ko yetişen yerh muuşeb ve ağır
hepsi, ahahmn e alinin İktisadî hayatına geçebilmesi
ticesidir. Buralardaki a hayattan ekincilik ^ ^ RusUnn iktisadı
buhranlar geçırmeden. g olarak yaşatabılm • falarından
veyhaut bu iki şekil bayat» m-menlerinin istilâsmdan em ^ ^ neTede
müdahalesinden Ve, R^s vâu Ve mutasarrıflar» mu^ ^ toTÇlu olmak
ileri gelmişt«- Nere ^ Çeliği». F» goçm A ve düzeltilmesi
Kazak ve »avurtların«W^usadî gebresi v
yüzünden raKnedar bölümünde
■-* 3» zzj&sl
toprak verimli^Bn hattın^ BükeyWıanım K«at ^ «), mezkûr
temayül gösterim a ait neşrettiği .*£e 33 kesatına gelir
tas» “a" !f£S‘d. **-*•“ «=-
k6ı8.»» y»*taa',,20.4 p»a v'
ve bu 3.3 desatına ortalama
—-—— , = n mezkûr eser, s. 30 vm- Kastely anski, Form,
64) K o n ş ı n, , 0 v , in A- K 589-590*
' . . e sovremevnykh Gosua
nulbundaki Kazaklarda ise, «iğelik» basma ancak 0,2 desatina gelir ve mahsulâtı da ancak 168,6 pud olurdu. Aktübe tümeninde ahalinin % 94 ü ekincilikle meşgul olup, her iğeliğe 5,8 desatina gelir. Kostanay •tümeninde ahalinin % 77 si ekincilikle meşgul olup, iğelik -basma 2,8 desatina gelir. Ustkaminde % 69 iğeliğe 1>9 desatina, Akmola tümeninde % 61,5 ve 1,44 desatina, Semi Palat tümeninde % 40 ve 0,75 desatina, Karkaralıda % 11,7 ve 0,1 desatina... Böyle gider de ekincilik halkın kendi isteğine bırakılırsa, bütün Şimalî Kazakistan az bir zaman içinde Kazak-Türk ekim sahasına tahavvül edebilirdi. Cenubî Türkistanda da göçebe ahali kendiliğinden ekinciliğe geçiyordu. 1877 de Cenubî Türkistan vilâyetlerinin Rus göçmenleri istilâsına uğ- ramıyan bölgelerinde, Ferganede göçebeler, ahalinin % 44 ünü teşkil ettiği halde, 1914-1918 savaşından önce bu nisbet, Masalski’nin tahminine göre, belki % 30 a inmiş bulunuyordu. Aynı Ferganede Fn- dican tümeninde evvelce göçebe sayılan «Navket», Margilân tümenin- ‘de «Nayman» nahiyeleri, 1908 de artık köylü olmuşlardı. Fakat Rus- lar, Türklerin ekincilikte tabiî yollarla ilerlemesine meydân bırakmadılar.
Çüıikü Rusların maksadı, Türkistanı ahali bakı- Göçebe Türklere mmdanda ruslaştırmak olduğundan, göçebe Türk- ’KarşıTedricî İmha lerin kendi topraklarında yerleşip medenî hayata
Siyaseti geçmeleri, onların işine * gelmiyordu. Ruslardan
Grigori Safarov, Bolşevik müstemleke siyasetinin, çarlığmkihden farklı olacağını haber vererek, çar zamanındaki kötülüklerden bahisle, Türkistanlılara biraz da yanaşabilmek maksadıyla, yazdığı eserde, göçebe Türklerin oturaklaşması meselesiîe çarlığın münasebeti hakkında: «Rus müstemleke siyaseti Kırgız-Kazaklarm göçebelikten medenî hayata geçmelerinin yolunu kapadı. Onları kelimenin tam mânası ile bozkıra, çöle attı. Hattâ (Yahudilere olduğu •gibi) Kırgız-Kazaklara da bu çölleri, bir nevi «sınırlandırılmış bölge» .şekline soktu (ki oradan çıkamıyacaklar) ye Kırgız-Kazaklarm yağma edilmesini ve imhasını Rus göçmenleri için faydalı bir hayat kaynağı etti» demektedir G6).
Verimsiz yerlere kovulan ve ekincilik yerine, ancak çölde hayvan beslemekle geçinmek mecburiyetinde kalan Kazak, Başkurt, Türkmen, Kırgız çarvaları, gittikçe yoksullaşmakta idi. Kazaklar evvelce biraz ekincilikle beraber hayvan da beslerlerdi. Topraklarını göçmen Rus- 235
irr işgal edip yerleştikten sonra, bunların yaylalarıyla kışlaları arasın daki' geçit kesilmiş oldu. O bölgelerden istifade şöyle _ dmsun ora^ lardan yalnız geçip gidebilmek için bile Rus g°Çmenl«rlne £ m ek mecburiyeti hasıl oldu. Verimsiz yerlerde ekincilikten kaı miveceği tabiîdir. Meselâ 1914 yılında Yedisuda bir ailenin yıllık va
Do'stlaringiz bilan baham: |