1918-1920 senelerinde tanzim edilen «Türkistan federasyonu» nun projesi177).
17T) Kazan Türklerinin ekseriyeti, Rus inkılâbının ilk dört senesinde teri- toryal otonomi ( «topraklı muhtariyet» ) hareketine muhalif olduğundan, bizim otonomi porjelerimize iştirak etmediler. Diğer taraftan bu projelerde müslüman-türk nüfusunun % 70 ve nihayet 60 olması esas tutulmuştu. Tataristanm şarkı ve Baş- kurdüstan’ın Samaıa-Çeliabı hattının şimal ve garbindeki kısımlarında Rus nüfusunun % nisbeti ise, pek fazla idi. 1926 yılı hesabmca ahalisinin % 90-99 u gayrı türk olan aşağı Volganm Saratov (Türk: 136.000), Stalingrad (Türk ahalisi: 20.000) ve Astarkhan (Türk ahalisi: 103.000) vilâyetleri ile Volga-Alman Cumhuriyeti (Türk ahalisi: 3.000) müstesna olduğu halde, tamamiyle Edilin şarkında bulunan Şamar (106.000 Çuvaş dahil olduğu halde Türk ahalisi: 225.000; Türkten gayri:
yani ahalinin % 91i), Orenburg (Türk: 75.000; Türk olmıyan: 690.000, yani ahalinin % 93 ü) vilâyetlerinde, Şamara-Çeliabı hattının garp ve şimalindeki Rus ekseriyetli tümenler dahil olduğu halde, şimdiki Sovyet Başkurdüstanmda (85.000 Çuvaş ; dahil olmak üzere Türk: 1.386.000; Türk olmıyan: 1.443.000, yani ahalinin % 52 si), Tataristan (127.000 Çuvaş dahil olmak üzere 1.389.000 Türk;
yeden bir prens getirmek fikrinde idi 291's).. Netekim Türkiye d e Ziy* Gökaip ta «Yeni Mecmua» da o mealde bir makale neşretmişti 1). Şiraii Lapın, 1 iiıkistanlılar adına İmparator Wilheim ve Mareşal Hin- denburg’a bir muhtıra da verdi. Fakat vukuat pek çabuk değişti. Aşka- bad Hükümeti, ozaman Meşhede gelen İngiİiz kumandanlığı nüfuzuna girdi. Lylüı başında general Malisson Zakaspi (Hcizar Denizi Ötesi) işlerine el koydu. Türk kerevetlerinin Cenubî PCafkasyadaki faaliyetlerine ve Bakuya hareket ettiklerine dair malûmat yoktu. Bilâkis, o vakit Ukraynayı işgal altında bulunduran Almanların içerden işlerinin karış- mağa başladığına dair haberler geliyordu. Batı Alaş Orda ve Başkur- düstan Hükümetleri Azerbaıycan - Türk ve Aşkabad - Menşevik Hükümetleriyle temas etmeğe karar verdiler. Semerkaııdda Mahmud IChoca Behbûdı ve arkadaşlarının, Aşkabad Hükûmeti ve Ingilizlerle_ temasa girmek fikrine geldikleri işitildi. Ozaman maksat, her şeyden önce, Tür- kîsTanda hüküm süren korkunç açlığa karşı bir çare bulmak için, E.cbl Havzasından zahire gönderilmesine engel olan Taşkent boişeviklerini ortadan kaldırmak; Sibirya ve Zakaspi şartlarına uygun demokratik milli hükümet kurmaktı. Milletlerarası siyasî durumun acayip bir su- r..ti ■ karıştığı zamandı. Her sey kıl üzerinde idi. Taşkent komünistlerinin duıumu pek nazikti. Eğer Doğu Rusya Türk müstemlekeleri, Özbek 'Kazak. Başkurt v.e Türkmenler, Türkistanm içinde ve dışında iş gören ve ozanranın milletlerarası durumundan haberi olan bir umumî siyasî teşkilata malik olsalardı, manen ve ruhan bir oldukları halde, coğrafya şartları dolayısiyle ayrı kalan kuvvetleri ahenkli bir surette hareket ettirmek mümkün olabilir ve Türkistanm geleceği için büyük
isler yapılırdı. Başkurdüstan Hükümetinin, sayısı az, fakat muntazam askerî kuvveti, Türkistan yolunda Aktübe cephesinde hazırdı; ve Taşkent bolşevikleriyle dövüşüyordu. Zakaspi ve Khıyvada Türkmen kuv- vetleri, Ferganede Mehmet Emin Beğin basmacı kuvveti vardı. Bu- khara emîrinin amcası Seyid Ekrem Töre Şehrisebz (Keş) de mühim askerî kuvvet toplamıştı. Semerkand vilâyetindeki Özbek ve Tacikler- den de askerlik ruhunu muhafaza edenler (Açıl Beğ, Behram Beğ ve arkadaşları idaresinde) ona katılmışlardı. Fakat bütün bu durum, bir kaç uygunsuz şartla bozuldu. Önce general Dutov ve ben, Bukhara emî- rine mümessiller göndererek, Aral Gölünün şimalindeki ülkeleri elinde hitan Taşkent bolşevikîerini ortadan kaldırmak için, ozaman tamamen acık ve muhafazasız bulunan Kızılkum üzerinden Kazalı*ya 5000 kadar asker göndererek Semerkand tarafından demiryolunun kesilmesini teklif ettik. Emîr, kuşbegi vasıtasıyla «kendisinin Taşkent bolşevikleriyle barış yapmış olduğunu ve onların kendi ülkesine saldırmıyacaklarmı» «öyliyerek cevap verdi. Ozaman Irandan Horasan ve Bukhara yoluyla Orenburga gelen Rus konsolosu Minorski de, Bukharanm Taşkent bol- şeviklerine karşı bir harekette bulunamıyacağını anlattı. Halbuki emîr, Kızılkurrç yoluyla iki alay asker gÖnderseydi, Taşkent bolşeviklerinin Aktübe cephesinden çekilecekleri ve Taşkentte de dayanamıyacakları muhakkaktı. Emîr, Rusya aleyhine olabilecek herhangi bir hareketten çekiniyordu. Onca,. Petersburg ve Moskovada kim oturuyorsa, «Rusya Hükümeti» oydu. Hülâsa emîr ve Seyid Ekrem Töre, ozaman artık ölmüş olan Rusun gölgesinden korktular; ben de dostlarımdan birine emî- rin cevabını teessüfle anlatırken şu mısraları yazmıştım :
Do'stlaringiz bilan baham: |