Bir cağı Kiin. bir cağı Tün balası Bergi cogı Tiiriikiün Sar Dalası Qasıyattı atanıfi görlcrine Kör.setip tıır qısımdı erlerine.
IVIoynın bur tunguçuna. bermen ural.' Taptatpa, colın kesip tizgingc ura!.
Yani: Uzun Ural Dağı! Sen Doğu ile Batı arasında aydınlığın oğullarıyla (^Türklerle) karanlığı,, oğulları (
sınır oldurun Rıısiaı-) arasında da
sınır teşkil ediyorsun. Senin i,te yanın gök gözlü cinlerin yuvası olduğu gibi, ber, yanın da Türkün Sarı Dalası tbozkırları) dır. Ural gibi, atalarımızın mekan tuttuğu ülkeye, âlâlarımızın hu aziz kabirlerine ağzım yün basmış yabancılar sanıp olmuşlardır. Oradaki erlere kıyıcılık yapmaktadırlar. Bizi teı-biyeleyip büyü ten babamız sen azametli Ural! Boynunu ağabeyine çevir. Türkün bütün kahra
man oğulları! Burasını düşmana çiğnetmeyiniz. Düşmanın yolunu kesiniz lahnızm dizginlerine sarılarak buran.., müdâfaa ediniz (Magcan Cumabay dori, Taşkent 1928, s. 1B1 -1H4>
•e at’ Üten-
mak hususunda da Alikhan Bükeykhan uğraştı. Zikri geçen Semer- kandli M ah mu d Khoca Behbudi, Kâzim Beyin dediğine göre doğrudan doğruya İngilizlerle anlaşmak azminde idi. Biz de o zaman «Rusya Müessesan Meclisi» âzaları tarafından Avrupaya gönderilen heyet içinde Türkistan, Kazakistan ve Başkurdüstan tarafından, Baku yoluyla Çokayoğlu Mustafa'yı gönderdik.
Fakat vaziyet gecikmeden Sovyetler lehine değişti. Emellerimize müsait olan hakikî demokrat «Meclisi Müessesan» (Şamara) hükümeti sukut edip âzalarının Avrupaya gitmesi ile Volga, Ural ve Sibirya taraflarında mahkûm milletlerin ve demokrasinin düşmanı olan generaller diktatörlüğü başladı. Bizim millî hükümetlerimiz için, Taşkent komünistleri ile çarpışmakta artık mâna kalmadı. Amiral Kolçak, gerek Başkurt ve gerek Kazak (Alaş Orda) Hükümetlerinin ve onların kurdukları millî orduların kaldırılmasına teşebbüs etti. Omsk’taki İngiliz Amerikan mümessilleri de, bize verilmesi vâdedilen silâh ve mühimmatı almak için giden subaylarımıza «bordrolarınızla Vladivostok a gitmelisiniz, müsaade ancak oradan verilebilecektir» diye cevap verdiler. Omsk'ta Amiral Kolçağın subaylariyle Orenburga gelen İngiliz subaylarının, general Dulova, Başkurt ordusunun hemen dağıtılması yolunda tekliflerde bulundukları öğrenildi. Dutov, tabiî, bu teklifi tatbik etmekten âcizdi. Aynı zamanda Taşkende gelmiş olan Hindli Mevlevi Bereketullah ve refiki olan Türkiyeli subay Kâzım Bey, bize haber göndererek «Afganistan İngilizlerle savaş halindedir. Afganların Sovyetlerle anlaşarak buradan silâh almaları zarurîdir. Sovyetlerle barış yapın Orenburg - Moskova yolu açılsın» diye, teklifte bulundular. Başkurt ordusunun bazı alayları, daha ilkteşrinde cephanesiz kalmıştı. Sontesrin sonlarında Kazakistan - Alaş Orda ve Başkurdüstan Hükümetleri, birlikte Sovyet Hükümetiyle anlaşma yoluna girdiler. Alaş Orda tarafından Baymak’ta bulunan Başkurdüstan Hükümetine Berim- canoğlu Azimbek, ve Başkurdüstan tarafından da. Alaş Ordaya İlyas- oğlu Abdullah kanton ve hükümetin serkâtibi (sonra Bukhara harbiye nazırı) Abdülhamid Ârifov gönderildi ve Sovyetlerle anlaşma işi kararlaştırıldı. 16 şubat 1919 da Sovyetlerle mütareke olup, Başkurdüstan mümessilleri Kulayov, Ahmet Zeki Velidî, llyas Alkin, Mollacan Khalikov; Alaş Ordadan da Baytursunoğlu Ahmet ve Karaldin Mos- kovaya geldiler. Turgaydaki Mîr Çakıp ve Azimbek idarelerindeki Kazak millî kuvvetleri ile bolşevikler arasında bazı anlaşmamazlıklar olduysa da, kolaylıkla halledildi. Semi'deki Alaş Orda Hükümeti de,
Do'stlaringiz bilan baham: |