S h a n t a r a m



Download 7,58 Mb.
Pdf ko'rish
bet67/190
Sana22.07.2022
Hajmi7,58 Mb.
#838043
1   ...   63   64   65   66   67   68   69   70   ...   190
Bog'liq
Dağ gölgesi

YİRMİ SEKİZİNCİ BÖLÜM
D ağın dibinde, Abdullah beni kumtaşında Budaların ve düzgün patikaların 
olduğu bir vadiden geçirdi. Birkaç dakika, sık ormanda bir patikadan ilerledik 
ve ağaçların kıyısında, yumuşak bir tepenin üzerine kurulu bir ev karşımıza 
çıktı. Beton ve ahşaptan inşa edilmişti ve üç katlıydı.
Geniş verandanın basamaklarına birkaç adım kala, Khaled bizi karşılamaya 
çıktı.
Sarı, ipek bir kaftan giymişti. Boynunda kırmızı ve sarı çiçekli çelenkler 
vardı. Yumruklarını kalçalarına dayadı.
“Shantaram!” diye bağırdı. “Shangri-La’ya hoş geldin.”
Değişmişti. Hem de çok. Kafasındaki iki tel saç dışında keldi. Savaşçı bede­
ni tombullaşmıştı. Öyle ki artık göbeği ve kalçaları, omuzlarından daha genişti. 
Dünyaya daima sert bir ifadeyle bakan yakışıklı yüzü şişmiş, çenesi neredeyse 
kaybolmuştu. Güldüğünde yanakları, ela gözlerini gizliyordu.
Khaled benim dostumdu. Basamakları koşarak çıktım.
Ellerini öne uzattı ve beni verandaya iki basamak kala durdurdu. Sarı, uzun 
bir tunik giyen genç bir adam boynuna asılı makineyle fotoğrafımızı çekti. 
Sonra tuniğinin cebinden bir kalem kâğıt çıkardı.
“Siz Tarun’a bakmayın,” dedi Khaled başıyla genç adamı göstererek. 
“Görüştüğüm herkesin kaydını tutar. Ağzımdan çıkan her lafı yazıyor, ina­
nabiliyor musunuz? Kaç kere uyardım ama dinlemedi. Hem insanlar daima 
kalplerinin sesini dinler öyle değil mi?”
“Öyle tabii...”
“Biliyorum, çok şişmanladım.”
Buna hiç de üzülür gibi bir hâli yoktu.
“Eh.”
“Ama sen formundan hiçbir şey kaybetmemişsin. Bu morluklar nereden? 
Abdullah’la boks mu yapıyorsunuz yoksa? Eğer öyleyse, kusura bakma ama


canını çıkarmış, dostum. Olsun, ikiniz de şu dağı tırmanacak kadar formda­
sınız.”
“Senin dağı diyorsun?”
“Bu kısmı benim sayılır, evet. Ama Idriss bütün dağı kendinin sanıyor. 
Ukala! Gelin, size bir sarılayım. Sonra etrafı gezeriz.”
Son iki basamağı çıktım ve kendimi bir et yığınının arasında buldum. 
Tarun yine fotoğrafımızı çekti. Khaled beni bıraktığında içtenlikle Abdullah’ın 
elini sıktı ve bizi içeri buyur etti.
“Karla nerede?” diye sordum.
“Sizinle patikada buluşacakmış. Galiba koşuya çıktı. Aklım toplamaya ihti­
yacı var tabii. Huzurunu bozan ben miyim sen misin bilmiyorum ama paramı 
sana yatırırdım, eski dostum.”
Büyük, eski evin holü epey genişti. Sağda ve solda merdivenler vardı ve 
girişteki odalara kemerlerin altından geçerek ulaşılıyordu.
“Burası bir İngiliz’inmiş. Muson mevsiminde burada inzivaya çekiliyor- 
muş,” diye anlattı Khaled.
Bu arada salona girmiştik. Duvarlar kitap raflarıyla kaplıydı. İki tane yazı 
masası ve rahat deri koltuklar vardı.
“Sonra bir iş adamı satın almış ama burası ulusal park ilan edilince beledi­
yeye satmak zorunda kalmış. Zengin bir arkadaşım, aynı zamanda öğrencim 
olur, evi şehir meclisinden birkaç yıllığına kiraladı ve bana verdi.”
“Öğrencin mi?”
“Evet.”
“Ah, anladım. Onlara ölümden döndüğünde arkadaşlarını aramamayı öğ­
retiyorsun herhâlde?”
“Çok komik, Lin,” dedi şişmanlığından bahsederken kullandığı kayıtsız ses 
tonuyla. “Ama neden ihtiyatlı davranmam gerektiğini anlarsın diye düşünü­
yorum.”
“Sikmişim ihtiyatını! Ölmemişsin, Khaled ve ben bunu yeni öğreniyorum! 
Neden?”
“Hiçbir şey düşündüğün kadar basit değil, Lin. Hem burada öğrettikle­
rimin dış dünyayla bir ilgisi yok. Ben burada sevgiyi öğretiyorum. Öncelikle 
de insanlara kendilerini sevmeyi öğretiyorum. Bazıları için bunun hiç kolay 
olmadığını duymak seni şaşırtmaz sanırım.”
Salondan geçip Fransız kapıları açtık ve evin bütün ön cephesini kaplayan 
balkona çıktık. Burada birçok hasır koltuk ve aralarında minik, camlı sehpalar 
vardı.


Tavanda ağır ağır dönen pervaneler saksılardaki palmiyelerin yapraklarını 
hışırdatıyordu. Bir duvar cam panellerle kaplıydı ve bakımlı gül çalılıklarıyla 
dolu, İngiliz tarzı bir bahçeye bakıyordu.
İki genç ve güzel Batılı kız uzun tunikleriyle yanımıza geldi ve ellerini kalp­
lerinin önünde birleştirerek Khaled’i selamladılar.
“Oturun, lütfen,” dedi Khaled hasır koltukları işaret ederek. “Ne içersiniz? 
Sıcak, soğuk?”
“Soğuk,” dedi Abdullah.
“Ben de.”
Khaled, kızlara başıyla işaret etti. Gözden kaybolmadan önce birkaç adım 
geri geri yürüdüler. Khaled arkalarından baktı.
“Bugünlerde iyi yardımcılar bulmak zor,” diye iç çekti bir koltuğa otu­
rurken.
Tarun hâlâ yanımızda not alıyordu.
“Neler oldu?” diye sordum.
“Neler mi?” Khaled uzaklara daldı.
“Seni son gördüğümde yerde ölü bir deli vardı ve sen silahsız olarak bir kar 
fırtınasının içine daldın. Ve şimdi buradasın. Neler oldu?”
“Ah, anladım,” dedi gülümseyerek. “Yine başa döndük.”
“Evet. Dönelim zaten.”
“Biliyor musun, Lin? Son görüşmemizden beri daha sert bir adam ol­
muşsun.”
“Belki öyledir, Khaled. Ya da belki gerçeklere önem veriyorumdur.”
“Gerçekler,” diye dalga geçti.
Hâlâ not alan Taruria baktı. Asistan, Khaled’le göz göze geldiğinde derin 
bir iç çekip defterini kaldırdı.
“Pekâlâ. İşte gerçek,” dedi Khaled. “Afganistan’dan geçtim. Yürüyerek. 
İnsan ölümü umursamadığında kilometrelerce yürüyebiliyor. Daha doğrusu, 
kendini sevmediğinde.”
“Sonra?”
“Pakistan’a gittim. Yine yürüyerek tabii.”

Download 7,58 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   63   64   65   66   67   68   69   70   ...   190




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©hozir.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling

kiriting | ro'yxatdan o'tish
    Bosh sahifa
юртда тантана
Боғда битган
Бугун юртда
Эшитганлар жилманглар
Эшитмадим деманглар
битган бодомлар
Yangiariq tumani
qitish marakazi
Raqamli texnologiyalar
ilishida muhokamadan
tasdiqqa tavsiya
tavsiya etilgan
iqtisodiyot kafedrasi
steiermarkischen landesregierung
asarlaringizni yuboring
o'zingizning asarlaringizni
Iltimos faqat
faqat o'zingizning
steierm rkischen
landesregierung fachabteilung
rkischen landesregierung
hamshira loyihasi
loyihasi mavsum
faolyatining oqibatlari
asosiy adabiyotlar
fakulteti ahborot
ahborot havfsizligi
havfsizligi kafedrasi
fanidan bo’yicha
fakulteti iqtisodiyot
boshqaruv fakulteti
chiqarishda boshqaruv
ishlab chiqarishda
iqtisodiyot fakultet
multiservis tarmoqlari
fanidan asosiy
Uzbek fanidan
mavzulari potok
asosidagi multiservis
'aliyyil a'ziym
billahil 'aliyyil
illaa billahil
quvvata illaa
falah' deganida
Kompyuter savodxonligi
bo’yicha mustaqil
'alal falah'
Hayya 'alal
'alas soloh
Hayya 'alas
mavsum boyicha


yuklab olish