S h a n t a r a m



Download 7,58 Mb.
Pdf ko'rish
bet25/190
Sana22.07.2022
Hajmi7,58 Mb.
#838043
1   ...   21   22   23   24   25   26   27   28   ...   190
Bog'liq
Dağ gölgesi

ON İKİNCİ BÖLÜM
Eve döndüğümde mutfak masasının üzerinde Lisanın notunu buldum. 
Beni özlediğini yazmıştı. Dostumuz Vikram’la alışverişe gidiyordu. Daha sonra 
evde görüşürüz diyordu.
Vishnu’nun adamlarının beni tuzağa düşürmesinden beri ilk kez rahatla­
dım. Kapıyı kilitleyip duvara yaslandım. Uzun sürmedi. Duvarda kayıp yere 
oturdum.
Saat hâlâ erkendi. Üç pasaport hazırlamış, kaçırılmış, dayak yemiş ve sorgu­
ya çekilmiştim ve daha öğlen ikiydi.
Eşek sudan gelene kadar dövülüp bir adım bile yalpalamayanlar tanıyor­
dum. Ben vücuduma aldığım darbeleri asla o kadar kolay kaldıramadım. 
Duygularımı bastırabilir ve kendime güvenli bir yer bulana dek soğukkanlılığı­
mı koruyabilirdim. Ama sığınağımın kapısını kapar kapamaz içimde fırtınalar 
kopardı. Toparlanmam bazen bütün günümü alırdı. Kalp atışlarımın düzene 
girmesi ve ellerimdeki titremenin geçmesi.
Duş aldım. Yüzümdeki ve boynumdaki yaraları fırça ve güçlü bir mikrop 
öldürücüyle temizledim. Yaralarım artık temizdi ama tropik iklimin etki­
siyle her an yine kanamaya başlayabilirlerdi. Suratıma bolca tıraş losyonu 
sürdüm.
Acıdan gözlerimin önünde yıldızlar çakarken bu hissi daha sonra hatırla­
mak üzere aklımın bir köşesine yazdım. Kalem bıyık Danda’yla hesaplaşma 
günüm geldiğinde yanımda bir de tıraş losyonu olmalıydı.
Danda’nın bambu çubukla vurduğu her yer morarmış ya da su toplamıştı. 
Hapisteyken de vücudumda bunların tıpatıp aynısı dayak izleri olurdu. Duşta 
diğer mahkûmların morluklarını da görürdüm.
Aynaya arkamı dönerek kendimi unutmaya zorladım. Bu da hapiste öğren­
diğim bir numaraydı. Yirmi dakika içinde yine motor tepesindeydim. Temiz 
bir kot, kırmızı bir tişört, kalın bodar ve motorcu yeleğimi giymiştim.


Gecekondu mahallesindeki randevuma yetişmek için Colaba BaH 
Körfezi’ndeki balıkçı barakaları boyunca ilerledim.
Etrafımdaki bütün topraklar denizden alınmıştı. Yeni beton okyanusunun 
yüksek ve modern yapılarına ve ağaçların gölgelediği geniş caddelere baktım.
Pahalı ve oldukça rağbet gören bir bölgedeydim. President Otel, gemilerin 
önündeki heykeller gibi, bu mahallenin en önemli ve ayırt edici sembolüy­
dü. Uç ana bulvar boyunca dizilen küçük dükkânlar yeni boyanmıştı. Birçok 
pencerede saksı çiçekleri vardı. Yüksek rezidanslarla dükkânlar arasında mekik 
dokuyan hizmetliler en güzel sarilerini ve kolalı beyaz gömleklerini giymişti.
Anayol sola doğru meyletti ve Dünya Ticaret Merkezi’nin sağında manzara 
birdenbire değişti. Ağaçlar önce seyrekleşti, sonra arazi hepten kelleşti. Güneşe 
karşı duran son kulenin gölgesi de kaybolunca kavurucu bir sıcak dalgası yü­
züme çarptı.
Sıcak havada asılı kalmıştı ama güneş toz grisi bir gecekondular okyanusu­
nun tepesinde toplanan bulutların ardında gizliydi. Ufka doğru ilerleyen bu 
endişe ve mücadele yuvasının alçak çatılarına doğru ilerledim.
Motoru park ettim. Selenin iki yanındaki çantalardan ilaçları aldım. Motora 
ve bana şaşkın gözlerle bakan çocuklara birkaç bozuk para attım. Aslında gerek 
yoktu. Bu mahallede hırsızlık olmazdı.
Geniş, kumluk ve engebeli bir patikada yürürken, yolun iki yanındaki açık 
helaların kokusu ciğerlerimi uyuşturdu. Pis bir bulantı midemi ele geçirdi.
Depoda yediğim dayağın acısını bir kez daha hissettim. Güneş, dayak. İkisi 
de berbattı. Hava o kadar sıcaktı ki, boğuluyordum. Sendeleyerek patikanın 
kenarına doğru yürüdüm. Bulantım şiddetlenmişti. Ellerimi dizlerime koyarak 
eğildim ve içimde ne var ne yoksa yolun kıyısındaki otların üzerine boşalttım.
Gecekondu mahallesinin çocukları beni karşılamak için tam o anı seçti. 
Ben öğürürken etrafıma doluşup adımı seslenmeye ve oramı buramı çekiştir­
meye başladılar.
“Linbaba! Linbaba! Linbaba!”
Kendimi biraz toplayınca doğruldum ve çocukların beni çekiştirmesine izin 
verdim. Plastik levhalar, eski paspaslar ve bambu çubuklarından yapılan derme 
çatma kulübelerin arasındaki dar yollarda yürüdük. Sekiz aylık kuru mevsimin 
ardından kulübelerin tamamı kalın bir toz tabakasıyla kaplanmıştı. Çöldeki 
kum tepeciklerini andırıyorlardı.
Aralık kapılardan parlak tencere tava yığınları, kafaları çelenklerle süslü 
tanrı resimleri ve toprak zemine serili eski kilimler görünüyordu. Yoksulluğa 
inat yaşanan düzgün ve düzenli hayatların basit ve bir o kadar etkili kanıtları.


Çocuklar beni doğruca Johnny Cigar’ın kıyıdan çok da uzak olmayan evine 
götürdü.
Johnny bu mahallenin babasıydı. Bu şehrin sokaklarında dünyaya gelmişti. 
Deniz kuvvetlerindeki babası Bombay a bir görev için gelmiş ve Johnny nin 
annesinin gebe kaldığını öğrenince kadını bırakıp gitmişti. Şehirden bir savaş 
gemisiyle ayrılmış, Aden Limanı’na doğru yola çıkmıştı. Kadın bir daha adam­
dan haber alamamıştı.
Ailesinin de dışladığı kadıncağız Crawford Çarşısı’na yakın bir sokakta 
plastik bir kulübede kalmaya başlamıştı.
Johnny, Asya’nın en büyük kapalı çarşılarından birinin gün boyu kesilme­
yen gürültüsünün içine doğmuştu. İşportacılarla pazarcıların bağrışmalarından 
daha sabahın ilk saatlerinden itibaren kulakları çınlamaya başlıyordu.
Johnny bütün hayatını sokaklarda ve kalabalık gecekondu mahallelerinde 
geçirmişti. Yalnızca kalabalığın arasında kendini evinde hissediyordu. Onu bir­
kaç kere yalnız görmüştüm. Gecekondu mahallesinin yakınındaki kıyıda yü­
rürken ya da akşam güneşinde bir çaycının önündeki bir taburede otururken. 
Yalnızken sanki ufalırdı, değersizleşirdi. Ama kalabalığın arasında halkının en 
nadide cevheriydi.
“Aman yarabbi!” diye bağırdı suratımı görünce. “Ne oldu?”
“Uzun hikâye. Nasılsın Johnny?”
“Tüh be. Sıkı benzetmişler seni.”
Kaşlarımı çattım. Johnny bunun anlamını bilirdi. On sekiz aylık bir kom­
şuluğumuz olmuştu. Yıllardır da arkadaştık.
“Tamam, tamam, 

Download 7,58 Mb.

Do'stlaringiz bilan baham:
1   ...   21   22   23   24   25   26   27   28   ...   190




Ma'lumotlar bazasi mualliflik huquqi bilan himoyalangan ©hozir.org 2024
ma'muriyatiga murojaat qiling

kiriting | ro'yxatdan o'tish
    Bosh sahifa
юртда тантана
Боғда битган
Бугун юртда
Эшитганлар жилманглар
Эшитмадим деманглар
битган бодомлар
Yangiariq tumani
qitish marakazi
Raqamli texnologiyalar
ilishida muhokamadan
tasdiqqa tavsiya
tavsiya etilgan
iqtisodiyot kafedrasi
steiermarkischen landesregierung
asarlaringizni yuboring
o'zingizning asarlaringizni
Iltimos faqat
faqat o'zingizning
steierm rkischen
landesregierung fachabteilung
rkischen landesregierung
hamshira loyihasi
loyihasi mavsum
faolyatining oqibatlari
asosiy adabiyotlar
fakulteti ahborot
ahborot havfsizligi
havfsizligi kafedrasi
fanidan bo’yicha
fakulteti iqtisodiyot
boshqaruv fakulteti
chiqarishda boshqaruv
ishlab chiqarishda
iqtisodiyot fakultet
multiservis tarmoqlari
fanidan asosiy
Uzbek fanidan
mavzulari potok
asosidagi multiservis
'aliyyil a'ziym
billahil 'aliyyil
illaa billahil
quvvata illaa
falah' deganida
Kompyuter savodxonligi
bo’yicha mustaqil
'alal falah'
Hayya 'alal
'alas soloh
Hayya 'alas
mavsum boyicha


yuklab olish